8 Nisan Türkiye Fizyoterapistler Günü, fizyoterapistlerin sağlık alanındaki önemine dikkat çekmek ve bu alandaki profesyonellerin katkılarını takdir etmek amacıyla kutlanıyor. Türkiye genelinde fizyoterapistler, sağlık hizmetlerinde hayati bir rol oynamaktadır. Lokman Hekim Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Banu ÜNVER, Türkiye Fizyoterapistler Günü'ne özel olarak önemli açıklamalarda bulundu. Fizyoterapinin, sadece hastalık veya yaralanmalarla mücadele edenler için değil, sağlıklı bireylerin yaşam kalitesini arttırmak amacıyla da kritik bir öneme sahip olduğunu belirten ÜNVER, fizyoterapinin sağlık sistemindeki rolünü ve fizyoterapiye olan ihtiyacı vurguladı.
Fizyoterapiye Ne Zaman İhtiyaç Duyulur?
Doç. Dr. ÜNVER, fizyoterapiye ihtiyaç duyulma durumunun çok farklı koşullarda ortaya çıkabileceğini söyledi. Fizyoterapi, yalnızca hastalar için değil, sağlıklı bireyler için de elzem bir uygulamadır. ÜNVER, bunun nedenini şu şekilde açıkladı: “Fizyoterapi, sağlıklı kişiler için koruyucu sağlık uygulamaları açısından büyük önem taşırken, hastalık, yaralanma veya bozukluklar sonucunda hareket kaybı ya da fonksiyon bozukluğu yaşayan kişiler için de gereklidir. Bu, kişinin günlük yaşantısını sürdürebilmesi için büyük bir ihtiyaçtır. Örneğin, kol kaldırmada, yürümede, oturup kalkmada ya da mesleki görevleri yerine getirmede zorluklar yaşayan kişilerde fizyoterapi hemen devreye girmelidir.”
Günlük Yaşamda Duruş Bozuklukları Nasıl Önlenir?
Günlük yaşamda duruş bozukluklarını engellemek için fiziksel aktivitenin ve çevresel düzenlemelerin büyük önemi vardır. ÜNVER, bunun için temel iki unsura dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Birincisi egzersiz ve diğeri ise ergonomik düzenlemelerdir. “Egzersiz yaparak doğru duruşu sağlayan kaslar aktive edilir ve beden farkındalığı gelişir. Bu da doğru duruşu sürdürebilmemizi sağlar. Aynı zamanda çevremizdeki ortamın insana uygun hale getirilmesi, ergonomik düzenlemeler ile mümkün olur. Bu iki faktör bir arada, sağlıklı bir duruş için gereklidir.”
Doç. Dr. ÜNVER, egzersizin yalnızca kasları güçlendirmekle kalmayıp, aynı zamanda kas-iskelet sisteminin doğru çalışmasını sağlayarak beden farkındalığını artırdığına da değindi. "Egzersiz, kasları doğru şekilde çalıştırmanın yanı sıra, bedensel farkındalık kazandırarak duruşun iyileştirilmesi açısından da etkili olur" dedi.
Masabaşı Çalışanlar İçin Egzersiz Önerileri
Modern yaşamda çoğu insan masabaşı çalışıyor ve uzun saatler boyunca hareketsiz oturuyor. Bu durum, kas-iskelet sisteminde çeşitli sorunlara yol açabiliyor. ÜNVER, masabaşı çalışanlar için egzersizlerin önemine dikkat çekti ve şu önerilerde bulundu:
“Her ne kadar herkes aynı işi yapıyor gibi gözükse de, masabaşı çalışanların ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Duruş bozuklukları yaygın bir sorundur. Özellikle otururken bazı kaslar kısalırken, diğer kaslar ise zayıflar. Bu durum, hem duruş bozukluklarına hem de uzun vadede kronik ağrılara yol açabilir. Bu yüzden her birey için kişiye özel egzersiz programları önemlidir.”
