Ömrü boyunca emperyalizm ve İslam düşmanlarıyla mücadele eden Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’in torunu Nadja Berberovic çam ağacı önünde poz vererek Noel’i kutlaması büyük tepki çekti.
Siyasal kimliğinin yanında İslâmî fikirleriyle de ön plana çıkan ve Bosna Hersek’in sembol isimlerinden biri olan Aliya İzzetbegoviç ülkesini Sırp ve Hırvatlara karşı savunarak adını tarihe yazdırdı. Yugoslavya döneminde Müslüman Boşnakların dini ve milli bilincini uyandırmak için mücadele eden ve bu uğurda iki kez hapse atılan bağımsız Bosna Hersek'in ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzetbegoviç, din olmadan insan olmanın gerçekleşemeyeceğini, İslâmiyet’i bir din olarak kendi algılarına göre seven ve yaşayan Sırp ve Hırvatların Bosna Hersek'i aralarında paylaşmak amacıyla 1990'larda başlattığı saldırılarda ülkesinin bağımsızlığı ve özgürlüğü için mücadele etti.
ÇAM AĞACI ÖNÜNDE POZ VERİP NOEL'İ KUTLADI
Dedesi Aliya İzzetbegoviç’in İslam hassasiyeti ve fikirlerinden nasip almayan torunu Nadja Berberovic ise Hristiyanların geleneği olan Noel bayramı ile ilgili paylaşım yaptı. Bir çam ağacı önünde poz verdiği fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaşarak Noel’i kutlayan Nadja Berberovic’e sosyal medya kullanıcıları dedesi Aliya İzzetbegoviç’in “'savaş, ölünce deği̇l düşmana benzeyi̇nce kaybedi̇li̇r' sözünü hatırlatarak tepki gösterdi.
"Bu bizim zenginliğimizdir”
Bosna Hersek'in bilge lideri merhum Aliya İzzetbegoviç'in torunu Nadja Berberovic Noel paylaşımı sebebiyle sosyal medyada gelen tepkiler sonrası açıklama yaptı.
Nadja Berberovic yaptığı paylaşımda, "Ben bir Müslümanım, İslami gelenek ve inanışla büyüdüm. İnancımı uyguluyorum, kim olduğumla gurur duyuyorum ve bana bunları öğretmeye çalışanları hadlerini bilmeye davet ediyorum. Bosna'da Müslüman olmayan arkadaşlarımız, dostlarımız, komşularımız ve hatta akrabalarımız var. Burada sadece Noel değil, Paskalya ve Bayram iç içe kutlanır ve bu bizim zenginliğimizdir. Dostlarıma bayramda baklava ikram ediyorum, onlar da Paskalya 'da bana renkli yumurtalar getiriyorlar. Bizden önceki nesil Bosna'da böyle yetişti, ben de oğlumu böyle yetiştirecek ve ona Müslüman olmayı, ama en başta iyi bir insan olmayı öğreteceğim. Dedemden bahsedenler onu ne kadar tanıyor bilmiyorum ama o kendisini Avrupalı bir Müslüman olarak isimlendirirdi. Bhagavad Gita'yı, İncil'i, Eski Ahit'i, Dostoyevski'yi ve Schopenhauer'i, bunların hepsini ilgiyle okudu ve inancını o kültür üzerine inşa etti. Ailemde çoğu kişi Michelangelo'nun heykellerini ve Aziz Petrus Bazilikasını gördü, hepsi de dedem tarafından İtalya'ya ve Vatikan'a bunun için götürüldü. Dedemi benden daha iyi tanıdığınızı iddia etmiyorsanız eğer, lütfen ithamlarınızda daha fazla ileri gitmeyin" dedi.