Cuma namazı farz mı, kadınlar cuma namazı kılabilir mi ve en az kaç kişiyle kılınabilir soruları her cuma gündemde. Diyanet, bu soruları resmi internet adresinden yanıtlıyor. Cuma namazı farz mı, sünnet mi? Cuma namazının hükmü nedir? Diyanet bilgisi!

CUMA NAMAZI FARZ MI SÜNNET Mİ?

Cuma namazının farz-ı ayın olduğu, İslam'ın temel kaynakları olan Kur'an-ı Kerim, Sünnet ve İcma ile sabittir. Yüce Allah, "Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında, alışverişi bırakıp hemen Allah’ı anmaya koşun. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah’ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz." (Cum’a, 62/9-10) ayetleriyle cuma namazının önemine vurgu yapmıştır.

Hz. Peygamber (s.a.s.) de bu konuda şu hadisiyle açıklama getirmiştir: "Cuma namazına gitmek, ergenlik çağına ulaşmış her müslüman erkeğe farzdır." (Ebû Dâvûd, Tahâret, 130; Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, III, 245-246) Bu hadis, cuma namazının farziyetini vurgulamaktadır.

Cuma namazı, İslam'ın ilk dönemlerinden günümüze kadar kesintisiz bir şekilde kılınagelmiş ve bu ibadetin farz olduğu konusunda İslam alimleri arasında herhangi bir farklı görüş ortaya çıkmamıştır. Cuma namazı, müslümanlar için önemli bir toplu ibadet olup, haftalık olarak camilerde cemaatle kılınması gereken bir farz namazdır.

CUMA NAMAZI EN AZ KAÇ KİŞİYLE KILINABİLİR?

Cuma namazının sahih olması için cemaatin şart olduğu konusunda İslam alimleri ittifak etmiştir; ancak gerekli görülen asgari sayı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.

İmam Ebû Hanîfe ve İmam Muhammed'e göre, cuma namazının sahih olması için en az üç kişinin, imam dahil, bulunması gerekir. Ebû Yusuf'a göre ise bu sayı iki kişidir.

Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre ise, cuma namazı kılınabilmesi için en az kırk kişinin cemaat oluşturması gerekmektedir. Mâlikî mezhebine göre ise bu sayı on iki kişidir.

Hz. Peygamber'in (s.a.s.) Medine'ye hicretinden önce Nakîu’l-Hadamat’ta kılınan cuma namazında kırk kişi hazır bulunmuştu. Ancak daha az kişi ile cuma namazı kılındığı da bilinmektedir. Örneğin, Hz. Peygamber (s.a.s.) emriyle Medine'de sadece on iki kişiye cuma namazını kıldırmıştır.

Resûlullah (s.a.s.), cuma namazını kıldırırken, ticaret kervanının geldiğini haber alan cemaatten on iki kişi dışında hepsinin dışarı çıktığı rivayeti de sahih hadis kaynaklarında yer almaktadır. Ayrıca, Hz. Peygamber (s.a.s.) bir yerleşim biriminde sadece dört kişi bulunsa bile cuma namazının farz olduğunu bildirmiştir.

Bu bağlamda, Hz. Peygamber'den (s.a.s.) gelen rivayetler, biri imam olmak üzere en az dört kişinin bulunduğu yerde cuma namazının kılınabileceğini göstermektedir. Bu da cuma namazının kılınabilmesi için gerekli kişi sayısının alt sınırını belirler.

CUMA NAMAZI KAÇ REKAT?

Cuma namazının farzı, toplamda iki rekattır. Bununla birlikte, farzdan önce dört rekât, farzdan sonra dört rekât olmak üzere sekiz rekât sünneti bulunmaktadır (Kâsânî, Bedâî’, I, 269).

İmam Ebû Yusuf'a ve İmam Muhammed'e göre ise farz namazından sonra kılınacak sünnet, bir selamla dört ve bir selamla iki rekât olmak üzere toplam altı rekâttır. Bu görüş, Hz. Ali'den rivayet edildiği şekliyle aktarılmaktadır (Kâsânî, Bedâî’, I, 285). İmam Ebû Yusuf ve İmam Muhammed'in bu görüşü, sünnet namazlarına ayrı bir vurgu yaparak farzdan sonra özel bir sünnetin kılınmasını önerir.

KADINLAR CUMA NAMAZI KILABİLİR Mİ?

