Türkiye'de yüksek kiralar nedeniyle ev sahipleri ve kiracılar arasındaki anlaşmazlıklar artış gösterdi. Bu anlaşmazlıkların en son örneği, sahte imzalı tahliye taahhütnameleri ile yaşanan kriz oldu. Ev sahipleri, kiracıların imzalarını taklit ederek tahliye sürecini başlatmaya çalışıyor.
DEVAM ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ >>>>>
Bazı mülk sahipleri, kiracıların imzasını sahte olarak alarak tahliye taahhütnamesi düzenliyor ve bu belgeleri kullanarak kiracıları evlerinden çıkarmaya çalışıyor. Bu durum, kiracılar için büyük bir sorun oluşturuyor ve hukuki süreçleri karmaşık hale getiriyor.
Uzmanlar, sahte imzalı tahliye taahhütnamelerine karşı itiraz süresinin sadece 7 gün olduğunu belirtiyor. Bu nedenle, özellikle kiracıların uzun süre evde bulunmadığı yaz tatillerinde ev sahiplerinin bu süreyi kolladığı vurgulanıyor. İcra takibi veya peşin ödeme emri durumunda, kiracıların itiraz süresi içinde müdahale etmesi gerektiği belirtiliyor. Aksi halde, alacak kesinleşiyor ve kiracılar hukuki olarak zor durumda kalabiliyor.
E-devlet üzerinden düzenli olarak kontrol yapılması gerektiğini ifade eden uzmanlar, sahte imzalara karşı "tahliye taahhüdü imzası bana ait değil" şeklinde itiraz edilmesini öneriyor. Sahte imzalı belgeler, evrakta sahtecilik suçunu oluşturuyor ve bu yöntemi kullanan ev sahipleri cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabiliyor.
2023 yılında açılan tahliye davalarının sayısı 90 bini aşarken, kiracının icra yoluyla tahliyesi konusunda açılan dava sayısı ise 30 bin 39 olarak kaydedildi.