Babacan, Suriye’de çatışmaların yoğunlaştığı bir dönemde, Türkiye’nin dış politika önceliklerini hatırlatarak, "Bizim görmek istediğimiz Suriye, toprak bütünlüğüne sahip, çoğulcu bir demokrasi ile yönetilen ve temel hakların güvence altına alındığı bir ülke. Türkiye'nin hem ulusal çıkarları hem de insani değerler açısından bu ilkeler doğrultusunda hareket etmesi gerekiyor" dedi.
"Uluslararası İşbirliği Şart"
Suriye krizinin çözümü için uluslararası işbirliğinin kaçınılmaz olduğunu belirten Babacan, "Türkiye’nin yanı sıra İran, Amerika ve Rusya gibi aktörlerin birlikte çalışması gerekiyor. Aynı zamanda, Suriye içerisindeki farklı gruplar da sürece dahil edilmeden kalıcı bir çözüm mümkün değil" ifadelerini kullandı.
Babacan, bölgedeki doğal kaynakların adil bir şekilde paylaşılmasının nihai çözümün temel taşlarından biri olduğunu söyledi. Uluslararası hukuka dayalı bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini vurgulayan Babacan, "Bu hem bölgedeki istikrar için hem de Suriye halkının refahı için önemli bir gereklilik" diye konuştu.
"Türkiye Kritik Bir Karar Aşamasında"
Suriye rejiminin diyalogdan kaçmasının çatışmaları bu noktaya getirdiğini ifade eden Babacan, rejimin masaya oturtulması gerektiğini belirtti. Babacan, "Türkiye’nin önünde iki seçenek var: Rejimi yıkmaya çalışıp belirsiz bir geleceğe adım atmak mı, yoksa rejimi sıkıştırarak nihai bir siyasi çözüm için masaya çekmek mi? Bu noktada hükümetin doğru tercih yapmasını umuyoruz" dedi.
Sıcak Gelişmelerin Ardından Türkiye’nin Tavrı Merak Konusu
Son günlerde Suriye'nin kuzeyinde artan çatışmalar ve muhalif grupların ilerleyişi, Türkiye sınırını hareketli hale getirdi. Babacan, bu süreçte Türkiye’nin hem bölgesel istikrar hem de kendi ulusal çıkarları doğrultusunda dengeli bir politika izlenmesinin önemine dikkat çekti.
DEVA Partisi Lideri, Suriye krizinin çözümünde barışçıl ve uzun vadeli bir yaklaşımın benimsenmesinin sadece Türkiye için değil, bölge halkları için de kritik önemde olduğunun altını çizdi.
