Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Türk tarımının gelişiminde önemli bir yere sahip olan Yüksek Ziraat Enstitüsü'nün kuruluşunun 91. yılı vesilesiyle, tarım sektöründe kadınların dönüştürücü etkisini ele alan "Tarımda Kadın Eli" başlıklı bir panel düzenledi. Panelde, alanında başarılı kadınların konuşmacı olarak yer aldığı etkinlikte, kadınların tarımsal üretime olan katkıları ve sektördeki stratejik rollerine vurgu yapıldı.

Program, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile Başladı

Ziraat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinlik, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Katılımcılara hitaben bir müzik dinletisi de sunulan program, ardından açılış konuşmalarıyla devam etti. Etkinlikte ilk sözü Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar aldı ve Türkiye'nin önde gelen tarım ülkelerinden biri olmasının Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin katkısıyla gerçekleştiğini ifade etti.

"Tarım Stratejik Bir Alan, Gençlerimizi Tarıma Yönlendirmeliyiz"

Rektör Prof. Dr. Necdet Ünüvar, tarımın stratejik önemine vurgu yaparak, özellikle genç neslin tarım alanına yönlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Tarımın pandemide gıda ve sağlık gibi en önemli iki sektörden biri olarak öne çıktığını belirten Ünüvar, “Tarım çok stratejik bir alan. Pandemi bize gıdaya erişim ve sağlığa erişimin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Tarımı sadece geleneksel yöntemlerle sürdüren bireylerin yanı sıra; eğitimli, ticareti ve iletişimi bilen genç neslimize de tarımı anlatmamız gerekiyor” dedi.

Ünüvar, gençlerin teknoloji ve tarım alanlarında kendilerini geliştirmelerinin ülkenin tarımsal verimliliğini artıracağına inandığını belirtti ve şöyle devam etti: "Teknoloji ile tarımı buluşturabilirsek, Türkiye'nin ekonomisinde ciddi bir sıçrama yaşanabilir. Bu iki T’nin yani Tarım ve Teknolojinin buluşması, Türkiye'yi en gelişmiş ekonomilerden biri yapabilir".

Kadın Eliyle Tarıma Bereket Geliyor

Kadınların tarımsal üretimdeki etkisinin çok değerli olduğunu dile getiren Ünüvar, "Kadınların tarımsal üretime katılımı, sadece verimliliği değil, aynı zamanda kaliteyi de artırıyor. Kadınlarımızın hassasiyeti ve estetiği, ürettiğimiz ürünlerin dünya pazarlarında daha iyi yer bulmasını sağlıyor” diyerek, tarım sektöründe kadın elinin değerine dikkat çekti.

Kadın Çiftçiler İçin Yeni Destek Mekanizmaları Oluşturulmalı

Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Atar ise, Yüksek Ziraat Enstitüsü'nün Türk tarımı için tarihi bir öneme sahip olduğunu belirterek, tarımsal üretimde kadınların güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. “Tarımda kadının güçlendirilmesi tüm sektör paydaşlarının gündeminde olmalı ve kadın çiftçiler için yeni destek mekanizmaları oluşturulmalı” ifadeleriyle kadın çiftçilerin teknolojiye erişimlerinin sağlanmasının gerekliliğini vurguladı.

Gastro Sincan’da minikler hünerlerini sergiledi Gastro Sincan’da minikler hünerlerini sergiledi

Kadın eli Ankara ü

Japon Mürekkep Boyama Sergisi Açıldı

Panelin açılış konuşmalarının ardından, Sumi-e ve suluboya sanatçısı Filiz Öztürk’ün Japonya ve Türkiye'deki deneyimlerini yansıttığı Japon mürekkep boyama sanatı Sumi-e tekniğiyle hazırladığı eserlerin sergisi açıldı. Program katılımcıları, kurdele kesiminin ardından sergiyi gezerek eserler hakkında bilgi aldı.

Tarımda Kadın Eli Panelinde İlham Veren Kadın Hikayeleri

Daha sonra, Nilgün Esin moderatörlüğünde gerçekleşen "Yüksek Ziraat Enstitüsünün 91. Yıl Dönümünde Tarımda Kadın Eli" başlıklı panelde, sektörde fark yaratan kadınlar kendi hikayelerini paylaştı. Panelin dikkat çeken konuşmacılarından biri, Dr. Ece Aynur Onur oldu. ABD Indiana Üniversitesi'nde askeri ve medikal antropoloji alanında çalıştıktan sonra Türkiye'ye dönerek Burdur'da susuz tarım yapan Onur, “İklim Değişikliği, Kuraklık ve Göçle Mücadelede Susuz Tarımın Önemi” konulu bir konuşma yaptı.

"Tarımda En Ön Cephede Savaşmak İçin Döndüm"

Dr. Onur, panel moderatörünün "Neden Tarım?" sorusuna, “Askeri antropolog olarak önümüzdeki yüzyılın gıda ve su savaşlarına sahne olacağını öngörüyorum” diyerek yanıt verdi. İklim değişikliği ve kuraklığın yeni dünya düzeninde ülkelerin en büyük sorunlarından biri haline geleceğini belirten Onur, “Susuz tarım, ülkemizin bu tehditlere karşı dirençli hale gelmesini sağlayacak stratejik bir yöntemdir” dedi. Onur, tarımın Türkiye'nin milli güvenlik politikalarında öncelikli olarak ele alınması gerektiğini vurguladı.

“Tarım, Ülkenin Bağımsızlığını Sağlar”

Türkiye’nin tarımsal üretimde kendi kendine yetebilmesinin her zamankinden daha önemli olduğunu belirten Dr. Onur, “Gıda, sağlık, tekstil hatta savunma sanayii gibi birçok sektör tarımdan beslenir. Bu nedenle, susuz tarım gibi yenilikçi yöntemler tarım nüfusunu hayatta tutar ve ülkenin bağımsızlığını sağlar” dedi. Dr. Onur, 30 kadınla birlikte Burdur’da yürüttüğü susuz tarım çalışmalarının ülkede örnek bir proje olduğunu ifade etti.

Genç Çiftçiler ve Tarımda Kadınların Rolü Tartışıldı

Panelin diğer katılımcılarından biri olan Ziraat Mühendisi Eda Vartanlı, Ziraat Fakültesi Ayaş Çiftliği Müdürlüğü’nden emekli olduktan sonra kurduğu çiftlikteki deneyimlerini anlattı. Bitki ıslahı ve su yönetimi konularında genç yaşta deneyim kazanan Ziraat Mühendisi Ece Yücel, çiftçilikteki başarı hikayesini paylaştı.

Kadın eli tarımda

Tarımda Kadınların Karşılaştığı Zorluklar

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümünden Dr. İlknur Ünüvar ise tarım alanında çalışan kadınların ücretlendirme ve mülkiyet gibi konularda yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Dr. Ünüvar, tarım sektöründe kadın istihdamının artırılması için politikaların geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Yoğun ilgi gören Tarımda Kadın Eli Paneli, plaket takdimi ve anı fotoğrafı çekimi ile sona erdi. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi, bu panelle birlikte Türk tarımının gelişimine olan katkısını bir kez daha gözler önüne serdi ve kadınların tarımsal üretimdeki dönüştürücü gücüne dikkat çekti.

Kaynak: Cansel Yıldız