Akademisyenler ve öğrenciler Birleşti

Boğaziçi Üniversitesi'nde 28 öğrenci kulübü ve 6 öğrencinin çalışmalarının yasaklanması, özellikle öğrenci hakları savunucuları tarafından büyük bir eleştiriye maruz kaldı. Akademisyenlerin imza attığını, Boğaziçi Üniversitesi'nin 162 yıllık geçmişinde, öğrenci kulüplerinin hiçbir dönemde yasaklanmadığı vurgulandı. Açıklamada, “Boğaziçi Üniversitesi öğrenci kulüpleri, üniversitemizin kültürünün vazgeçilmez birer unsurudur” ifadeleri yayınlandı. Bu durum, üniversitenin özgür düşünceyi ve öğrenci sunumunu her zaman teşvik ettiğini gösteren bir örnek olarak sunuldu.

Boğaziçi Üniversitesi'nin Kuzey Kampüsü'nde yaşadıkları çeşitli sorunlar nedeniyle barışçıl eylemler düzenliyorlardı. Bu eylemler arasında, üniversitenin kafeteryasında yapılan değişiklikler ve ortak ürünlerin yok edilmesi gibi konular öne çıktı. Üyeler, bu talepleriyle yönetimden çözüm beklerken, kaymakam yönetimi karşılık olarak, destek veren öğrenci kulüplerinin faaliyetlerini 28 Mart'a kadar yasaklama kararı aldı.

Açıklamada, öğrenci kulüpleri tarafından yapılan barışçıl eylemlerin sadece öğrenci haklarını savunmaya yönelik olduğu belirtildi. Ayrıca, ülkelerindeki özgür iradeleriyle sürdürdükleri faaliyetlerin temel ülkelerinin genişlemelerini ifade ettiler.

Disiplin Soruşturmaları ve Kampüse Giriş Yasağı

Boğaziçi Üniversitesi'nde uygulanan baskı ve yaptırımlar, disiplin soruşturmaları ile pekiştirildi. 10 Şubat 2025'ten bu yana düzenledikleri barışçıl eylemlerle seslerini duyurmaya çalışanların toplantıları, Öncülere giriş yasağı katıldı. Yönetim, 24 Şubat 2025 tarihindeki kayıtlarda, Y3 Binası'nın "uygunsuz kullanım" kapsamındaki yeni disiplin soruşturmalarının açılma tehdidinde bulunduğu belirtildi. Bu tutum, akademisyenler ve akademisyenler tarafından üniversitenin özgürlükçü ve demokratik özelliklerine aykırı olarak değerlendirildi.

Boğaziçi Üniversitesi'nde Yasakçı Zihniyete Tepki

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri ve öğrencileri, Öncülerin bu yasakçı birimlerinin temel üniversite değerlerine itiraz ettiğini belirtti. Yapılan açıklamalarda, ülkelerin özgürlükleri , barışçıl eylem hakları ve eğitim hakkı ve gelecekleri vurgulandı. Bu tür baskı ve korkutma yöntemlerinin üniversitenin özerklik ve demokrasi ilkelerine tamamen ters olduğu vurgulandı.

Akademisyenler, faaliyetlerin savunma konusunda kararlı hale getirildiğini belirttiler. TİP Genel Başkanı Erkan Baş'ın açıklamaları ve üniversitelerindeki hak ihlalleri, bloke edilmemelerini ifade ettiler. “Özgür, özerk ve demokratik üniversite” taleplerinden vazgeçmeyeceklerini vurgulayan akademisyenler, toplantılarda bir kez daha dile getirdiler.

Bakan Tekin: Merhametli ahlaklı bir kuşak yetiştirmek için gece gündüz çalışıyoruz Bakan Tekin: Merhametli ahlaklı bir kuşak yetiştirmek için gece gündüz çalışıyoruz

Kaynak: Haber Merkezi