Çalıştay başlamadan önce, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen basın mensuplarını Valilik Konferans Salonu’nda misafir etti. Vali Çiçek burada yaptığı konuşmada, medya mensuplarının toplumu bilgilendirmedeki önemli rolüne dikkat çekti. Uyuşturucuyla mücadelede de şehrin kat ettiği yolu detaylarıyla anlatan Çiçek, açıklamasında şu cümlelere yer verdi:
“Şimdi buradayız; Kayseri’de. Ulaşım noktasında İstanbul’un hemen yanında bir şehir değil. Mersin gibi limanı yok.
Bir denizi yok. Ancak bütün bunlara rağmen Kayseri bugün 5 milyar dolar ihracat yapan, ithalatın iki katı ihracat yapan, ciddi anlamda sanayide Türkiye’ye katma değer üreten bir şehir. Bugün Türkiye’nin neresine gidersek gidelim Kayseri ile ilgili hep parasal sıkıntılar var.
“BURADAKİ OKULLARIN YÜZDE 50'SİNİ HAYIRSEVERLER YAPTI”
Kayseri’nin ticari zekasından bahsedilir ama biraz da böyle yakıştırmalar yapılıyor. Uyanıklığı ile ilgili yakıştırmalar yapılıyor. Aslında içinde bulunduğumuz şehir tam tersine; buradaki üniversite ve okulların yüzde 50’sini tamamını hayırseverler yapmıştır, yüzde 50’sini üniversitemizde, rektörlük binası dışındaki bütün binaları hayırseverler yapmıştır. Ben bir sağlık ocağı yapmak istediğimde hayırseverler arasında da kırmaktan korkuyorum. O kadar çok talep var. Burasında böyle bir yönü de var.
“KAYSERİ’DE İHRACAT REKORU KIRILIYOR”
Ayrıca Kayseri elektrikli ev eşyalarında bugün ihracat rekorları kırılıyor. En çok ormanı olmadığı hâlde mobilyada; Türkiye’de ihracat şantiyesi. Yine demir çelikte ihracat kalemi çok yüksek.
Bugün artık teknolojik ürünlere doğru hızla ilerliyor. Savunma sanayiinde de havacılık noktasında Kayseri’de bir hareket var. Kayseri Türkiye’de o ticaret zekasıyla anılmasını hak eden bir şehirdir. 1.5 milyon şehir nüfusu var mesela. 1.200.000 kişi merkezde yaşar.
“DENİZİ OLMADIĞI HALDE BALIK İHRACATINDA ŞAMPİYON”
Kayseri, denizi olmadığı hâlde balık ihracatında Türkiye şampiyonu. Tarımsal üründe tam 24 ürününde Türkiye’de ilk 10’da.
Ekili Toprak Arazisinde Türkiye’de ilk 6’da. Her noktada burada bir hareket ve çalışma var. Kayseri’de 5 üniversite var. Erciyes Üniversitesi, Kayseri Üniversitesi, Abdullah Gül Üniversitesi, Nuh Naci Yazgan Üniversitesi özel üniversite. Artı bir de Sağlık Bilimleri Fakültemiz var.
Hareketli bir şehir. Hızlı bir şehir. Kapadokya’nın giriş kapısı. Erciyes hepinizin bildiği gibi turizmin Amiral Gemisi. İnşallah Kayseri’yi gezeceksiniz. Selçuklu’nun başkenti olmuş bir şehir.
“BİRÇOK VATANDAŞIMIZ KANDIRILARAK BAĞIMLI HALİNE GETİRİLDİ”
Bugün metamfetamin denen bir bela, aslında tüm Türkiye’yi sizlerin de görev yaptığınız illerde de İstanbul’da özellikle ulusal basında yer alan gazetecilerimizin gördüğü sıkıntılardan birisi. Ulaşımı çok kolay. Ve tek seferde bağımlılık yapıyor. Enteresan bir şey.
Fiyatı da ucuz olunca, ülkeye ilk giriş şekli aslında zihin açtığı, iki gün uykusuz bıraktığı, ilk başta öğrencilerimizi kandırarak sınav haftalarında sizi zinde tutacak ve gerçekten de o iki gün uyutmaması; tır şoförlerinde, yat şoförlerinde, yat kaptanlarında, üniversite öğrencilerinin final vize zamanlarında zararı yok gibi algıyla 10 yıl önce tüm dünyaya ve Türkiye’ye salındı.
