Makale, kentsel alanlarda yapılan koruma ve sağlıklaştırma çalışmalarının, bölgenin sosyoekonomik dirençliliği üzerindeki etkilerini araştırmakta ve bu tür projelerin nasıl daha sürdürülebilir hale getirilebileceği konusuna odaklanmaktadır.
Makalede günümüzdeki şehirler ve toplumların karşılaştığı zorluklara değinen Rabia Çakıroğlu ve Elif Mıhçıoğlu, "Enerji sorunları, göç hareketleri, pandemiler, küresel ekonomik krizler, yerel ekonomik krizler ve ekolojik değişimler bu zorluklar arasında yer almaktadır. Bu koşullar altında, dirençlilik kavramı, şehirlere yönelik sürdürülebilirlik anlayışından daha geniş bir yaklaşım sunar. Dirençlilik, şehirlerin karşılaştığı travmalara karşı fiziksel, ekonomik, demografik, ekolojik ve altyapısal yönlerden nasıl ayakta durabileceğini ve bu süreçte hangi stratejilerin uygulanabileceğini inceleyen bir kavramdır" ifadeleriyle makale hakkında bilgi sundu.
Çalışmada, dirençlilik kavramı şehircilik uygulamalarında, kentsel sistemlerin farklı bileşenlerinin bir arada değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Rabia Çakıroğlu ve Elif Mıhçıoğlu, "Mevcut şehircilik yaklaşımlarında dirençlilik, sadece fiziksel değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal açıdan da tüm yönleriyle ele alınmaktadır. Bu yaklaşım, sadece bir şehrin fiziksel yapısını değil, aynı zamanda şehrin ekonomik ve sosyal yapılarının da krizlere karşı dayanıklı hale getirilmesi gerektiğini öne sürer" ifadelerini kullandı.
Hamamönü Örneği ile Sosyoekonomik Dirençlilik Değerlendirildi
Makaleye göre, çalışmanın odaklandığı örnek bölge Hamamönü'dür. Ankara’nın Hamamönü bölgesi, 2009 yılında başlatılan koruma ve sağlıklaştırma projeleri ile dikkat çekmiştir. Bu projeler sonrası bölgede önemli değişiklikler yaşanmıştır. Sosyoekonomik dirençlilik açısından, Hamamönü’nün bu dönüşümü, kentsel dönüşüm projelerinin etkinliğini değerlendirmek için önemli bir örnek teşkil etmiştir.
Çalışma, Hamamönü’nün fiziksel, ekonomik, demografik, altyapısal ve idari yönlerini inceleyerek, bu alanın dirençlilik kapasitesini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Hamamönü’ndeki değişikliklerin ve dönüşümün, bölgenin sosyoekonomik yapısına nasıl yansıdığı analiz edilmiştir. Bu analizde, saha çalışması, yapılandırılmış görüşmeler ve sözlü anketler gibi yöntemler kullanılmıştır.
Makale, CRI (Kentsel Dirençlilik İndeksi) ve RELi 2.0 gibi iki uluslararası kabul görmüş yaklaşımı kullanarak, Hamamönü bölgesindeki sosyoekonomik dirençliliği değerlendirmiştir. Bu iki yaklaşım, şehirlerin çeşitli krizlere karşı dayanıklılığını ölçen ve karşılaşılan zorluklara nasıl adapte olduklarını inceleyen kapsamlı araçlardır. Bu sayede, tarihi bir bölgenin dirençlilik düzeyinin ne kadar güçlü olduğu, somut verilerle ortaya konmuştur.
Hamamönü'ndeki dirençlilik kapasitesini ölçmek için CBS (Coğrafi Bilgi Sistemleri) ölçümleri ve saha araştırmaları yapılmıştır. Veriler toplandıktan sonra, CRI ve RELi 2.0 dirençlilik kriterleri üzerinden kapsamlı bir değerlendirme yapılmıştır. Bu değerlendirmede, bölgedeki sosyal, ekonomik ve fiziksel değişikliklerin nasıl bir dirençlilik sağladığına dair analizler yapılmıştır.
Makale, koruma ve sağlıklaştırma projelerinin sosyoekonomik dayanıklılığı üzerinde durmaktadır. Özellikle, tarihî alanlarda yapılan bu tür projelerin, krizlere karşı dayanıklılığı artırıp artırmadığı sorgulanmıştır. Çalışma, benzer projelerle yapılan tarihî alanların uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağlamak için gereken ilke ve stratejiler hakkında önerilerde bulunmuştur.
Aynı zamanda makalede, bu projelerin öngörülemeyen krizlere karşı nasıl daha dayanıklı hale getirilebileceği üzerinde durulmuştur.