Oturumda, Suriye’nin içinde bulunduğu ekonomik ve insani kriz ele alınırken, uluslararası desteğin önemi bir kez daha gündeme geldi.
Ekonomik Desteğin Önemi
Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Şam’dan katıldığı toplantıda, ülkenin kapsayıcı bir siyasi dönüşüme ve somut ilerlemelere ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Bu süreçte uluslararası ekonomik desteğin önemine dikkat çeken Pedersen, “Yaptırımların kaldırılması ve yeniden yapılanmaya yönelik adımlar, Suriye halkının geleceği için kritik bir gereklilik” dedi.
17 Milyon İnsan Yardıma Muhtaç
BM İnsani İşler Genel Sekreter Yardımcısı Tom Fletcher, Suriye’de insani yardımları engelleyen yaptırımların kaldırılmasının aciliyetine vurgu yaptı. Fletcher, Suriye nüfusunun yüzde 70’inden fazlasını oluşturan 17 milyon insanın temel yardımlara ihtiyaç duyduğunu belirtti ve şunları ekledi: “Suriye, dünyanın en ciddi insani krizlerinden biriyle karşı karşıya. Bu kriz, yaptırımlar ve yetersiz insani yardım nedeniyle derinleşiyor.”
Rusya’dan “Yaptırımlar Kaldırılsın” Çağrısı
Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, Suriye’deki insani krizin artık felaket boyutlarına ulaştığını söyledi. Uluslararası toplumun bu duruma kayıtsız kalmaması gerektiğini vurgulayan Nebenzya, insani yardımların yetersiz finansmanına dikkat çekti. “Suriye halkını yaptırımlar altında bırakmaya devam mı edeceksiniz? Bu yaptırımlar, sıradan insanları etkiliyor ve kaldırılmalıdır” diye konuştu.
Avrupa’dan Yaptırım Rejimi Gözden Geçiriliyor
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada, Suriye’ye yönelik yaptırımların güncellenmesi gerektiğini ifade etti. Kallas, “Suriye’nin toparlanma sürecini desteklemek için yaptırım politikalarımızı yeni siyasi gerçekliklere uyarlamamız gerekiyor” dedi.
Suriye’ye yönelik mevcut yaptırımlar, 2011’de Beşar Esad rejiminin protestolara sert müdahaleleri sonrasında uygulanmaya başlanmıştı. AB, ABD ve İngiltere başta olmak üzere birçok ülke tarafından uygulanan yaptırımlar, ülkenin ekonomik ve insani krizini derinleştiriyor.