Hepinizin bildiği gibi dizilerle de çok cazip hale getirildi ve şu an hepimizin başının belası. Düvenönü diye bir mahalle var. Hiç unutmuyorum, bunu anlatacağım. Birkaç röportajda anlatmıştım. Mahalleye gidiyorum. Kamera görüntülerinde de var. Anne tuttu beni yakamdan; dedi ki ‘Sayın valim, sen evladı ölsün diye dua eden anne hiç gördün mü?’ ‘Görmedim anneciğim, hayırdır’ dedim. ‘Ben her gün evladım ölsün diye dua ediyorum. 60 yaşındayım. Oğlumdan dayak yemekten artık bıktım. İşkence yapıyor bana uyuşturucu parası vermediğim için’ dedi. Bunları duyunca donup kalıyorsunuz. Bir gün yine valilikten dışarı çıkıyorum. Bir muhtar önümü kesti; ‘Sayın valim şu karımın resmine bakar mısınız?’ dedi. Allah Allah ne diyor bu diye bakınca ağzı burnu kan içerisinde 50 yaşlarda bir ablamız olduğunu gördüm. ‘Oğlum uyuşturucu parası vermedi diye annesine kafa atmış. Oğlum bir sene önce annesi namaz kılarken ayağının altını öpüyordu. Cennet annenin ayağının altındadır diye’ dedi.
“GÖREVE BAŞLADIĞIMIZDA SÖZ VERDİK”
Met denen bela veya uyuşturucu denen bela hırsızlığı getiriyor. Cinsel istismarı getiriyor. Beyin yok, kafa yok. Ben bunu nasıl yaptım diyen kişilerin bir olayla ilgili uyuşturucu etkisinde olduğunu gördük. Bunun çözümü için biz göreve başladığımda Kayseri’ye özel bir proje uygulayalım diye düşündük.
Tek başına polisiye tedbirlerle bu iş olmaz ama polisiye işleri olmazsa bu imkânsız. Kayseri’yi bulunduğu sıralamanın 10 puan gerisine düşüreceğiz diye arkadaşlarla beraber televizyonlara çıkıp bir kere söz verdik.
“UYUŞTURUCU ADAMIN MİDESİNDEN ÇIKTI”
Sadece bugün siz gelmeden 4-5 saat önce Kayseri’ye girecek olan 9,5 kilo metamfetamin geldi yakaladık. 9,5 kilo ne demek biliyor musunuz?
En son yakaladığımız aynı dizilerdeki gibiydi. Adamda uyuşturucu olduğunu kesin biliyoruz. Ne yaparsak yapalım bulamıyoruz. Midesinde çıktı ya. Hani filmlerde oluyor ya. Bir kere ciddi bir polisiye tedbir noktasında arkadaşlarla çok büyük bir çalışma yaptık.
“KAMERA SAYISINI DÖRT KAT ARTIRDIK”
Bütün şehirdeki kamera sayısını dört kat artırdık. Binaların yüzde 80’ini yıktık Kayseri’de. Yalnız yani istatistikler şunu gösteriyor. Uyuşturucu herkes metruk binalarda kullanılıyor sanıyor. Fakat bütün araştırmalar uyuşturucu kullananların, analize tabi tuttuğumuza göre yüzde 80’inin evde kullandığını gösteriyor.
“EVİMİZ SOKAKLARDAN DAHA TEHLİKELİ”
Şu an evlerimiz sokaklardan daha tehlikeli. Şu tabletler, telefonlar yüzünden. Ya çocuklarımız hemen yan odamızda istismar ediliyor. Geçen bir kızımız intihar etti. Bunu kameralar karşısında söylemeye çekiniyorum. Bu kısmı anlatacağım. Görüntülerini almış başka illerden 45 yaşında birisi, kendini 20 yaşında gibi göstermiş. ‘İfşa edeceğim, ifşa edeceğim’ diye korkutarak kızı intihar ettirdi.
“EN GURUR DUYDUĞUM PROJE: ERVA SPOR OKULLARI”
Hepimizin evlerinde inanılmaz bir tehlike var. Sadece uyuşturucu değil. Buralarda garip bir durum var. Bunu hepimizin de bildiği şey. Ancak biz ne yapabiliriz bununla ilgili diye düşündüğümüzde polise tedbirlerin yanında ben Türkiye’de ve hayatta 21 yıldır mülkiyede devam ettim, 22. Yıla girdim.
