Arakçi, böyle bir senaryonun gerçeklikle bağdaşmadığını belirterek, "Sözde bir suikastçının FBI ile çevrimiçi görüşme yaptığına kim inanabilir?" dedi.
"Komedi Senaryosu Üretiliyor"
Arakçi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, suikast iddialarını “üçüncü sınıf bir komedi senaryosu” olarak nitelendirdi. Arakçi, "Gerçek bir suikastçı olmadığı için senaryo yazıcılar iş başında. Bir kişinin İran'da oturup FBI ile çevrimiçi görüşmeler yaptığını iddia etmek, kamuoyunu yanıltma çabasıdır" şeklinde konuştu.
"Geçmiş Olayları Hatırlayın"
Açıklamasında geçmiş olaylara da değinen Arakçi, “İran Cumhurbaşkanı'nın göreve gelmesinin hemen ardından Tahran'da İsmail Haniye'nin öldürülmesi olayını hatırlayın. Bu olayın arkasında kimlerin olduğu belliydi. Şimdi ise ABD seçim süreciyle aynı döneme denk gelen bir başka komplo senaryosu oluşturulmuş durumda" diyerek ABD'nin İran'ı suçlama politikasının seçim dönemlerinde tekrarlandığına dikkat çekti.
"Nükleer Silah Peşinde Değiliz"
Arakçi, ABD ve İran arasındaki güvensizlik ortamına da değinerek, İran'ın nükleer silah peşinde olmadığını vurguladı. “İran, nükleer silahlardan uzak durmaktadır. Bu, İslami öğretilerimize ve güvenlik politikalarımıza dayanır. Güven inşası her iki taraftan da olmalıdır ve bu tek taraflı bir süreç değildir” dedi.
ABD Ne Demişti?
ABD Adalet Bakanlığı, 51 yaşındaki İranlı Farhad Shakeri'nin FBI yetkililerine Trump'ı hedef alan bir suikast planı sunduğunu iddia etmişti. Shakeri’nin, New York’ta yaşayan iki Yahudi Amerikan vatandaşını izleme görevi aldığı, İran Devrim Muhafızları'ndan bir yetkilinin her iki kişinin öldürülmesi için 500 bin dolar teklif ettiği de öne sürülmüştü. Ek olarak, Shakeri’nin Sri Lanka’daki İsrailli turistleri hedef almakla görevlendirildiği de iddialar arasındaydı.
İran'dan Karşılıklı Güven Vurgusu
Arakçi, ABD ile ilişkilere dair açıklamalarında, ABD halkının seçimlerde özgür iradeleriyle karar verdiğini ve İran’ın bu karara saygı duyduğunu belirtti. Arakçi, "İran, her iki ülkenin güvenliğinin sağlanması adına işbirliğine açık bir politika izlemekte kararlı. Bu bağlamda, ABD’nin tek taraflı suçlama politikasını bırakıp, karşılıklı güvene dayalı bir yol izlemesi gereklidir" ifadelerini kullandı.