Kızılay’da Ayakta Kalan Son Ayakkabı Boyama Atölyesi
Ankara'nın en işlek noktalarından biri olan Kızılay, geçmişte ayakkabı boyacılığı mesleğinin yoğun olarak icra edildiği alanlardan biriydi. Ancak yıllar içinde değişen tüketim alışkanlıkları, gençlerin mesleğe ilgisizliği ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle bu geleneksel meslek neredeyse unutulmaya yüz tuttu. Bugün, Selanik Caddesi’nde faaliyet gösteren son ayakkabı boyama atölyesi, bu mesleğin son temsilcilerinden biri.
Sami Sürgü: “Bu Meslekle Büyüdüm, Şimdi Yaşatmaya Çalışıyorum”
Yaklaşık 32 yıldır ayakkabı boyacılığı yapan Sami Sürgü, mesleğe orta yaşlarda başladığını ve o günden bu yana hiç bırakmadığını belirtiyor. Sürgü, “34 yaşımda başladım bu işe. Daha önce bu mesleği hiç yapmamıştım. Burada ilk ustalarla birlikte başladım, sonrasında devam ettirdim,” dedi.
Mesleğin günümüzdeki zorluklarına da değinen Sürgü, “Artık ayakkabı boyatmak eski bir alışkanlık gibi kaldı. Gençler iskarpin ayakkabı giymediği için boyama ihtiyacı da azalıyor. Spor ayakkabılar moda oldu. Biz yine de beyazdan siyaha her rengi boyuyoruz,” ifadelerini kullandı.
Sürgü ayrıca, ekonomik zorlukların da işleri ciddi anlamda etkilediğini söyledi:
“Ayakkabısını boyatmaya gelen oluyor ama eskisi gibi yoğunluk yok. İnsanlar bırakıyor, biz müsait oldukça boyayıp teslim ediyoruz. Eskiden 17 dükkândık Ankara’da, şimdi tek biz kaldık.”
Gençler Uzak Duruyor, Geleneksel Meslekler Yalnızlaşıyor
Sürgü, ayakkabı boyacılığı mesleğini gençlere önerip önermediği sorulduğunda ise şu ifadeleri kullandı:
“Bizden sonra bu işi sürdürecek biri olacağını sanmıyorum. Gençler bu mesleklere rağbet etmiyor. Ailelerin yönlendirmesi, kullanılan kimyasalların kokusu ve ekonomik koşullar bu ilgisizliğin temel sebepleri.”
Kimyasal ürünlerle çalışmanın zorluğuna dikkat çeken Sürgü, mesleğin ciddi bir emek ve özveri gerektirdiğini de vurguladı.
Ekrem Aydın: “Gelenek Bitiyor, Biz Gidince Tamamen Yok Olur”
Atölyede çalışan bir diğer usta Ekrem Aydın, 20 yılı aşkın süredir aynı noktada ayakkabı boyadığını belirtti. Aydın, “Yıllardır burada hizmet veriyorum. Gelen her ayakkabıya elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Ama artık işler çok düştü. Eskiden dükkân arı gibi çalışırdı, şimdi sessiz,” dedi.
Aydın’a göre ayakkabı boyacılığı mesleği ekonomik olarak da sürdürülebilir değil:
“Bugün bir genci işe alsan sigortası, maaşı derken maliyeti çok yüksek oluyor. Gençlerin bu işi meslek olarak görmemesi doğal. Zaten asgari ücreti bile karşılayamazsın. Bu meslek ancak emeklilerle devam eder.”
Spor Ayakkabılar da Boyanıyor, Ancak Talep Az
Ustalar, özellikle spor ayakkabı kullanıcılarının da artık hizmet alabileceğini belirtiyor. Beyaz spor ayakkabı temizliği ve boyaması gibi işlemler de atölyede yapılıyor. Aydın, “Bez ayakkabılar, spor modeller... Hepsini tamir ediyor, boyuyoruz. Ama ne yazık ki insanlar bu hizmetten haberdar bile değil. Gelen yok,” diye konuştu.
“Destek Verilmezse Bu Meslek Bitmeye Mahkûm”
Hem Sami Sürgü hem de Ekrem Aydın, mesleğin sürdürülebilirliği için destek ve teşvik yapılması gerektiğini söyledi. Aydın, sözlerini şöyle tamamlıyor:
“Eğer bu meslek devam edecekse destek şart. Sigorta yükü, ekonomik giderler çok fazla. Teşvik olursa gençler belki ilgi gösterir. Ama bu şartlarda zor.”