En gurur duyduğum projem Kayseri’de her mahalleye bir spor okulu açacağız diye başlattığımız Erva Spor okulları projesi adı altında ‘Erdemlerimizle Varız’ açılımıyla bir proje ile spor okulları açtık her mahalleye. Ve bu açtığımız spor okulları mahalle bakkalından daha yakın olacak dedik. Ve hiçbir yerde yeni bir bina yapmayacağız diye de söz verdik.
“KULLANILMAYAN BİNALARI SPOR OKULLARINA ÇEVİRİYORUZ”
Atıl olarak kullanılmayan bütün kamu binalarını spor salonlarına çevireceğiz. Bütün mahallelerde kamu binaları dolu. Bunları spor salonlarına çevireceğiz dedik. Fakat bu projenin özelliği Türkiye’de ilk ve tek diyorum. Spor okulu açmak değil. Bir vali için spor okulu açmak çok kolay. 50 tane, 60 tane, 70 tane spor okulu açmak için bütçem de var, param da var. Devlet Allah’a şükür yolluyor. Ancak biz farklı olarak şunu yaptık.
Her bir spor okulunu başka bir kurumun bütçesi, zimmeti ve himayesinde yaptık. Valilik’te bir yürütme himaye kurulu oluşturduk. Ticaret Odası Erva Spor Okulu oldu. Bütün masrafları Ticaret Odası tarafından karşılandı. Bir tanesi Sanayi Odası Erva Spor Okulu oldu. Bütün masrafları Sanayi Odası tarafından karşılandı. Diğer iller için diyorum. Gençlik sadece valiliğin ve Gençlik Spor’un ilginci bir konu değil. Diğer illerde de bunu zorlamamız lazım.
Bir tanesi Şoförler Odası tarafından, bir tanesi Esnaf Odası tarafından, bir tanesi MÜSİAD tarafından ASKON iş insanları tarafından masrafları karşılanıyor.
“KAYSERİ EN ÇOK LİSANSLI SPORCUSU OLAN ŞEHİRLER ARASINDA İLK 3’E GİRDİ”
Bizim şu an 150 tane antrenörümüz, 13.000 öğrencimiz artı artık hiç kimse özellikle çocuklara kültürünü, tarihini de sivil toplum falan devlet anlatsın istiyorlar. Devlet himayesinde öğrensin istiyorlar. Türk tarihini oradaki milli manevi değerleri de anlatan bir ekibimiz var.
Bugün 63 mahallede spor okulları faal ve inanılmaz madalyalar gelmeye başladı bize. Avrupa Halter ikincisi, Avrupa Tekvando şampiyonu. Tam 25 branşta spor okulumuz var. Curling dahil. Yani enteresan olduğu için söylüyorum.
Öyle bir sinerji oluştu ki hem bizim bu ve şimdi artık ben bulamıyorum. Özel işletmeler. Şirketler. 8 tanesini şirketler yaptı. Her birinin tabelaları ‘onların adına lisanslı spor kulüpleri kuruldu’ olarak açıldı. Şehir spor madalyalarıyla ve Türkiye’de en çok lisanslı sporcu olan şehirler arasında ilk 3’e girdi Kayseri.
“KURUMLARIN ADININ ALTINDA YAPTIĞIMIZ İÇİN KAPANMA İHTİMALİ YOK”
13.000 öğrencinin spor kıyafetleri ve bütün öğrencilere burslar vermeye başladı. Bütün bunlar hiçbir ücret alınmadan yapıldı. 150 antrenörün 70 tanesine iş istihdamı oluşturmuş oldu. Ve kurumlar arası şampiyonalarla da bir şehirde başka bir algı oluştu. Hep korkuyordum. Bir vali bir şey yapıyor gittiği zaman veya bir belediye başkanı gittiği zaman kapanıyor.
Ama biz bunu kurumlar adı altında yaptığımız için kapanma ihtimali olmayacak bir şekilde yaptık. Aynı projeyi Erzincan Valiliği de uygulamaya başladı. O yüzden birçok proje yapmışızdır belki ama Erva Spor Okulları projesi benim için önemli.
