Samsun’da yaşayan Buğra K. ve Açelya K., 30 yıl önce ikinci evliliklerini yaptı. Evlilikleri süresince birlikte bir tarla edinen çiftin ilişkisi geçtiğimiz yıl boşanma aşamasına geldi. Boşanma davasını açan Açelya K., eşinin kendisinden habersiz olarak tarlayı sattığını ve bu parayla ilk evliliğinden olan çocuğuna ev aldığını belirtti. Bu gelişmenin ardından evini terk etmek zorunda kalan kadın, kızıyla yaşamaya başladı.

TARLAYI DANIŞMADAN SATTI, OLANLAR OLDU

Olay, Samsun ilinde meydana geldi. Tarla satışı ise geçtiğimiz yıl içinde gerçekleşti. Boşanma davası, bu olaydan kısa süre sonra açıldı ve süreç, yerel mahkemeden başlayarak Yargıtay’a kadar uzandı. Kadın, eşinin evlilik birliği içinde edinilen taşınmazı kendisine danışmadan satmasının, hem ekonomik hem de manevi açıdan güven sarsıcı olduğunu belirtti. Bu nedenle mahkemeye başvurarak boşanma, yoksulluk nafakası ve hem maddi hem manevi tazminat talebinde bulundu.

Şanlıurfa’da kaybolan 13 yaşındaki çocuğun cansız bedeni sulama kanalında bulundu Şanlıurfa’da kaybolan 13 yaşındaki çocuğun cansız bedeni sulama kanalında bulundu

TAZMİNAT ÖDEMEYE MAHKUM EDİLDİ

Boşanma davasına bakan ilk derece mahkemesi, kadının tazminat taleplerini reddetti. Ancak Açelya K.’nin avukatı bu karara itiraz ederek dosyayı istinaf mahkemesine taşıdı. İstinaf mahkemesi, Buğra K.’nin taşınmazı eşine danışmadan satmasının kusurlu bir davranış olduğuna hükmetti. Bu kararla birlikte koca, 25 bin lira maddi tazminat ödemeye mahkum edildi. Ancak mahkeme, manevi tazminat talebini reddetti.

YARGITAY NE DEDİ?

Kararın her iki tarafça temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’ne taşındı. Daire, kadının haklı olduğu kanaatine vardı. Yargıtay, eşin bilgisi ve rızası dışında yapılan taşınmaz satışının yalnızca mal rejimi açısından değil, aynı zamanda evlilik birliğine duyulan güven açısından da sarsıcı olduğunu vurguladı. Bu nedenle, olayın kadının kişilik haklarını ihlal ettiği ve manevi zarar oluşturduğu sonucuna varıldı.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, istinaf mahkemesinin kararını bozarak, Buğra K.’nin sadece maddi değil aynı zamanda manevi tazminat da ödemesi gerektiğine hükmetti. Böylece, eşine danışmadan ortak malı satan kişinin manevi tazminat ödemesi gerektiğine dair emsal niteliğinde bir karar verilmiş oldu.

EMSAL OLACAK NİTELİKTE

Yargıtay’ın kararı, evlilik birliği içinde edinilen mallarla ilgili alınacak kararların, eşlerin ortak iradesiyle şekillenmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koydu. Bu karar, benzer durumlarla karşılaşan çiftler için yol gösterici nitelikte değerlendiriliyor. Ayrıca, eşler arası mal paylaşımında sadece ekonomik değil, psikolojik ve duygusal unsurların da dikkate alınması gerektiği yönünde hukuk sisteminde önemli bir örnek teşkil ediyor.

Kaynak: Haber Merkezi