Keşfin arkasındaki ekip, Kaliforniya Üniversitesi Berkeley'den araştırmacılardan oluşuyor. Lazer teknolojisi kullanarak katılımcıların gözlerine doğrudan uyarım uygulayan bilim insanları, bu deney sırasında bilinen renk tayfının ötesinde, daha önce tanımlanmamış bir görsel algı oluştuğunu raporladı. Bu özel deneyde yalnızca beş kişinin "Olo"yu görebildiği belirtildi.

Mesnevî Okumaları 26. yılında da Ankara'da devam ediyor Mesnevî Okumaları 26. yılında da Ankara'da devam ediyor

"EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BİR DENEYİMDİ"

Projenin önde gelen isimlerinden Elektrik Mühendisi Ren Ng, İngiliz basınına yaptığı açıklamada, "Bu deneyin sıradışı bir görsel sonuç üreteceğini tahmin ediyorduk ama beynin bu sinyali nasıl işleyeceğini kestiremiyorduk" dedi. Ng, gördükleri rengin inanılmaz derecede doygun ve canlı olduğunu vurguladı.

Renklerr

RENK TANIMLANABİLİR Mİ?

Araştırmacılar, "Olo"nun nasıl bir renk olduğunu aktarmak için turkuaz tonlarına yakın bir görsel paylaştı. Ancak bu temsili görselin, gerçekte deney sırasında algılanan rengin yalnızca soluk bir yansıması olduğu belirtildi. Görme bilimci Austin Roorda, "Bu rengi bir fotoğraf ya da ekran aracılığıyla göstermek mümkün değil. Deney sırasında yaşanan görsel tecrübenin şiddeti ve benzersizliği bambaşka bir seviyedeydi" ifadelerini kullandı.

TÜM UZMANLAR AYNI FİKİRDE DEĞİL

Bununla birlikte, bu keşfin bilim dünyasında tam anlamıyla kabul gördüğü söylenemez. Londra’daki City St George’s Üniversitesi’nden Görme Uzmanı Profesör John Barbur, elde edilen verilerin sınırlı bir değere sahip olduğunu düşünüyor. Barbur, bu durumun yeni bir renk keşfinden ziyade, var olan renk algısının nörolojik bir oynama ile farklı bir şekilde yorumlanmasından ibaret olabileceğini ifade etti.

Yeni Renk

RENK ALGISININ SINIRLARINI ZORLUYOR

"Olo" tartışması, insan gözünün ve beyninin renkleri nasıl işlediğine dair önemli soruları gündeme getirdi. Geleneksel olarak, insanlar üç ana renk (kırmızı, yeşil ve mavi) üzerinden renkleri algılar. Ancak bu deney, görsel sistemin, uygun koşullar sağlandığında algılanması imkânsız olduğu düşünülen spektrumları bile fark edebileceğini gösteriyor.

Eğer "Olo" gibi yeni renkler bilimsel olarak daha geniş çapta doğrulanırsa, bu durum hem nörobilim hem de optik teknolojiler açısından çığır açıcı olabilir. Renk teorisinin sınırlarını zorlayan bu gelişme, görsel sanatlardan sanal gerçekliğe kadar birçok alanda yepyeni uygulamalara ilham verebilir.

Kaynak: Haber Merkezi