T24’ten Nursun Erel’e konuşan İlnur Çevik, Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi ortamla ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Ülkenin erken seçime gitmesi gerektiğini belirten Çevik, "Türkiye’yi seçime götürüp sistemi rayına oturtması şart. Eğer torunlarını azıcık seviyorsa bunu yapmalı, yoksa sonuçları ağır olur" ifadelerini kullandı.

"YENİ SÜREÇ DE HÜSRANLA BİTECEK"

Gündemdeki yeni çözüm süreci benzeri girişimlere değinen Çevik, geçmişteki Dolmabahçe Süreci’ni hatırlatarak karamsar bir tablo çizdi. Çevik, “Dolmabahçe Süreci nasıl büyük bir hayal kırıklığıyla sonuçlandıysa, şimdi yürütülen girişimler de aynı şekilde sona erecek gibi görünüyor” dedi.

GÖREVE BAŞLAMA HİKAYESİNİ ANLATTI

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde göreve başlama sürecini de anlatan Çevik, ilk görüşmesini şu sözlerle aktardı:

“Hacettepe Üniversitesinde rektör danışmanı olduğum sırada Hasan Doğan (özel kalem müdürü) çağırdı, 'Cumhurbaşkanımız görüşecek' diye, kalktım Külliye’ye gittim, kapıda müthiş bir kalabalık var, meğer Cumhurbaşkanı o gün muhtarları kabul ediyormuş, polis geldi bana, 'Siz nerenin muhtarısınız?' diye sordu, 'Hacettepe’nin muhtarıyım' dedim, işte öylece özel kaleme çıktık. Ardından 'Cumhurbaşkanı bekliyor' denildi, içeri alındım, bana 'Elini taşın altına koyar mısın?' diye sordu. Ertesi gün kongre var, yani Ahmet Davutoğlu’nu gönderecekleri, Binali Yıldırım’ı başbakan yapacakları kongre, ben sandım ki, 'Partiyi yeniden adam edeceğiz' ama dedi ki, (Cumhurbaşkanı) 'Ben Yüksek İstişare Kurulu kuracağım sen de üye olur musun?'”

İlnur Çevik2

ERDOĞAN İLE İLK TOPLANTI

Kurullardaki görev dağılımını ve ilk toplantı anısını da paylaşan Çevik, Erdoğan’la bire bir temasın çok sınırlı olduğunu belirtti:

“Önce Yüksek İstişare Kurulu’na alınmam planlandı ama Anayasa engeli nedeniyle kurulamadı. Sonra Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu’na geçtim. O ilk toplantıda Cumhurbaşkanı herkese kaç çocuğu olduğunu sordu. Ben ‘Beş kızım var’ dedim. Gülnur Aybet ‘Evli değilim’ deyince Erdoğan, ‘Bunu evlendirin’ dedi. Bu, Cumhurbaşkanıyla ilk ve son toplantımızdı. Toplantılara sonra İbrahim Kalın başkanlık etti.”

"TURİST GİBİ BİLE GEZEMEDİK"

Çevik, yurt dışı ziyaretlerde danışmanların pasif bir rol üstlendiğini belirtti. “Cumhurbaşkanı başka uçakta, biz başka uçakta seyahat ediyorduk. Gideceğimiz yerlerde ne yapacağımız belli değildi. Görüşme ayarlanmamıştı. Otel odalarında oturduk çoğu zaman. Elçiliğin aracı bile yoktu. Ne bir resmi görüşme ne de turistik gezi gerçekleşti” ifadelerini kullandı.

İlnur Çevik1

"MİNİ BİR HASTANE VAR"

Çevik, Külliye’nin sağlık altyapısına dair de bilgi verdi. “Külliye’de bir ameliyathane bulunuyor, bu fikir Turgut Özal’ın ani ölümünden sonra gelişti. 7 bin kişinin çalıştığı bir yer için küçük bir hastane şarttı. Şu anda başı ağrıyan da grip olan da buradaki sağlık biriminden faydalanabiliyor” dedi.

"BIYIKSIZ OLMAZ"

En çok dikkat çeken açıklamalardan biri ise Külliye’deki görünüm kurallarına ilişkindi. Çevik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “bıyık” hassasiyetini şöyle anlattı:

“Külliye’de bıyıksız kimse yoktu. Ben de dahil. Sadece kemoterapi nedeniyle bıyığım çıkmadığı için bıyıksızdım. Cumhurbaşkanı birkaç kez gözümün önünde ‘Bıyık bırakılacak’ dedi. Mevlüt Çavuşoğlu bile bu yüzden bıyık bırakmak zorunda kaldı. Hasan Doğan da öyle.”

Pakistan Savunma Bakanı'ndan çarpıcı açıklama: "Hindistan terör eylemleri planlıyor" Pakistan Savunma Bakanı'ndan çarpıcı açıklama: "Hindistan terör eylemleri planlıyor"

ŞOK İDDİA

Erdoğan’ın söylemlerindeki bir başka tercihe de değinen Çevik, “Cumhurbaşkanı, ‘Atatürk’ yerine genellikle ‘Mustafa Kemal’ demeyi tercih ediyor. Bu konuda takıntılı olduğunu düşünüyorum. Zor zamanlar dışında ‘Atatürk’ ifadesini kullanmaz” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi