Festival etkinlikleri kapsamında Antalya'da bulunan Gülsen Tuncer, geleneksel korteje, boynunda Filistin bayrağının yer aldığı atkıyla katıldığını söyledi.
Seslendirme sanatçısı, söz yazarı, besteci, sanat yönetmeni ve akademisyen de olduğuna işaret eden 78 yaşındaki Tuncer, 55 yılı aşkın sanat hayatında sayısız yapımın içerisinde yer aldığını belirtti.
İlk yıllarından beri takip ettiği, Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin sinema dünyası için oldukça önemli olduğunu dile getiren Tuncer, geleneksel korteje, bu yıl boynunda Filistin bayrağının yer aldığı bir atkı ile katılmayı özellikle tercih ettiğini ifade etti.
Festivalde gösterime giren bir çok filmin yaşama dair mesajlar içeren bir derinliğinin de olduğunu vurgulayan Tuncer, şunları kaydetti:
“GELİRKEN BAVULUMA KOYDUĞUM İLK EŞYA KEFİYEYDİ”
"Ben de kortej esnasında şunun altını çizmek istedim. Orada (Orta Doğu) insanlar ölüyor, hayatlar değişiyor, kadim şehirler batıyor, yaşam çöküyor. Bu çok çirkin ve haris bir dünya politikası yüzünden oluyor. Ne olursa olsun bizim yaşamın her alanında bunu hatırlatmamız lazım. Burada festivale geliyoruz ama hepimizin, duyarlılığı olan, yaşama dair kendini sorumlu hisseden herkesin yüreğinin sızladığına inanıyorum. Ben her gün Filistin'i düşünüyorum. Lübnan'ı, Ürdün'ü, İran'ı, Irak'ı düşünüyorum. Ülkemizi düşünüyorum. Bu nedenle festivale gelirken bavuluma koyduğum ilk eşya kefiyeydi. İlk onu koydum unutmayayım diye."
Tuncer, İsrail'in saldırılarının büyük bir haksızlık olduğunun altını çizerek, bunun sadece Filistin'in değil dünyanın sorunu olduğunu vurguladı.
“BU MESAJI VERMEK BİZİM GÖREVİMİZ”
Saldırılarda doğanın ve tüm canlıların da zarar gördüğüne dikkati çeken Tuncer, "Bundan erkekler, kadınlar, yaşlılar, gençler, kediler, köpekler, kuşlar, doğa, toprak, etkileniyor ve zehirleniyor. Yaşam maddi manevi çöküşe götürülüyor. O coğrafyadakiler çok sıcak şekilde, en yakıcı ve kötü biçimde bu savaşın içerisinde. Biz de her şeyiyle yaşamın enerjisini, ekonomisini değiştirmesi, insanların ruh halini değiştirmesiyle o savaşın içerisindeyiz. Bu mesajı vermek bizim görevimiz. Eğer barış istiyorsak sadece ülkemiz için değil, tüm dünya için istemeliyiz. Bu oyunların hangi odaklar tarafından çıkarıldığını, bilinçli ve bilgili olarak öğrenmeliyiz. Ona göre kendimizi, ülkemizde oynanan oyunlara, dünyada oynanan oyunlara karşı bir zırh içine koymalıyız." ifadelerini kullandı.
GÜLSEN TUNCER KİMDİR?
Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, seslendirme sanatçısı, söz yazarı, besteci, sanat yönetmeni ve akademisyen Gülsen Tuncer 20 Ekim 1945 yılında Adana’da doğdu.
Özellikle Aşk-ı Memnu dizisinde canlandırdığı "Arsen Hanım" karakteriyle geniş bir kitle tarafından tanınmıştır. Sanat hayatında 50 yılı aşkın süredir aktif olan Tuncer, hem sahne performanslarıyla hem de eğitmen kimliğiyle iz bırakmaya devam etmektedir.
EĞİTİM HAYATI
Tuncer, ortaokulu İstanbul Kız Lisesi'nde, liseyi ise İstanbul Tarhan Koleji'nde tamamlamıştır. Bu dönemde Yıldız Kenter, Melih Cevdet Anday ve Sabahattin Kudret Aksal gibi usta isimlerden eğitim alarak tiyatro dünyasına adım atmıştır. İstanbul Belediye Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nü başarıyla bitirdikten sonra, LCC Language and Culture Centre’da Ayla Algan ve Beklan Algan'dan tiyatro, Selma Berk’ten şan ve Seyit Mısırlı’dan eskrim dersleri almıştır.
TİYATRO KARİYERİ
Gülsen Tuncer, profesyonel tiyatro kariyerine 1968 yılında Gülriz Sururi ve Engin Cezzar Tiyatrosu'nda sahnelenen “Zilli Zarife” oyunuyla başlamıştır. Tuncer, kariyeri boyunca Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu, Kenter Tiyatrosu, Levent Kırca Hodri Meydan Tiyatrosu gibi birçok önemli tiyatro topluluğunda sahne almış, Türkiye tiyatrosunun unutulmaz oyuncuları arasına adını yazdırmıştır.
Tuncer, yetmişli yıllardan bu yana 300'den fazla politik kitlesel gösterinin sanat yönetmenliğini ve sunuculuğunu üstlenmiştir. Türkiye'de kitlesel gösterilerde senaryolu akış ve dia kullanımını ilk kez gerçekleştiren sanatçıdır. Aynı zamanda, İstanbul Açıkhava Tiyatrosu ve Spor Sergi Sarayı gibi önemli mekânlarda ajit-prop gösteriler sahnelemiş, Türkiye'de kadın hakları ve demokratik örgütlenme çalışmalarına katkılarda bulunmuştur.
SİNEMA VE SESLENDİRME ÇALIŞMALARI
Gülsen Tuncer, tiyatro çalışmalarının yanı sıra seslendirme sanatçısı olarak da başarılı bir kariyere sahiptir. TRT radyosunda şiirler, radyo tiyatroları ve kültürel programlar seslendiren Tuncer, televizyon programlarında sanatçılarla söyleşiler gerçekleştirmiştir. Aynı zamanda, Türkiye ve Avrupa’da metnini kendi hazırladığı tek kişilik gösterilerle adını duyurmuştur.
AKADEMİK KARİYER VE EĞİTMENLİK
Eğitmen olarak İstanbul Teknik Üniversitesi Konservatuvarı'nda "Sahne Estetiği" ve "Oyunculuk" dersleri vermeye başlayan Tuncer, halen Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) ve Sadri Alışık Kültür Merkezi'nde dersler vermektedir. Ayrıca sanat yönetmenliği ve danışmanlık görevlerinde bulunmuş, Türkiye'deki pek çok festivalin düzenlenmesine katkı sağlamıştır.
Tuncer, sanatı ve akademik kariyerinin yanı sıra, demokratik kadın hareketlerine ve çevresel konulara olan duyarlılığı ile bilinir. Altınoluk Belediye Kültür Festivali'nin isim annesi olan Tuncer, festivale "Yaşama Saygı" adını vermiştir. Aynı zamanda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde danışmanlık yapmış ve milletvekili ile belediye başkanlığı seçimlerinde bağımsız aday olmuştur.
Gülsen Tuncer, hem tiyatroda hem de sinemada uzun soluklu ve çok yönlü bir kariyere sahip, Türkiye'nin en değerli sanatçılarından biridir. Akademisyen kimliği, sanat yönetmenliği, seslendirme sanatçılığı ve aktivist kişiliğiyle Türk sanat ve kültür dünyasında önemli bir yere sahiptir.