Çünkü riskli bir proje. Eğer bir tane çocuğumuz orada bir tacize uğrarsa ben vali olarak insanların yüzüne bakamam. Çünkü çıkıp bunun güvencesi benim dedim. Bir tane çocuğumuz orada sıkıntıya uğrarsa bütün spor okullarımız kameralarla, soyunma odaları, giyinme odaları her şey ile beraber inanılmaz donanımlı bir şekilde yapıldı. Ama biz bazen aman burada bir şey olabilir diyerek oraya giderken bir çocuk spor müsabakasında başına bir hastalık gelebilir. Mücadelede bir şey olabilir. Bu korkuyla duruyoruz. Ne olursa olsun. Başımıza bunlar da gelebilir ama korkmadan bunu yapacağız.
“SPOR OKULLARINI AÇMAYA EN SIKINTILI MAHALLELERDEN BAŞLADIK”
13.000 tane Yeşilay gönüllümüz oldu aynı zamanda. Hedefimiz 20.000’e çıkarmak. İnşallah bu hafta 8 tane daha açıyoruz. Bir de burada aslında uyuşturucuyla mücadelede bu manada sıkıntılı mahallelerden başladık spor okullarını açmaya.
Şehir merkezlerinde spor salonları var, spor okulları var. Ama küçücük mahallesinde 25 liraya geliyor, 25 liraya geliyor ve o çocuk 10 yaşında, 13 yaşında buraya gelme ihtimali yok. Enteresandır. İki yıl olmasına rağmen dünya şampiyonluğu bize gelmeye başladı. Onlarla dediğim gibi hem ben hem kurumların bir bağ oluşturdu. Emniyetimizin spor okulları, jandarmamızın spor okulları var.
“TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK UYUŞTURUCU REHABİLİTASYON MERKEZİNİ AÇTIK”
Bir de bütün bu çabalara rağmen, bütün bu mücadeleye rağmen bir şekilde uyuşturucudan kurtaramadığımız çocuklarımızı ne yapacağız sorusu karşısında da biz Türkiye’nin en büyük, en donanımlı, en planlı uyuşturucu rehabilitasyon hastanesini yaptık. Emine Erdoğan Hanımefendi gelerek açılışını yaptı 1 ay önce. Orada tedaviye alacaklarımızın 3 hafta bir temizlenme süreçleri var.
“ERVA SPOR OKULLARI PROJESİ BENİM İÇİN ŞEREF MESELESİ”
Bana bu Türkiye’nin en büyük uyku rehabilitasyon merkezini yaptık dediğimde bazen diyorlar ki ‘Ey Vali, Uyuşturucu Rehabilitasyon Hastanesi yapacağına uyuşturucuya hiç başlamamaları için mücadele et. 280.000.000 buraya para harcadık. 280.000.000 para harcıyorsun. Ama uyuşturucuyu önlemek için bu çabayı sarf etsem diye sosyal medyada tepkiler geldi. Düz mantıkla bakınca çok doğru bir şey gibi geliyor.
Ancak bütün çabalarınıza rağmen dünyada engelleyemeyeceğimiz mutlaka bu illete bulaşmış çocuklar var. Kurtarılmadığı takdirde 10 çocuğu daha her bir çocuğun yanında götürdüğü görülür. Bu çocuklarımız bizim çocuklarımız. Onu söylüyorum ben de. Diyorum ki hatta bir tane sosyal medyada cevap yazdım. Evet, bütün mücadelemize rağmen kurtarmadığımız çocuklar var. Bu çocuklar bizim çocuklarımız değil mi? O annenin feryadı bizim feryadımız değil mi?
Bu illete bir şekilde bulaşmış ve ‘beni kurtarın’ diye yalvaran, bekleyenler var. Bırakayım ölsünler ya da sizin çocuklarınıza gelip bela mı olsunlar? Onları mı çeksinler? Dolayısıyla belki 280 milyon para harcadık. Bir taneyi kurtarsak bence amacımıza paradan çok daha önemli şekilde ulaşmış oluruz. Çünkü geçen gün bir anne baba bana yalvarıyor ‘çocuğumu göz altına alın’ diye.
Dolayısıyla o çocukları da kurtarmamız gerektiği için bir hastane tamamladık. Erva Spor Okulları projesi benim açımdan bir şeref meselesi, bir namus meselesi."
Vali Çiçek, yaptığı açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Toplantı sonunda Vali Gökmen Çiçek'e günün anısına bir hediye takdim edildi. Program, gazetecilerle birlikte çekilen hatıra fotoğrafıyla son buldu.
