Ezgi Uzundemir’in yazdığı, Doğa Solmaz’ın ise başrolünü üstlendiği bu etkileyici yapım, insan belleği, kimlik ve vicdan üzerine derin sorgulamalar yapıyor.
Oyun, bedeni kırmızıyla kaplı bir ressamın, uykudan önceki anılarını hatırlamadan uyanması ve katil olma ihtimali üzerine yaptığı sorgulamalarla başlıyor. Sahneye, izleyiciyi zihinsel bir yolculuğa çıkaran bu kadın ressam, çevresindekilerle olan ilişkileri ve kendi içindeki karmaşayla yüzleşiyor. Bir yandan hatırlamaya çalışırken, diğer yandan iyilik, kötülük, vicdan gibi soyut kavramlar üzerinden insanın doğasına dair derin sorular soruyor.
Friedrich Nietzsche’nin “Bellekte kalan şeyi yakmalı: Ancak durmadan acı veren kalır bellekte…” sözünden ilham alarak şekillenen oyun, insanın hatırladığı anılarıyla kendine bir kimlik inşa ettiğini ve bellekten silinen anıların ardından geriye ne kalacağı sorusuna odaklanıyor. Ressam, yakın çevresindeki insanlardan uzak tanıdıklarına kadar her ihtimali değerlendirirken, her bir kavramı sorguluyor. Bu derin analizler sırasında, kendisinin bir katil olup olmadığını anlamaya çalışıyor.
Oyun, toplumsal kimliğin bireysel parçalanmaya yol açtığı, bellek ve kimlik üzerine bir analiz yaparak izleyiciye farklı bakış açıları sunuyor. Her bir anı, insanın içindeki iyi ve kötüye dair çekişmeleri, vicdanla yüzleşmeleri yansıtıyor. Sonunda ressam, hatırladığında, anlamın ve gerçeğin kaybolduğunu fark eder, çünkü geriye sadece hatırlamak kalır ve insanın kendine inşa ettiği kimliği korumak.
NEREDE, NE ZAMAN?
Tiyatronun derinliklerine inmek ve insanın kimlik sorgulamasına şahit olmak isteyen sanatseverler için oyun 13 Mart’ta saat 20:30'da Kült Kavaklıdere Sahnesi’nde gösterime girecek.