Masabaşı çalışanları için temel egzersiz önerileri arasında, güçlendirici egzersizler, germe hareketleri ve postür farkındalığı yer almaktadır. Doç. Dr. ÜNVER, ofiste ya da evde çalışan bireylerin, belirli aralıklarla kısa süreli germe hareketleri yapmalarını ve postürlerini doğru tutmalarını önerdi. "Ayrıca ergonomik düzenlemeler, masanın yüksekliği, sandalye pozisyonu gibi unsurlar da çok önemlidir. Çalışma ortamının vücuda uygun hale getirilmesi gerekir."
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Sonuçları Ne Zaman Görülür?
Fizik tedavi sürecinde sonuçlar kişiden kişiye değişmekle birlikte, genellikle ilk aşamalarda iyileşme belirtileri gözlemlenebilir. Doç. Dr. ÜNVER, fizyoterapi uygulamalarının başlangıcında, ağrılarda azalma, hareket kabiliyetinde artış ve ödemde azalma gibi ilk belirtilerin görülebildiğini söyledi. Ancak, fizyoterapi süreci uzun vadeli bir çalışma gerektirir. "Kısa vadeli hedeflere genellikle birkaç hafta içinde ulaşılabilirken, uzun vadeli iyileşme için aylar süren bir tedavi süreci gerekebilir" diye belirtti.
Fizyoterapi sürecinde hedef odaklı yaklaşım ile hastaların iyileşme süreçleri izlenir ve hem kısa vadeli hem de uzun vadeli hedefler doğrultusunda tedavi edilir. Bu sürecin sabırlı ve disiplinli bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurgulayan ÜNVER, hastaların tedavi sürecine aktif katılımını sağlamanın önemini dile getirdi.
Halk arasında sıkça uygulanan sırt kütletme gibi manipülasyonlar, fizyoterapi uygulamaları arasında yer alır. Ancak, bu tür işlemlerin uzman fizyoterapistler tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizen ÜNVER, manipülasyonların her hastada aynı sonuçları vermediğini belirtti. “Manipülasyon, fizyoterapinin bir dalıdır ve bazı durumlarda etkili olabilir. Ancak bu işlem mutlaka deneyimli bir fizyoterapist tarafından yapılmalıdır. Ayrıca, medyada bu tür uygulamaların mucizevi sonuçlar olarak sunulması yanıltıcı olabilir. Manipülasyonlar, diğer fizyoterapi teknikleriyle birlikte uygulanarak daha etkili sonuçlar verir.”
Manipülasyon işlemi, genellikle manipülatif terapiler, manuel terapi ve elektroterapi gibi fizyoterapi yöntemleriyle desteklenir. ÜNVER, bu tür uygulamaların çoğu zaman bir bütünlük içinde kullanılmasının, tedavi sonuçları açısından önemli olduğunu vurguladı.
Doç. Dr. ÜNVER, düzenli egzersizin yaşam kalitesini arttıran temel unsurlardan biri olduğunu belirtti. “Fiziksel aktiviteyi sadece spor yaparken değil, günlük yaşamda da artırmak gerekir. Egzersiz kadar fiziksel aktiviteyi yaşamın her alanına entegre etmek, sağlığı iyileştirmek için kritik bir adımdır.” Ayrıca, düzenli egzersiz yapmanın kalp sağlığını, kas-iskelet sağlığını ve psikolojik durumu olumlu yönde etkilediğini söyledi.
Son olarak, 8 Nisan Türkiye Fizyoterapistler Günü vesilesiyle tüm meslektaşlarına teşekkür eden Doç. Dr. ÜNVER, şunları söyledi:
“Fizyoterapistler, insanların daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürmelerini sağlamak için büyük bir özveriyle çalışıyor. Tüm meslektaşlarımın bu özel gününü kutluyor, fizyoterapinin sağlık sistemindeki önemli rolünün daha da fazla takdir edilmesini temenni ediyorum.”