Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, sosyal medya hesabı Twitter'da (X) yaptığı açıklamada Gazze'nin kenti Refah'taki insan sayısının 1,4 milyona ulaştığını ve bu kişilerin evleri ollmadığını çoğunluğunun sokaklarda kurulmuş olan derma çatma çadır ya da sığınaklarda kaldığını söyledi.
ARTIK YAŞANANLARI TARİF EDECEK KELİME BULAMIYORUM
Refah kentinde yaşayan masum sivillere yönelik saldırılar düzenleyen İsrail'e yönelik tam bir felaket diyen Lazzarini, "Artık yaşananları tarif edecek kelime bulamıyorum." ifadelerini kullandı.
REFAH KENTİNE SALDIRI SİNYALİ VERİLDİ
İsrail ise yeni hedefinin Refah kenti olduğunun sinyallerini verçmeye başladı .İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, 1 Şubat'ta yaptığı açıklamasında Han Yunus bölgesinde yer alan İsrail birliklerini Refah kentine taşıyacaklarını söylemiş ayrıca Başbakan Binyamin Netanyahu'da 4 Şubat'ta Refah kentine saldırı yapacaklarının sinyalini vermişti.
KENT TAHLİYE EDİLECEK DENİLDİ
İsrail'e bağlı devlet televizyonunda Netenyahu'nun saldırma sinyalinden sonra siyasi kaynaklar baz alınarak Refah kentine saldırı öncesinde tahliye edileceği söylenmişti.
İsrail Başbakanlık Ofisi ise dün yaptığı açıklamada Netanyahu'nun yaklaşık 1,5 milyon Filistinlinin yerinden edilmesi için ordu ve güvenlik teşkilatına plan hazırlama talimatı verdiği söylendi.
REFAH KENTİ VE FİLİSTİN
Gazze Şeridi'nin güneyinde bulunan Refah kenti, İsrail'in sık sık hava saldırılarına maruz kalan insanların sığındığı bir yerleşim birimi olarak dikkat çekiyor. Yoğun göç alan şehir Gazze'nin nüfusunun büyük bir kısmını barındırmaya başladı. Bu durum, yaklaşık 2,3 milyonluk Gazze nüfusunun neredeyse yarısının Refah kentinde yaşamaya başladığı anlamına gelmekte.
Ancak Refah kentinin İsrail saldırılarının hedefi haline gelmesi, siviller için büyük bir tehlike oluşturuyor. İsrail güçlerinin kente kara saldırısı başlatması durumunda, Gazze Şeridi'nde sığınacak güvenli yerlerin azalması endişeleri arttırıyor. Bu durum, sivil kayıpların artmasına ve insani krizin derinleşmesine neden olabilir. Bu bağlamda, uluslararası toplumun duruma müdahale etmesi ve sivillerin korunması için çaba göstermesi önem arz etmektedir.