Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasının ardından İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy’un kayyum olarak atanması sürecine tepki gösteren Yavaş, bu tür adımların demokratik süreçleri zedelediğini ifade etti.

Yavaş, “Bir belediye başkanı görevden alındığında, o göreve meclis içerisinden birinin atanması gerekir. Eğer geçmişe dönük telefon konuşmaları nedeniyle tutuklama yapılıyorsa, iktidar çevrelerinden hiç kimsenin dışarıda kalması mümkün olmaz” ifadeleriyle duruma hukuki bir perspektif sundu. Yavaş, bu sürecin özellikle seçim dönemlerinde gündeme gelmesini eleştirerek hukukun siyasetle karıştırılmaması gerektiğini belirtti.

Alparslan Türkeş'in kızı Ayyüce Türkeş MHP'ye açtı ağzını yumdu gözünü Alparslan Türkeş'in kızı Ayyüce Türkeş MHP'ye açtı ağzını yumdu gözünü

“Haksızlığa Herkes İsyan Etmeli”

Mansur Yavaş, CHP'nin İstanbul’da Özer'in tutuklanmasına karşı düzenlediği mitinge katılmamasıyla ilgili de bir açıklama yaptı. Yavaş, “CHP kendi belediye başkanına sahip çıkacaktır. Haksızlığa uğrayan herkes için ses çıkarmak önemlidir. Mitinge gitmememiz farklı anlamlar çıkarılacak bir durum değil. İl başkanımız burada, belediye başkanlarımız da çeşitli programları nedeniyle katılamadı. Çankaya Belediye Başkanımız ise temsilen oradaydı” dedi.

Yavaş ayrıca, haksızlıklara karşı herkesin ortak bir duruş sergilemesinin önemine değindi. Mitingde Saadet Partisi temsilcilerinin konuşturulmaması ile ilgili duyum aldığını belirterek, “Kimse bu tür olaylardan rol çalmaya çalışmamalı; haksızlığa isyan etmeli ancak CHP bu tür süreçlerde kendi içinde bir birlik sağlayacaktır” diye konuştu.

“Kürt Vatandaşımızın Temsilcisinin Kim Olacağına Kim Karar Veriyor?”

Mitinge katılmama nedenine yönelik sorulara açıklık getiren Yavaş, yaşanan olaylar ve siyasi sürecin demokrasiye zarar verdiğine dikkat çekti. Yavaş, 2023 seçimlerinde kendilerine yöneltilen suçlamalara değinerek, “Biz net tavır koymamıza rağmen haksız suçlamalarla karşı karşıya kaldık. Bu suçlamalarla oy toplandı. Aynı strateji bugün de yürütülüyor” diyerek açıklamalarını sürdürdü.

Yavaş, bir yandan bebek katili olarak nitelendirdiği bir teröristin temsil makamı verilmek istenmesine dikkat çekti ve bu durumun kamuoyunda tartışma yarattığını ifade etti. “TBMM’de bulunması istenen, suçu kesinleşmiş bir kişi üzerinden CHP’yi terörle ilişkilendirmek isteyen bu yaklaşıma karşı artık söylenecek söz kalmamıştır” dedi.

Yavaş, Kürt vatandaşların temsiline yönelik tartışmalara da değinerek, “5 ila 20 milyon arasında Kürt vatandaşımızın temsilcisinin kim olacağına kim karar veriyor? Birçok insan, bu tür temsil iddialarını reddediyor. Öncelik hukuktur ve TBMM’dir; başka bir güç, ülkemizin demokratik yapısının temeli olan bu yapının önüne geçemez” ifadelerini kullandı.

CHP ve Mansur Yavaş’ın Kayyum Atamalarına Karşı Tavrı

Mansur Yavaş, belediyelere kayyum atanmasının halk iradesine yönelik bir müdahale olduğunu belirterek, hukuk devleti ilkesinin korunmasının önemine vurgu yaptı. Bu tür adımların, yerel demokrasiyi olumsuz etkileyerek yurttaşların iradesine zarar verdiğini ifade etti. Yavaş, “Demokratik düzenin işlemesi için, halkın iradesine müdahale edilmemesi gerekir” diyerek tutuklama ve kayyum atama kararlarına karşı duruşunu net bir şekilde ortaya koydu.

Kaynak: Haber Merkezi