Gürbüz, gazetecilerin sadece çalışanlar değil, mesleğini icra edemeyen ve özgürlüğü kısıtlanan tüm gazeteciler için bu özel günün anlam taşıdığını ifade etti. Konuşmalarında, gazeteciliğin evrensel bir sorumluluk taşıdığına ve her gazetecinin toplum için kritik bir rol oynadığına dikkat çekti.
Gazetecilerin Ayrımı Olmaz: Basın Özgürlüğü Herkes İçin Önemlidir
Hakverdi Gürbüz, açıklamalarında, gazetecilerin ayrımının olmayacağına vurgu yaptı. Gürbüz, “Gazetecinin çalışanı ve çalışmayanı yoktur. Gazeteci gazetecidir ve bilimden yana, aydınlık düşünceden yanadır. Gazetecilerin özgürlüğü sadece çalışan gazeteciler için değil, bu mesleği icra edemeyen ya da özgürlüğü kısıtlanan tüm gazeteciler içindir. Gazetecinin en önemli özelliği, insan hakları, adalet ve demokrasi gibi evrensel değerlere olan bağlılığıdır. Bu yüzden gazeteciler, çalışıp çalışmadığına bakılmaksızın toplumsal özgürlüğün ve demokrasiye katkısının simgesidir” ifadelerini kullandı.
Gürbüz, basının özgürlüğü ile toplumun özgürlüğü arasında güçlü bir bağ olduğunu belirtti. “Eğer ki bizler, gazetecilere özgürce haber yapabilmeleri için gerekli şartları sağlarsak, o zaman toplumda da özgür düşünce ve sağlıklı iletişim gelişir. Çünkü gazeteciler, toplumu doğru bilgilendirme sorumluluğuna sahiptirler” dedi. Gazetecilerin özgür olmasının, toplumun sağlıklı iletişim kurabilmesi için elzem olduğunu ifade eden Gürbüz, “Eğer gazeteciler özgür değilse, toplumda da iletişimde bozukluklar başlar. Gazetecinin, haberini özgürce yazabilmesi, doğru ve sağlıklı bir toplumun temeli olmalıdır” şeklinde konuştu.
Türkiye’de Kaliteli Gazetecilik Geleneği Sürüyor
Hakverdi Gürbüz, Türkiye’de kaliteli gazetecilik geleneğinin devam ettiğini söyledi. Türkiye’de gazeteciliğin önemli örneklerine her zaman sahip olunduğunu belirten Gürbüz, “Türkiye’de Abdi İpekçi ve Uğur Mumcu gibi çok değerli gazetecilerimiz vardır. Bugün de, araştırmacı gazetecilik yapan, doğru ve tarafsız habercilik anlayışını benimseyen birçok gazeteci mevcut. Bunlar, sadece mesleklerinde başarılı olmakla kalmıyor, aynı zamanda halkı doğru bilgilendirme sorumluluğunu da yerine getiriyorlar. Bu gazetecilerin toplumda saygı gören, örnek alınan figürler haline gelmeleri gerektiğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Gürbüz, yalnızca kötü örnekler üzerinden değil, iyi örnekler üzerinden de gazeteciliğin tartışılması gerektiğini belirtti. “Evet, kötü gazetecilik yapan, halkı yanlış bilgilendiren kişiler de var ama iyi örnekler de göz ardı edilmemelidir. Türkiye’de kaliteli gazetecilik yapan, toplumu aydınlatan ve araştırmacı gazetecilikle toplumsal sorunları dile getiren birçok değerli isim var” diyerek, bu kişilerin daha fazla takdir edilmesi gerektiğini vurguladı.
Çalışan, Çalıştırılmayan ve Tutuklu Gazeteciler İçin Mücadele
Hakverdi Gürbüz, gazeteciliğin sadece çalışanlarla sınırlı olmadığını, aynı zamanda mesleklerini yapamayan, çalıştırılmayan ve cezaevlerinde olan gazeteciler için de anlam taşıdığını belirtti. Gürbüz, “Çalışan gazeteciler için olduğu kadar, çalıştırılmayan ve cezaevlerinde olan gazeteciler için de 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kutlanmalıdır. Gazetecilerin haklarını savunmak, onları yalnız bırakmamak bizim sorumluluğumuzdur. Bu anlamda CHP olarak yurt dışı koordinatörlüğü olarak da her türlü desteği vermeye hazırız. Basın özgürlüğü mücadelesini her platformda savunmaya devam edeceğiz” dedi.
Gürbüz, gazetecilerin özgürlüğünü savunmanın, tüm toplumu ilgilendiren bir mesele olduğunu belirtti ve bu konuda CHP’nin kararlılıkla çalışacağını ifade etti. "Gazeteciler ne kadar özgür olursa, toplum da o kadar özgür olur" diyerek, basının önemini bir kez daha dile getirdi.
CHP’den Gazetecilere Destek Sözü: Basın Özgürlüğü Her Zaman Önceliğimizdir
Son olarak, Gürbüz, CHP'nin yurt dışı koordinatörlüğü olarak basın özgürlüğüne dair yapılması gereken her türlü çalışmaya katkı sağlayacaklarını belirtti. "Gazetecilerin özgürlüğü, toplumda demokrasi ve adaletin sağlanabilmesi için elzemdir. Bu yüzden, basın özgürlüğü mücadelesinde gazetecilerin yanında olacağız" diyerek, gazetecilere ve basın özgürlüğü alanındaki çalışmalara olan desteklerini yineledi.
Gürbüz, gazetecilerin haklarının savunulmasının sadece bir meslek sorunu değil, toplumun özgürlüğü ve demokrasisinin korunması için hayati bir mesele olduğunu vurguladı.
Sonuç olarak, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, Türkiye’de gazetecilerin özgürlüğü ve hakları konusunda bir kez daha farkındalık yaratırken, CHP'nin basın özgürlüğü konusundaki duruşu da kamuoyuna duyurulmuş oldu. Gürbüz’ün açıklamaları, gazetecilerin sadece mesleklerini icra ederken değil, toplumun doğru bilgilendirilmesi adına taşıdıkları sorumluluğun da altını çizdi.
