İstanbul'da, yenidoğan bebeklerin ölümlerine neden olup haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 47 sanıklı Yenidoğan Çetesi davasında ikinci gün duruşması başladı. Sanıkların ifadelerinin alınmaya başlandığı duruşmada, örgüt lideri Fırat Sarı’nın hemşiresi Hasan Basri Gök'ün iddianamede yer alan vicdan sızlatan ifadeleri gündeme geldi.
"MEHTAP, ÇOCUĞU ÖLDÜR" CÜMLESİ MAHKEMEDE SORULDU
Etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen Hasan Basri Gök, mahkeme başkanı tarafından kürsüde sıkıştırıldı. Başkan, Gök'e iddianamede geçen "Mehtap, çocuğu öldür, elli satürasyonlu çocuk mu olur" sözlerini hatırlatarak, bu ifadeyi açıklamasını istedi.
Gök, bu cümleyi çirkin olarak nitelendirip, "Görüşümü belli etmişim," cevabını verse de mahkeme başkanının soruları karşısında zor anlar yaşadı.
MAHKEME BAŞKANI KÖŞEYE SIKIŞTIRDI
Mahkeme başkanı da Gök'e bu cümlesini sordu. Gök ise bu soruya "Çirkin bir cümle. Görüşümü belli etmişim." cevabını verdi.
Mahkeme Başkanı: Siz öyle mi yapıyordunuz?
Sanık: Bebeğin sürekli kalbinin durup geri gelmesine neden olan bir durum vardı, o yüzden.
Mahkeme Başkanı: Normalde yapılması gereken bu mu? Mehtap’a "Bebeği öldür" demişsiniz.
Sanık: (Cevap belirtilmedi)
SANIKLAR TEK TEK İFADE VERİYOR
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 22 tutuklu sanık, 19 tutuksuz sanık ve taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmada sanıkların ifadelerine tek tek yer verilirken, Fırat Sarı'nın liderliğinde organize olan çetenin detayları gün yüzüne çıkarılıyor.
KAMU VİCDANI BU DAVAYI YAKINDAN TAKİP EDİYOR
Davanın birinci günü kimlik tespiti ve katılım talepleriyle geçerken, ikinci gün beyanlar ve sanık ifadeleriyle devam ediyor. Mahkeme, iddiaların detaylarını netleştirmek ve sanıkların suç ortaklıklarını açığa çıkarmak için soruşturmayı derinleştiriyor.
İSTENEN CEZALAR
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere, toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis isteniyor.
Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.
İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.
Soruşturma kapsamında, İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.
Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.
Bu soruşturma ise devam ediyor.