Söz konusu girişim, Doğu Kudüs’te Süleyman Mabedi’nin yıkılışının yıl dönümü olarak kabul edilen “Tişa BeAv” matem günü nedeniyle gerçekleştirildi. Giriş sırasında fanatik Yahudiler, avluda Talmud ritüellerini yerine getirip, sloganlar atarak bölgedeki gerilimi tırmandırdı. Bu esnada Filistinlilerin Mescid-i Aksa’ya girişi İsrail polisi tarafından engellendi.
Ben-Gvir: "Yahudilerin İbadet Etme Hakkı Var"
Aşırı sağcı Bakan Ben-Gvir, Mescid-i Aksa’daki durumu değerlendirdiği açıklamasında, “Burada Yahudilerin ibadet etmelerine izin verilmesi gerektiğini” ifade etti. Ayrıca, İsrail ile Hamas arasında yapılması planlanan ateşkes müzakerelerine karşı olduğunu belirterek, “Müzakerelere gitmek yerine Hamas’ı yenilgiye uğratmalıyız” şeklinde konuştu.
Ürdün ve Mısır’dan Sert Tepki
Ürdün Dışişleri Bakanlığı, Mescid-i Aksa’ya yapılan bu baskına sert bir dille tepki gösterdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Bu tür eylemler, uluslararası hukukun ihlali anlamına gelmekte ve Kudüs’ün tarihi statüsünü hiçe saymaktadır” denildi. Ayrıca Mescid-i Aksa’nın Müslümanlara ait bir ibadet yeri olduğu ve İsrail’in buradaki egemenliğinin tanınmadığı vurgulandı.
Mısır Dışişleri Bakanlığı da benzer bir açıklama yaparak, İsrailli bakanların ve yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’ya girmesini kınadı. Açıklamada, bu tür sorumsuz davranışların bölgedeki statükoyu bozduğu ve uluslararası toplumun bu ihlallere karşı harekete geçmesi gerektiği ifade edildi.
Anlaşmalar Sık Sık İhlal Ediliyor
Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında yapılan anlaşmalara göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığı’nın yetkisi altında bulunuyor. Anlaşmalara göre, Mescid-i Aksa’da yalnızca Müslümanlar ibadet edebiliyor; diğer dinlerin mensupları ise sadece ziyaret amacıyla giriş yapabiliyor. Ancak, fanatik Yahudiler sık sık polis koruması altında bu kutsal mekâna girerek dini ritüeller gerçekleştiriyor ve mevcut statükoyu ihlal ediyor.