Merkel, kitabında Türkiye ile yapılan anlaşmanın hem AB için hem de göç krizinin yönetimi açısından önemine dikkat çekiyor. Ancak eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun bu süreçteki tutumu ve açıklamaları tartışma yarattı.
“Türkiye Olmasaydı Göç Krizini Yönetemezdik”
Merkel, kitabında Türkiye ile yapılan anlaşmayı şu sözlerle anlattı:
“AB, kaçak Suriyeli göçmenlerin Türkiye’de tutulması karşılığında 3 milyar Euro’luk bir bütçe ayırdı. Türkiye, bu fonla Suriyeliler için okullar ve yerleşim alanları oluşturmayı taahhüt etti. Ayrıca kaçak göçmenlere çalışma izni sağlanacaktı.”
Merkel, 2015 yılında AB’nin yoğun bir göç krizi yaşadığını, günde 7.000 kaçak göçmenin Avrupa’ya ulaştığını belirtti. Ancak Türkiye ile varılan anlaşma sonrasında bu sayının büyük oranda düştüğünü ifade etti. Merkel, “Bu anlaşma sayesinde AB’ye yönelen göç yüzde 95 oranında azaldı. Türkiye ile iş birliği bu süreçte kritik rol oynadı” dedi.
Brüksel’de Gece Görüşmesi
Merkel, 7 Mart 2016 tarihindeki Brüksel zirvesinden bir gün önce, Türkiye’nin AB temsilciliğinde yapılan gizli bir toplantıyı da anlattı. Merkel, Hollanda Başbakanı Mark Rutte ve dönemin Türk Başbakanı Ahmet Davutoğlu ile gece 21.00’de başlayan bu görüşmede, Davutoğlu’nun birebir değişim önerisi sunduğunu söyledi. Bu plana göre, AB’nin Türkiye’ye geri gönderdiği her kaçak göçmen karşılığında, Türkiye’den bir göçmen AB’ye alınacaktı.
Merkel, bu öneriyi hemen kabul ettiklerini ve anlaşmanın AB açısından çok başarılı sonuçlar verdiğini ifade etti.
Davutoğlu’nun Açıklamaları Tepki Çekti
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, geçtiğimiz günlerde Cüneyt Özdemir’in YouTube kanalında konuyla ilgili soruları yanıtladı. Davutoğlu’na, geçmişte yaptığı “Paraya da gerek yok” açıklamasını içeren bir video izletildi. Ancak bu sözlerin ardından gelen tepkiler üzerine Davutoğlu, sözlerini yeniden savunarak, "Türkiye’nin ahlaki sorumluluğunu yerine getirdiğini" söyledi.
Davutoğlu’nun, Türkiye’nin Avrupa’dan para istemediğini vurguladığı bu açıklamaları sosyal medyada eleştirilere yol açtı. Vatandaşlar, “Türk milletinin sırtına yüklenen sorumluluğun karşılığı neden sorgulanmadı?” diyerek tepkilerini dile getirdi.
İhanet mi Stratejik Hamle mi?
Davutoğlu’nun geçmişteki açıklamaları ve Merkel’in kitabında yer verdiği ifadeler, Türkiye’nin göç krizi karşısında nasıl bir pozisyon aldığını yeniden tartışmaya açtı. Kimilerine göre bu durum, AB ile ilişkilerde stratejik bir hamle olarak görülürken, kimileri ise Türkiye’nin haklarının yeterince savunulmadığını düşünüyor.