İzmir’in Selçuk ilçesinde meydana gelen trajik olayda, 27 yaşındaki Melisa Sinem Akcan, geçimlerini sağlamak için hurda toplamaya gittiği sırada beş küçük çocuğu evde bıraktı. Barakadan bozma, penceresiz bir evde ısınmak için açık bırakılan elektrikli soba, yangına sebep oldu. Yangında bir yaşındaki Aras Bulut, iki yaşındaki Masal Işık, üç yaşındaki Aslan Miraç, dört yaşındaki Funda Peri ve beş yaşındaki Fadime Nefes Akcan hayatını kaybetti. Olay, Türkiye’de derin yoksulluk sorununu bir kez daha gündeme taşıdı.
"Evde Tek Başlarına Kalmışlardı"
Anne Akcan, hurda toplamaya gittiği sırada çocuklarını mecburen evde bırakmak zorunda kaldı. Evin kapısını kilitleyerek çıkan anne, döndüğünde tüm çocuklarını kaybetmiş olduğunu öğrendi. Trajik olay, yetkililerin yoksulluk içinde yaşayan ailelerin karşılaştıkları zorluklar konusundaki eksikliklerini bir kez daha gözler önüne serdi.
"Baba Cenazeye Kelepçeli Getirildi"
Cezaevinde bulunan baba Hasan Akcan, çocuklarının cenazesi için kısa süreliğine izin alarak getirildi. Ancak, Akcan’ın cenazeye kelepçeli şekilde getirilmesi kamuoyunda tepki çekti. Halk TV’de İsmail Küçükkaya, cenazeye kelepçeyle getirilen baba için Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a tepki gösterdi. Küçükkaya’nın açıklamasına göre, Bakan Tunç’un talimatı sonrası babanın kelepçesi mezarlıkta çıkarıldı.
"Bir Ülke Bu Kadar Sahipsiz Olmamalı"
Gazeteci İsmail Saymaz da yangında hayatını kaybeden çocuklar ve yaşanan ihmaller zinciriyle ilgili sert eleştirilerde bulundu. Saymaz, ülkenin sosyal destek eksikliğini vurgulayarak, "Bir ülke bu kadar sahipsiz olamaz," ifadesini kullandı.
İsmail Küçükkaya, Yeni Bir Sabah programında şöyle konuştu:
"Şimdi bu konuya değineceğim ama Adalet Bakanlığı'ndan bir açıklama geldi. "Az önce ifade ettiğiniz cenazedeki kelepçeli görüntü, Sayın Bakan'ı ve Bakanlığı ve bizleri de rahatsız etti. O görüntüyü görür görmez Adalet Bakanımız Sayın Yılmaz Tunç hemen duruma müdahale etti. İzmir Cumhuriyet Başsavcısı'yla görüştü. Oradaki ekibe hemen talimatlar iletildi. Kelepçe çıkartıldı. Baba, cenaze namazını sizin de söylediğiniz gibi kelepçesiz kıldı"
- Çünkü efendim, son görevi artık. Duasını edecek. Bırakın sarılsın, acılı bir gününde. Adalet... Tahmin etmiştim aslında biliyor musunuz? Dedim ki benim gibi, ben canlı yayında Halk TV'den izledim, böyle sabah Dersu'ya da sordum. O kadar üzüldüm ki. Çünkü kelepçe var. Ne suç işlemiş bilmiyorum doğrusu. Ama önemli değil ki ya! Evlat acısı Allah kimseye vermesin. Bak Adalet Bakanımız da hemen Cumhuriyet Savcısı'nı aramış. Zaten biraz önce de söylemiştim. Birisi dedim müdahale etmiş olmalı ki sonra mezarı başında kelepçesizdi. O toprağını atarken de böyle olmalıdır. Ama belki de Adalet Bakanımızın bunu izlemesine, inisiyatif almasına gerek kalmayacak bir düzenlemeye ihtiyaç olabilir. Buradan ben Adalet Bakanlığımıza da, Meclis'teki Adalet Komisyonu'na da bunu ifade etmek istiyorum. Vicdanlarımız yaralanmasın. Önce vicdan, önce insan diyeceğiz. Bizim kadim geleneğimiz de bunu emreder. Öyle ya! İnsanı yaşat ki devlet yaşasın"