1 Kasım itibarıyla yürürlüğe giren Aile Hekimliği Performans ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı çıkan sağlık çalışanları ve 15 sivil toplum kuruluşu, Ankara İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelerek Sağlık Bakanlığı'na çağrı yaptı. Eylemde yapılan ortak açıklamada, sağlık çalışanlarının hak kayıpları, iş güvencesi sorunları ve çalışma koşullarındaki olumsuzluklar gündeme getirildi.

Ortak basın açıklamasını Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF) adına Canan Şahin yaptı. Açıklamada Aile sağlığı ebe-hemşirelerinin mali kayıplarının en büyük sebebinin, 5258 Sayılı Aile Hekimliği Kanunu’nda yer alan 'Aile Sağlığı Çalışanı Sözleşmeli Tavan Ücreti'nin 1.5 katından 3 katına çıkarılmaması olduğunu vurgulayan Şahin,  "Bu düzenlemenin yapılması elzemdir. Aksi takdirde hak edişlerimiz tavana takılmakta ve emeğimizin karşılığını almamız mümkün olmamaktadır. Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’ndeki görevlendirmelerde yüzde 25 ibaresinin yüzde 50 olarak iyileştirilmesi gerekmektedir. Ancak mevcut tavan katsayısı 1.5 olduğunda, pozitif gibi görünen değişiklikler dahi askıda kalmaktadır. Görev tanımımızın dışında kalan işlerden yüzde 0.5 ile 4 arasında değişen oranlarda teşvik ödemesi yapılması kabul edilebilir bir durum değildir. Kamuoyuna pozitif bir gelişme olarak sunulan aile hekimliği tavan nüfuslarının 3 bin 500’e düşürülmesi, kişi katsayı oranlarının değiştirilmemesi sebebiyle sağlık çalışanlarını hak kaybına uğratmaktadır" şeklinde konuştu.

Ankara Eylem

“Performans Sistemi Çalışanların Emeğini Hedef Alıyor”

Entegre aile hekimliği çalışanlarının yaşadığı sorunlara da değinen Canan Şahin şu ifadeler kullanıldı:

“Entegre Aile Hekimliği Çalışanları, hak edişlerini eksiksiz alabilmek için ihtiyaç olmadığı halde nöbet tutmaya zorlanmaktadır. Nöbet sonrası izin kullandırılmamakta ve nöbet ertesi mesaiye devam etmeye mecbur bırakılmaktadır. Aksi halde ücret kesintisi yapılmaktadır. Yaşanan aşı tedariki ve lojistik sorunlarının faturası, performans sistemiyle ebe ve hemşirelere kesilmektedir. Olmayan aşılar, reddedilen aşılar ve sorumluluklarını yerine getirmeyen aileler nedeniyle sağlık çalışanlarının hak edişlerinden kesinti yapılması, ne insani ne de ahlaki normlara uymaktadır.”

Başkan Şahin, açıklamasında sağlık çalışanlarının güvenli bir çalışma ortamı taleplerine “Beyaz reformun sağlıkta şiddeti önlemek konusunda yetersiz olduğu apaçık ortadadır. Can güvenliğimiz sağlanmadığı, hiçbir güvenlik önlemi alınmadığı ortamlarda çalışmak istemiyoruz. Şiddete uğrama korkusuyla çalışırken, 'zulüm yönetmeliği' olarak adlandırdığımız düzenlemelerle getirilen sözleşme feshi tehdidi sürekli üzerimizde hissedilmektedir. İş güvencemiz olmadan çalışmak istemiyoruz" sözleriyle dikkat çekti.

Aile Hekimliği

“Bu Gemi Yürümez”

Sağlık çalışanları, mesleklerine yönelik küçümseyici yaklaşımları kabul etmediklerini vurgulayan Şahin, “Profesyonel bir meslek olan ebe ve hemşirelerin, sistemde 'eleman' ya da 'çalışan' denilerek küçümsenmesini reddediyoruz. Bakanlığımızın bizi yok saymasını ve varlığımızdan şüphe ettirecek bir tavır sergilemesini kabul etmiyoruz. Haksızlığınıza, hukuksuzluğunuza asla boyun eğmiyoruz. Mesleki onurumuzu hiçe saymanıza, mesleki görevlerimizi tanımlamayıp her yeni güne belirsizlik ve kaygıyla başlamamıza neden olmanıza rağmen, emeğimizden vazgeçmiyoruz” dedi.

Genç eczacılar için Ankara'da ilk adım atıldı Genç eczacılar için Ankara'da ilk adım atıldı

Açıklamanın devamında, sağlık çalışanlarının sistemde maruz kaldığı sorunları belirten Şahin, “Kendi görev tanımımız dışında kalan ve yapılması mümkün olmayan işlerin faturası bizlere kesilmektedir. Bu durum açıkça kölelik sisteminin dayatılması anlamına gelir. Köle olarak bizleri seçmenize sessiz kalmayacağız. Bu gemi yürümez" ifadelerini kullandı.

Ebe Hemşire

Sağlık meslek örgütleri, yeni yönetmelikle ilgili taleplerini ise şu şekilde sıraladı:

Sağlık Çalışanlarının Talepleri

Sağlık meslek örgütleri, yeni yönetmelikle ilgili taleplerini şu şekilde sıraladı:

  • Tavan ücret oranlarının artırılması ve hak kayıplarının son bulması.
  • Görev tanımlarının netleştirilmesi ve hak edişlerin güvence altına alınması.
  • Can güvenliği ve iş güvencesi sağlayan düzenlemelerin hayata geçirilmesi.
Kaynak: Cansel Yıldız