DMM, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, kamuoyunu yanıltan söylemlere net ifadelerle cevap verdi.
“KARBON AYAK İZİ ÖZGÜRLÜKLERİ KISITLAMAYACAK”
DMM açıklamasında, İklim Kanunu ile bireylerin özgürlüklerinin kısıtlanacağı yönündeki söylemlerin gerçeği yansıtmadığı vurgulandı. Karbon ayak izi azaltımı uygulamasının yalnızca üretim yapan organizasyonları kapsadığı belirtilerek, bu düzenlemenin bireylerin mülkiyet, seyahat ve anayasal haklarına herhangi bir etkisi olmadığı ifade edildi.
KARBON VERGİSİ İDDİALARI
Kamuoyunda sıkça dile getirilen “Emisyon Ticaret Sistemi adı altında karbon vergisi vatandaşın cebinden çıkacak” iddiaları da DMM tarafından yalanlandı. Açıklamada, kanun teklifinde karbon vergisine yönelik herhangi bir maddenin bulunmadığı ve Emisyon Ticaret Sistemi’nin yalnızca enerji yoğun üretim tesisleriyle sınırlı olduğu vurgulandı.
TARIM VE HAYVANCILIK KISITLAMASI
Bazı çevrelerce ortaya atılan “Tarım yasaklanacak, hayvancılık bitecek, yapay et zorunlu olacak” gibi iddiaların da asılsız olduğu açıklandı. DMM, İklim Kanunu’nun aksine tarım, hayvancılık ve doğal kaynakların korunması; afet ve kuraklık risklerine karşı ülke topraklarının güvence altına alınmasını amaçladığını belirtti.
PARİS ANLAŞMASI ÜZERİNDEN YARATILAN KAYGILAR GERÇEK DIŞI
Paris İklim Anlaşması’na ilişkin “Tarım alanlarına el konulacak, topraklar alınacak” gibi iddiaların da doğru olmadığı ifade edildi. 2021 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen Paris Anlaşması’nın, Türkiye’nin özel kalkınma hedefleri doğrultusunda onaylandığı ve bugüne kadar hiçbir kısıtlayıcı uygulamanın yaşanmadığı DMM açıklamasında hatırlatıldı.
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, kamuoyunun gerçek dışı bilgilerle yönlendirilmesine karşı vatandaşları doğru kaynaklardan bilgi edinmeye çağırdı. DMM, İklim Kanunu’nun çevre korumasını ve sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyen bir düzenleme olduğunun altını çizdi.
