Son yıllarda küresel ekonominin büyük zorluklarla karşı karşıya kaldığını ifade eden Yılmaz, pandemi sürecinin ekonomik aktiviteyi yavaşlattığını ve devletlerin borç yükünü artırdığını vurguladı. Pandemi sonrası toparlanma sürecinin devam ettiğini ancak küresel büyümenin hala tarihi ortalamaların altında seyrettiğini belirtti.
Dünyada artan korumacılık eğilimlerine de dikkat çeken Yılmaz, ABD-Çin rekabeti ve küresel ticaretteki bloklaşmanın ekonomik dengeleri etkilediğini dile getirdi. Buna rağmen, Türkiye için daha olumlu bir ekonomik perspektif öngördüğünü belirterek, düşen faiz oranlarının ve emtia fiyatlarının ılımlı seyretmesinin Türkiye için avantaj sağladığını ifade etti.
BÜTÇE AÇIĞI VE EKONOMİK ÖNCELİKLER
Türkiye’nin bütçe açığını kontrol altına almayı hedeflediğini belirten Yılmaz, Kahramanmaraş depreminin oluşturduğu bütçe açığını telafi edeceklerini söyledi. 2025 itibarıyla bütçe açığının milli gelire oranının tarihi ortalamalara döneceğini ve bu süreçte iki temel öncelik belirlediklerini vurguladı:
Bütçe imkanlarının bu doğrultuda kullanılacağını belirten Yılmaz, hem ekonomik büyümeyi hem de gelir dağılımındaki adaleti sağlama hedefinde olduklarını ifade etti.
ENFLASYONLA KARARLI MÜCADELE
Enflasyonun 2023 yılı Mayıs ayında zirve noktasına ulaştığını ve son açıklanan rakamlara göre 31 puanlık bir düşüş kaydedildiğini belirten Yılmaz, 2024 yılı sonunda enflasyonun %20’li seviyelere ineceğini söyledi. 2025 yılının enflasyon açısından farklı bir yıl olacağını vurgulayan Yılmaz, piyasa beklentilerinin giderek hedeflere yaklaştığını dile getirdi.
2026-2027 yıllarında ise enflasyonun tek haneli rakamlara düşmesini öngördüklerini belirten Yılmaz, bu hedef doğrultusunda tüm politikaların kararlılıkla hayata geçirildiğini ifade etti.
BÜYÜME VE ENFLASYON BİRLİKTE YÖNETİLECEK
Yılmaz, enflasyonla mücadele ederken aynı zamanda sürdürülebilir büyüme ve kalıcı sosyal refahı hedeflediklerini söyledi. Düşük enflasyonun ekonomik büyümeyi olumsuz etkilemeyeceğini, aksine daha öngörülebilir bir yatırım ortamı sağlayacağını vurguladı.
Ayrıca, enflasyonun yükseldiği dönemlerde gelir dağılımında bozulmalar yaşandığını, dolayısıyla enflasyonun düşmesinin toplumun genel refahına olumlu katkı sunacağını ifade etti.
EKONOMİ POLİTİKALARINDA YAPISAL DÖNÜŞÜM
Enflasyonla mücadelede sadece para politikalarının yeterli olmadığını belirten Yılmaz, vergi adaletini sağlamaya yönelik reformların ve kayıt dışılığı önlemeye yönelik çalışmaların sürdüğünü dile getirdi. Ekonomide verimlilik ve rekabetin artırılmasının önemine değinerek, Rekabet Kurulu gibi düzenleyici kurumların aktif rol alması gerektiğini söyledi.