Makbule Hanım, kalabalık bir ailenin çocuğuydu. Küçük yaşlarda ata binmeyi ve silah kullanmayı öğrenmiş, hayata her zaman cesaretle yaklaşmıştı. Babası Abdullah Efendi'nin 12 yaşında vefat etmesi, onu erken yaşta olgunlaştırmıştı. Ağabeylerinin himayesinde büyüyen Makbule Hanım, evliliğiyle birlikte bir kahraman olarak tarihe geçecekti.
GÖRDESLİ MAKBULE HANIM KUVAYİ MİLLİYE'YE NASIL KATILDI?
Gördesli Makbule Hanım, 1919'da Yunan ordusunun İzmir'i işgal etmesiyle başlayan işgal sürecine karşı durarak Kuvayi Milliye’ye katıldı. Eşi Ustrumcalı Halil Efe ile birlikte dağlara çıkarak, Yunan kuvvetlerine karşı savaştı. Çete savaşlarında gösterdiği kahramanlıkla, düşman birliklerine ağır kayıplar verdirdi ve adını duyurdu.
İbrahim Ethem Bey'in Hatıralarında Makbule Hanım
İbrahim Ethem Bey, Makbule Hanım'ı şöyle anlatmıştır:
"Kendisi siyah pantolon, ceket ve uzun bir manto giyer, ayağında daima çizme ve başında da siyah başlık ve daima örtülü olup, yalnız gözleri meydanda bulunurdu. Kısa bir Japon filintası taşır ve düşmandan itinam olunmuş güzel bir doru ata biner ve daima müfrezenin dümdarı (artçısı) olarak kalırdı."
Bu ifadeler, Makbule Hanım’ın savaşçı ruhunu ve cesaretini en iyi şekilde yansıtmaktadır. O, sadece bir savaşçı değil, aynı zamanda stratejik bir liderdi.
GÖRDESLİ MAKBULE HANIM KAÇ YAŞINDA, NASIL ÖLDÜ?
Makbule Hanım, 17 Mart 1922'de Akhisar-Sungurlu sınırında bulunan Kocayayla’da Yunanlılarla girdiği çarpışmada başından vurularak şehit oldu. Henüz 21 yaşında, hayatının baharında iken toprağa düştü. Ancak, onun kahramanlıkları ve fedakarlıkları asla unutulmadı. Şehit düştüğünde, genç yaşta hayatını kaybetmiş olsa da Türk milletinin kahramanı olarak tarihe geçti.
İbrahim Ethem Bey’in Anılarıyla Makbule Hanım’ın Son Anları
Makbule Hanım’ın cenazesinde İbrahim Ethem Bey, onun vefatını şu şekilde anmıştır:
"22 yaşında olan genç Gördes kızımın gür ve kumral saçları başından ileri yere uzanmış, zalimi düşman kurşununun akıttığı beyni bu uzun saçlar üzerine bir nur gibi akmış, hayat doymak değil, hayatın zevkini henüz tatmaya başlamış ve görmüş, gözleri yarı açık, süzgün ve ağlar bir vaziyette..."
Gördesli Makbule Hanım’ın kahramanlık öyküsü, yalnızca bir kadının değil, bir halkın bağımsızlık mücadelesinin simgesidir. O, sadece savaşlarda değil, aynı zamanda cesaret ve fedakarlıkta da örnek bir figür olarak anılmaya devam etmektedir. Makbule Hanım'ın hayatı, vatan sevgisinin ve özgürlük mücadelesinin en güzel örneklerinden biri olarak tarihteki yerini almıştır.