Türklerin Ermeniler tarafından katledilişinin nemenem bir vahşet olduğunu; yaşlı Erzurumlulara, Karslılara, Bitlislilere, Vanlılara, Diyarbakırlılara, Kahraman Maraşlılara, Şanlı Urfalılara, Adanalılara ve daha birçok ilin, binlerce ilçe kasaba ve köyün yüreği yanık insanlarına sorun. Bir dokunun bin ah işitin...


En iyisi biz sözü, bir zulüm görmüşün ‘ağıt’ındaki dizelere bırakalım:


1918 Kaloköy (Derecik) Kırgınına Ağıt

1-Ey ağalar nasıl diyem derdimiz:
Vardı zulüm sonu Arşa dayandı.
Ermeni, İslamı kırdı, taladı,
Mazlumlar amanı, Arşa dayandı.


2- Kalo’nun köyünü bastı, ceng-açtı
Mitralyoz, tüfeknkle od, ateş saçtı
Ana: Evlat attı, dağ-taşa kaçtı
Sabiler şivanı, Arşa dayandı.

3- Mevla’nın takdiri erişti başa
Yüz çevirdi bakmaz kardaş kardaşa
Üçyüz altmış canı yaktı ataşa
Yanan can dumanı, Arşa dayandı.


4- Bir cenaze gördüm: Kan olmuş yüzü,
Portlamış kenara sıçramış gözü,
Üçyüz altmış canın sönmemiş közü,
Yanan can dumanı, Arşa dayandı.


5- Bir yiğit vurulmuş: Parmaklar kamış,
Kaçarken Kafir’e yolu uğramış,
Kafir tutmuş: Tike, tike doğramış,
Hançer, kılıç yanı, Arşa dayandı.

6- Bir yiğidi: Vurmuş, yolda koymuşlar
Can teslim etmeden, deri soymuşlar,
Cep-cep etmiş, yanlarını oymuşlar,
El cepte, figan arşa dayandı.


7- Bir gelini gördüm: Ayağa kalkmış,
Sandım ki, canı var, yüzüne bakmış,
Kafir, mismar ile direğe çakmış;
Mismar, çivi ünü, Arşa dayandı.


8- Bir hamile kadın: Davranmış kaça,
Ermeni, eylemiş hep parça, parça,
Kılıç ile vurmuş, bölünmüş kalça,
Aman kızıl-kanı, Arşa dayandı.

9- Çocuğu karnından çıkartmış, bakar;
Can teslim etmeden, süngüye takar,
Bebeğin figanı dağı-taşı yakar,
Dağın, taşın şanı, Arşa dayandı.


10- Altıyüz altmış can, battı kırıldı,
Çoğu yandı, geri kalan vuruldu,
Bu köyün defteri artık dürüldü,
Halinin yamanı, Arşa dayandı.

11- Tanrı, Ermeni’ye vermiş fırsatı,
Kesti kökümüzü, kırar milleti,
Ruz-i kıyamete kaldı müddeti,
İntikamın gücü, Arşa dayandı.


12- Kahraman, kan ağlar, bu serim duman,
Çattı bu zamana, ol ahir-zaman,
İslam’a olsun Ahrette iman,
Kafirler isyanı, Arşa dayandı.


(Edebiyatımızda Kars, II. Kitap, S. 123, 1958, İstanbul.)