Ankara'da sanatseverleri derin bir içsel yolculuğa çıkarak olan bir oyun daha sahneye geliyor. Modern hayatın karmaşasında savrulan yalnız hayatların birbiriyle çarpıştığı anlarda ortaya çıkan sürükleyici bir hikaye olan Sevgili Beynimin İçindeki adlı oyun 19 Mart'ta seyiciyle buluşmaya hazırlanıyor.

FARKLI BİR HIRSIZ, FARKLI BİR KADIN VE FARKLI BİR KOMEDİ

Alışılmışın dışında bir komedi sunan oyun izleyicileri derin bir içsel yolculuğa çıkaran Sevgili Beynimin İçindeki oyunun konusu, “farklı” olmakla başlayan bir serüvene dayanıyor. Oradan oraya savrulan yalnız hayatlar, tesadüfen birbirine çarptığında ne olur? Oyunun başkarakteri, farklı bir hırsızdır ve bu hırsız, sıradan bir ev soygunu yapmak yerine, olağandışı bir kadının evine girer. Bu karşılaşma, izleyicilere farklı bir komedi deneyimi sunar. Normalden sapmalar ve alışılmadık durumlar üzerinden kurulan mizah, hem güldürür hem de düşündürür.

Oyunun adı, hem anlamlı bir ironi taşıyor hem de izleyiciyi hazırlıksız bir şekilde olayların içine çeker. Sevgili Beynimin İçindeki sadece bir komedi olmanın ötesinde, modern toplumda “normal” olmaya çalışan bireylerin içsel çatışmalarına da ışık tutuyor. Albert Camus’nün "Bazılarının, sırf normal olabilmek için harcadığı olağanüstü çabanın, kimse farkına bile varmaz" sözleri, oyunun alt metnini oluşturuyor ve her sahnede bu düşünceyi izleyicilerine fısıldıyor.

GERÇEKLE HAYAL ARASINDA BİR YOLCULUK

Yönetmenliğini başarılı bir şekilde üstlenen genç yetenek, oyunun her anında izleyiciyi gerçek ile hayal arasındaki ince çizgide tutmayı başarıyor. Sahne tasarımı, oyunculuk ve diyaloglar arasındaki dengeyi mükemmel bir şekilde kurarak, seyircinin sürekli olarak bir yerden başka bir yere kaymasını sağlıyor. Hırsızın ve kadının karşılaştığı her durum, günlük yaşamın sıradanlığına dair keskin bir eleştiri sunuyor ve izleyiciyi daha derin düşünmeye teşvik ediyor.

TFSF Galerisi’nde “Endonezya’nın Güzellikleri” fotoğraf sergisi açıldı TFSF Galerisi’nde “Endonezya’nın Güzellikleri” fotoğraf sergisi açıldı

KADIN VE HIRSIZ

Kadın, toplumsal normlardan sıkılmış, kendi kimliğini arayan, biraz kaybolmuş bir figür olarak karşımıza çıkıyor. Hırsız ise, toplumun dayattığı kuralların dışında, ancak bu kuralları sorgulamayan bir karakterdir. Aralarındaki bu zıtlık, yalnızca komik bir çarpışma yaratmakla kalmaz, aynı zamanda insan doğasına dair önemli soruları gündeme getirir.

Oyun, bu iki karakterin karşılaşmasından doğan kaos üzerinden insan psikolojisini derinlemesine incelerken, aynı zamanda komedi unsurlarıyla izleyiciyi güldürmeyi başarır. "Farklı" olmak, hem gülünç hem de acı bir hal alırken, izleyiciye toplumun beklentilerine ne kadar teslim olduğumuzu sorgulatır.

BİR TİYATRO OYUNUNUN İÇİNDEKİ HAYAT
Sevgili Beynimin İçindeki Tiyatro, sadece sahnede olup bitenle sınırlı kalmıyor. İzleyici ile etkileşimde bulunan unsurlar, mekânın doğası gereği sahneye yansıyan birer yansıma gibi, onları oyun dünyasına dahil ediyor. Gözlemler ve ironilerle bezeli karakterler, seyirciyi yalnızca dışarıdan izleyici olarak değil, aynı zamanda birer "katılımcı" olarak sahneye dahil ediyor.

Sevgili Beynimin İçindeki Tiyatro, sadece bir komedi olmanın ötesinde, izleyiciye insanın içsel yalnızlıklarını, toplumun dışlama mekanizmalarını ve farklı olmanın getirdiği zorlukları sorgulatıyor.

NEREDE, NE ZAMAN?

Alışılmışın dışına çıkmaya cesaret etmek isteyen aynı zamanda hayatın anlamını, farklılıkların getirdiği soruları ve normlara karşı duyulan direnişi sorgumak isteyen sanatseverler için  Sevgili Beynimin İçindeki oyunu Çağdaş Serter, Bülent Bektaş’ın etkileyici performansıyla 19 Mart’ta saat 20:00’de Yakin Tiyatro tarafından sahnelenecek.

Kaynak: Fatma Doğanay