Arslan, 13 Nisan 2025 tarihinde, Hizmet-İş Sendikası Kadın Komitesi tarafından düzenlenen “Ev Hizmetlerinde Çalışanların Kayıtlı İstihdama Dahil Edilme Çalışması Bilgilendirme Programı”na katıldı.
“Bu Mumun Sönmemesi İçin Mücadele Ediyoruz”
Programda konuşan Mahmut Arslan, ev işçilerinin kayıt altına alınması yönündeki çalışmaları “bir mum yakmak” olarak nitelendirdi. Arslan, “Hizmet-İş Sendikamız, ev işçileri konusunda bir mum yaktı. Elbette bu mumun sönmemesi için çevresel şartların pek elverişli olmadığını biliyoruz. Ancak biz bu mumu yakarak aslında yeni bir yapının temelini attık,” dedi.
Sendikanın geçmişte de benzer mücadelelerde öncülük ettiğini hatırlatan Arslan, “1986 yılında Türkiye tarihinde ilk defa kapıcı grevini biz gerçekleştirdik. Bu süreç sonunda konut kapıcıları, İş Kanunu kapsamına alındı ve kıdem tazminatı gibi birçok hak elde etti. Aynı mücadeleyi şimdi ev işçileri için veriyoruz,” ifadelerini kullandı.
“Taşeron Sistemini Kaldırarak Tarihi Bir Adım Attık”
Arslan, HAK-İŞ’in Türkiye’de taşeron sisteminin kaldırılmasında oynadığı role de dikkat çekti. “Taşeron olarak çalışan işçilere bir gecede ‘yarın işe gelme’ deniliyordu. Bu güvencesiz yapının kamu yararına olmadığı ortadaydı. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kamuda yaklaşık bir milyon taşeron işçisine kadro verilmesi, tarihi bir devrimdir. Bu sürece katkı sağlamak bizim için bir gurur kaynağıdır,” dedi.
“Ev İşçileri Kayıt Dışılıkla Mücadelenin Anahtar Noktası”
Konuşmasının devamında, ev işçilerinin sosyal güvenlik sistemine entegrasyonu konusunun, kayıt dışı istihdamla mücadelede kritik öneme sahip olduğunu belirten Arslan, “Ev işçilerinin sosyal güvenceye kavuşması, sosyal güvenlik sistemimizin sürdürülebilirliği için de büyük bir adım olacaktır. Yaklaşık 1.5 milyon kişilik bir potansiyelden söz ediyoruz. Bu kitlenin kayıt altına alınması, hem sosyal adaletin hem de ekonomik dengenin sağlanmasına katkı sunacaktır,” şeklinde konuştu.
Ayrıca Arslan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bu konuda HAK-İŞ’e önemli destek verdiğini belirterek, “Bakanlık yetkilileri bize, ‘Bizim işimizi siz yapıyorsunuz’ diyor. Bu söz bile bizim ne kadar doğru bir yolda olduğumuzun göstergesidir,” dedi.
“Mücadelemizi Uluslararası Alana Taşıyoruz”
Arslan, ev işçilerine yönelik sendikal mücadelenin uluslararası boyut kazandığını belirtti. “Uluslararası Ev İşçileri Federasyonu kuruldu. Biz de bu federasyona katılmak istiyoruz. Çünkü Hizmet-İş Sendikası olarak bu alanda 50 bine yakın üyemiz var. Ayrıca PSI (Uluslararası Kamu Çalışanları Federasyonu) ve Avrupa Sendikalar Kamu Çalışanları Federasyonu’nda da etkin roller üstleniyoruz. Bu deneyimimizi ev işçileri mücadelesine de aktaracağız,” dedi.
Bu süreçte temel hedeflerinin yalnızca uluslararası alanda görünürlük kazanmak olmadığını vurgulayan Arslan, “Bizim amacımız ev işçilerinin toplu sözleşme hakkı da dahil olmak üzere İş Kanunu kapsamına alınması. Bu insanlar da diğer tüm emekçiler gibi güvenli, adil ve örgütlü bir çalışma hayatını hak ediyor,” diye konuştu.
“MYK ile İşbirliği İçindeyiz”
Arslan, Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) ile yürütülen iş birliğine de değindi. “Hizmet-İş olarak artık MYK tarafından akredite edilen bir kurumuz. Ev işçilerine yönelik yürüttüğümüz çalışmalarla bu alanda ulusal standartlar oluşturuyoruz. Bu iş kolunu resmi anlamda tanımlayıp, sınav ve belgelendirme süreçleriyle kayıt altına alacağız. Bu gelişmeler, ev işçilerinin gelecekteki kazanımlarına zemin hazırlayacak,” dedi.
Programın sonunda Hizmet-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcıları ve Kadın Komite Başkanları da söz alarak, kadın emeğinin korunması, ev işçilerinin sendikalaşması ve yasal haklarının güçlendirilmesi yönündeki kararlılıklarını dile getirdiler.