Ankara Gazeteciler ve Yazarlar Derneği Genel Başkanı Ömer Uzun, derneğin 5. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, yorumlarında hakaret içeren, insanların onurlarına dokunacak cümleler kurmayacaklarını, doğru bildiklerini yazacaklarını söyledi.
25 Ocak’ta Etimesgut Kent Konseyinde gerçekleştirilen Ankara Gazeteciler ve Yazarlar Derneği 5. Olağan Genel Kuruluna, siyasi partilerin ilçe başkanları, STK temsilcileri, Etimesgut Kent Konseyi Başkanı Ayhan Yılmaz, işadamı Orhan Ünsal, Sincan Şoförler Odası Başkanı İsa Yalçın, Kamu-Der Genel Başkanı Cevdet Baştuğ ve Kıbrıs Gazisi Derviş Koyuncu ile dernek üyeleri katıldı.
BASIN MENSUPLARI KAMUOYU OLUŞTURMADA İTİCİ GÜÇLERDİR
Genel kurula hitap eden ve konuşmasına Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Gazeteciler ve yazarlar gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdırlar.” sözüyle başlayan Ömer Uzun, “2017 yılında Ankara Gazeteciler ve Yazarlar Derneğimizi kurarken, kurucu arkadaşlarımızla şunları konuştuk: Bizler basın mensupları ve yazarlar olarak haktan, adaletten, demokrasiden ayrılmayacağız. ‘Haber kutsal, yorum hürdür’ ilkesinden şaşmayacağız. Yalan, asparagas haber yapmayacağız. Yorumlarımızda hakaret içeren, insanların onurlarına dokunacak cümleler kurmayacağız. Doğru bildiklerimizi yazacağız. Bizler vatanımıza, milletimize, bayrağımıza bağlı kalacağız ve zarar verenlerin yanlarında değil, karşılarında dimdik duracağız. Çünkü bizler kamuoyu oluşturmada itici güçleriz. Yapacağımız yanlışlıkların, haksızlığa göz yummaların ülkemizi büyük ölçüde etkileyeceğinin bilinci içerisindeyiz. Bunun içindir ki derneğimiz Ankara’nın önde gelen sivil toplum kuruluşlarından birisi olmuştur.” dedi.
SOSYAL MEDYA ÇIKTI MERTLİK BOZULDU
Basından geçmişte dördüncü güç olarak bahsedildiğine, şimdi ise basının daha etkin bir güç haline geldiğine değinen Uzun, “Basın mensubu arkadaşlarımızın çok zor şartlar altında görev yaptıklarını hepimiz biliyoruz. Köroğlu’nun dediği gibi, ‘Tüfek icat oldu mertlik bozuldu’. ‘Bu sözden neyi kastediyorsun?’ diye sorabilirsiniz. Sosyal medya çıktı, yazılı ve görsel basın sekteye uğradı. Bu nedenle herkes gazeteci oldu. Herkes doktor, herkes savcı, hâkim, herkes ekonomist, herkes siyasetçi oldu. Eline bir notebook geçirenler hatta akıllı telefonlarıyla, bozuk Türkçeleriyle ne dedikleri de anlaşılmamasına rağmen ahkam kesebiliyorlar. Klavye silahşörlüğü yapabiliyorlar. Yalan, sansasyonel, asparagas haberlerle halkı kandırabiliyorlar. Şantajlarla insanları zor duruma düşürebiliyorlar. Kendilerini Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından basın kartı alan gazetecilerden daha üstün görebiliyorlar. Gazetecilik uzaktan kolay gibi görünse de, maddi ve manevi yönden çok zor bir meslek olduğunu içine giren bilir. Ancak şunu ifade etmek istiyorum ki sadece reklamlarla ayakta durmaya çalışan gazetecilere, ilgili kurumlar maddi ve manevi destek sağlamalıdır.” ifadelerini kullandı.
