Baran, "Dijitalleşme, dünyadaki tüm sınırları ortadan kaldırdı. Dijitalleşmenin getirdiği yenilikleri, katma değerli üretim ve markalaşmayla fırsata çevirmeliyiz" dedi.
Uluslararası Markalarda Türkiye Eksikliği
Baran, uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance'in açıkladığı en değerli 500 marka listesinde henüz bir Türk markasının yer almadığını belirtti. Türkiye'nin dünya çapında markalar yaratabilecek potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Baran, Türkiye'nin en değerli markalarının toplam değerinin 14,7 milyar dolar olduğunu belirten Baran, bu rakamı çok daha yukarılara çıkarmak için markalaşmaya ve inovasyona yatırım yapılması gerektiğini ifade ederek şunları aktardı:
"Ülke olarak, yıllardan beri yükte ağır, pahada hafif ihracat yerine katma değerli üretim yapmamız gerektiğinden söz ediyoruz. Dışarıya sattığımız ürünün kilogram fiyatı ortalama 1,5 dolar seviyesinde. Türkiye'yi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına yerleştirme hedefine ulaşabilmemiz için bu rakamı yukarılara taşımamız, markalaşmamız gerekiyor. Aynı kuruluş, Türkiye'nin de en büyük 125 marka şirketi listesini açıklamıştı. Listeye göre Türkiye'deki en değerli markaların toplam değeri 14,7 milyar dolar. Günümüzde, en kaliteli ürünü, en uygun fiyatla üretseniz bile tüketicinin ruhuna dokunacak bir unsur kullanmadan büyük bir etki oluşturamıyorsunuz. Bu nedenle, birbirini destekleyen bu iki kavramı birlikte ele almak gerekiyor. Marka ve liderlik kavramları günümüzde yalnızca ticaretin değil, toplumsal dönüşümün de en temel yapı taşları haline geldi."
Konuşmasının ardından, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fırat Purtaş, ATO Başkanı Gürsel Baran'a katkılarından dolayı bir plaket takdim etti.