Cuma namazı, akıllı, ergenlik çağına erişmiş, sağlıklı, hür ve mukim (misafir olmayan) erkekler için farz bir ibadettir. Ancak, kadınlar, hürriyeti kısıtlı olanlar, yolcular ve cemaate gelemeyecek kadar mazereti olanlar cuma namazı kılmakla yükümlü değillerdir. Yine de kılmaları durumunda bu namazlar geçerli olup ayrıca öğle namazı kılmaları gerekmez.

Hz. Peygamber (s.a.s.) bu konuda şöyle buyurmuştur: “Cemaatle Cuma namazı kılmak, her Müslüman’a farzdır. Ancak, köle, kadın, çocuk ve hastaya farz değildir.” (Ebû Dâvûd, Salât, 217; İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, II, 550; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, III, 246).

Asr-ı saadetten günümüze kadar bütün âlimler, cuma namazının kadınlara farz olmadığı konusunda ittifak etmişlerdir (İbnü’l-Hümâm, Feth, II, 59; Nevevî, el-Mecmû’, IV, 483-484; İbn Kudâme, el-Muğnî, III, 216).

Cuma namazının kadınlara farz olmamış olması, onlar hakkında bir mahrumiyet değil, muafiyettir. Bu durumda, kadınlar dilerlerse camiye gidip cemaatle cuma namazı kılmalarında dinen bir engel bulunmamaktadır. Aksine, hutbe ve vaazlardan istifade etmeleri için cuma namazlarına devam etmeleri teşvik edilebilir.

CUMA NAMAZI ÖĞLEN NAMAZI YERİNE GEÇER Mİ? CUMA GÜNÜ ÖĞLE NAMAZI KILINIR MI?

Cuma günündeki öğle namazı, Cuma namazı olarak bilinir. Bu nedenle sünneti kılmak ve hutbeyi dinlemek, iki rekatlık cuma namazını kılmak adına yeterlidir.

Cuma günündeki öğle namazı, İslam'da Cuma namazı olarak bilinir ve diğer öğle namazlarından farklı bir öneme sahiptir. Cuma namazı, müslümanların haftalık bir buluşmasıdır ve toplu ibadetin bir parçasıdır. Bu ibadet, camide cemaatle kılınır ve belirli bir şekli vardır.

Cuma namazının öğle namazlarından farklı olarak iki rekat sünneti bulunur. Bu sünnet namazlarını kılmak, cuma namazına hazırlık olarak kabul edilir. Cuma günü öğle vakti, diğer günlerden farklı olarak cuma namazını bekleyiş ve hazırlık sürecini başlatır. Hutbe, cuma namazının önemli bir unsuru olup müslümanlara dinî konularda öğütler verilir.

Cuma namazının farz olan kısmı ise camide cemaatle kılınan iki rekattan ibarettir. Bu rekâtler, hutbe öncesinde kılınır. Cuma namazını camide cemaatle kılmak, bir Müslüman için önemli bir sorumluluktur. Ancak, kadınlar, çocuklar, yolcular ve bazı sağlık durumları nedeniyle cuma namazını kılamayanlar bu sorumluluktan muaftır.

Cuma günündeki öğle namazı, sadece ibadet birlikteliği değil, aynı zamanda Müslüman topluluğunun bir araya gelerek birbirleriyle sosyal etkileşimde bulunmasını da sağlar. Cuma günü, Müslümanlar için manevi bir gün olarak kabul edilir ve bu günün değerini anlamak, topluluk içinde birlik ve dayanışmayı güçlendirebilir.

Cuma Namazından Sonra Öğle Namazı Cemaatle ya da Evde Tek Başına Kılınabilir mi?

Diyanet'in bilgilerine göre, Cuma namazı sonrasında kılınan namaz Zuhr-i ahir olarak bilinir ve bu namaz aynı zamanda öğle namazı olarak kabul edilebilir. Cuma namazının ardından kılınan bu namaz, cuma günü öğle vaktinde yerine getirilen ikinci öğle namazıdır.

Bu uygulama, bazı İslam uzmanları tarafından, bir yerleşim yerinde birden çok yerde cuma namazının kılınmasının pratik olarak mümkün olmadığı durumlar için bir çözüm olarak önerilebilir. Çünkü cuma namazı, cami cemaatiyle toplu bir şekilde kılınması gereken bir ibadettir. Ancak bazı durumlarda, bir yerleşim yerinde birden fazla cami olabilir, bu da farklı cemaatlerin aynı yerleşim yerinde aynı cuma günü içinde farklı saatlerde cuma namazını kılmasına olanak tanır.

Muhabir: Haber Bülteni