Bu yıl ikincisi düzenlenen Ankara Uluslararası Hazır Giyim ve Moda Fuarı (Capital of Fashion-COF'25) kapsamında, 26 Şubat’ta Ana Sahne’de gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Tekstil ve Moda Tasarımı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Serdar Egemen Nadasbaş’ın yaptığı “Moda Dünyasında Güncel Eğilimler” konulu söyleşiye konuk olarak katılan tasarımcı Nejla Güvenç’e modaseverlerin ilgisi yoğun oldu.
Multidisipliner tasarımcı olduğunu, moda tasarımları yanında kolektif tasarımlarda da yer aldığını belirten Güvenç, “Kendi markam adına çalışmalarım var. 2001’den bu yana tamamen sürdürülebilir, döngüsel, ekolojik moda, lüks moda üzerine çalışıyorum. Bir yandan da uluslararası markalarda da trend, moda danışmanlığı, koleksiyon ve marka stratejileri üzerine çalışıyorum. Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi üyesiyim. Aynı zamanda Moda Tasarımcılığı Derneği üyesiyim. İTKİB ve TİM’de de yer alıyorum.” dedi.
DÜNYA ARTIK SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ KONUŞMUYOR
Uzun yıllardır sektörü etkisi altına alan sürdürülebilirlik konusunda gelinen noktayı değerlendiren Nejla Güvenç, “Geçmişte sürdürülebilirlik üzerine sohbet ettik. Hatta bir önceki fuarda da yine bunun üzerine bir sohbetimiz olmuştu. Ve demiştik ki bu fuarda da sürdürülebilir bir alan olsun. Yaratıcı bir alan olsun diye gayret etmiştik. Nerelere geldi? Sürekli sürdürülebilirlik konuşuyoruz ama ‘Bunu artık niye konuşuyoruz? Dünya artık konuşmuyor’a geldi. En son Paris fuarındaydık ve Paris’teki Premiere Vision Trend Fuarı bu anlamda sürdürülebilirliği öncelik olarak ortaya koymuş ve yıllarca bunun liderliğini yapmış fuarlardan birisi. Bu yıl bir konsept yaptı ve dünyanın 15 ülkesinden 15 tasarımcı seçerek fuara davet etti. Tamamen trendler üzerine söyleşiler ve işbirlikleri gerçekleştirildi. Türkiye’den de ben davet edildim. Bu fuara, bu sefer, bu amaçla gittim. Orada hemen hızlıca bir fuarı gezip programımızı yaparken baktım ki sürdürülebilir alan yok. Yıllardır fuarda sürdürülebilir olarak ayrılan çok büyük bir alan vardı. O alan yok. Fuar yetkililerine dedim ki, Ne oldu? Sürdürülebilirliği neden bıraktınız? Dedi ki, ‘Bırakmadık, artık bunu konuşmuyoruz. Çünkü artık buraya katılan markaların hepsi sürdürülebilir. Ve artık nihai tüketici de bunu bekliyor, markalar da bunu bekliyor. Her markanın koleksiyonunda ister malzeme olarak kumaş, iplik ya da diğer yan malzemeler, ister tasarım, ister hazır giyim, her markanın muhakkak bu anlamda bir sorumluluğu var. Ve zaten herkes oraya katılıyor. O yüzden bütün fuar sürdürülebilir oldu. Artık sürdürülebilir demiyoruz. Çünkü artık bu bizim standardımız.’ dedi ve ben çok mutlu oldum bunun artık bir standart olmasından. Türkiye de de biraz böyle standart olma yoluna gidiyor. Markalarımız bu anlamda sorumluluklarını üstleniyor. Gerek sosyal sorumlulukla, gerek ekolojik malzeme kullanarak, tasarımlarını o şekilde gerçekleştirerek muhakkak bir dokunuş yapıyor markalar da. Aslında biz de bunları sahipleniyoruz. Ama henüz dünya kadar sahiplenemiyoruz. Ama o yoldayız.” ifadelerini kullandı.
