FETÖ'nün finans ağını hedef alan Kıskaç-40 operasyonunda çarpıcı detaylar ortaya çıktı. Örgütün Maydonoz Döner restoran zinciri üzerinden finansman sağladığı belirlenirken, işe alım ve ortaklık sisteminde sadece "FETÖ'ye sadık" kişilerin tercih edildiği öğrenildi. Operasyonun, işten atılan bir çalışanın CİMER’e yaptığı şikayet sonrası başlatıldığı anlaşıldı.
İHBARLA DEV OPERASYON BAŞLADI
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın duyurduğu Kıskaç-40 operasyonu kapsamında FETÖ’nün güncel yapılanmasına darbe vuruldu. Antalya merkezli 31 ilde düzenlenen operasyonlarla, örgütün Maydonoz Döner restoran zinciri üzerinden finans sağladığı tespit edildi. Aralarında kamu personeli 10 kişinin de bulunduğu 353 şüpheli gözaltına alındı. Operasyonun işten atılan bir çalışanın CİMER’e yaptığı ihbar üzerine başlatıldığı ortaya çıktı.
ÖRGÜTÜN "SADIK KADROLAR" PLANI
Soruşturma kapsamında alınan ifadeler, FETÖ’nün restoran zincirini yönetirken nasıl bir yöntem izlediğini gözler önüne serdi. İşe alımlarda örgütle bağı olmayanların tercih edilmediği, restoranlarda ortaklık verilen kişilerin ise geçmişte FETÖ soruşturmasına takılmasına rağmen etkin pişmanlıktan faydalanmayan kişiler arasından seçildiği belirlendi.
Savcılıkta ifade veren R.Ö., restoran zincirinde müdür veya yönetici olarak işe alınan kişilere zamanla hisse ortaklığı teklif edildiğini, ancak etkin pişmanlıktan faydalananların dışlandığını belirtti.
KAMUDAN İHRAÇ EDİLENLERİN GİZLİ TOPLANTILARI
Tanık ifadelerine göre, Maydonoz Döner’in şubelerinde, kamudan ihraç edilen FETÖ üyelerinin düzenli toplantılar yaptığı ortaya çıktı. R.Ö., "Örgütle bağlantısı bulunan birçok kişinin mağazalarda yönetici konumuna getirildiğini fark ettim. Bunlar arasında ihraç edilen memurlar, örgütün mahrem yapılanmasına dahil olanlar da vardı. İşten atılınca durumu CİMER’e bildirdim," dedi.
ŞÜPHELİ SERMAYE ARTIŞI VE ŞİRKETLERİN HIZLI BÜYÜDÜ
Örgütün finansal hareketlerini deşifre eden tanık, kısa süre içinde hızla büyüyen sermayeye dikkat çekti. R.Ö., "Kamudan ihraç edilen İ.B. ve A.T. isimli kişilerin mağazada resmî olarak ortaklıkları vardı. Bu kişilerin sadece 3-4 ay içinde hızla büyüdüğünü gördüm. Haklarında yargılama ve ihraç kaydı bulunan bu kişilerin nasıl bu kadar hızlı büyüyebildiğini bilmiyorum," ifadelerini kullandı.
GAYRİRESMİ HİSSEDARLAR VE FETÖ'NÜN GİZLİ ORTAKLIK SİSTEMİ
Restoran zincirinde hisse sahipliği konusunda katı kuralların uygulandığı öğrenildi. R.Ö., "Gayriresmi hissedarlar vardı. Bunlar genellikle ihraç edilen memurlar ve örgütün mahrem yapılanmasına dahil olan kişilerdi. Ortaklık belgelerde görünmüyor, tamamen güven ilişkisine dayalı bir sistem kuruluyordu," dedi.
"HİSSE VERİLMEDİ, MOBBİNG YAPILDI"
FETÖ'nün kontrol mekanizmasının nasıl işlediğini anlatan R.Ö., kendisinin de işe alındığında hisse ortaklığı vaadiyle kandırıldığını belirtti. "İşe alındığımda yüzde 5 hisse verileceği söylendi. Ancak örgütle ilgili geçmişim sorgulanınca hisse verilmedi, ardından bana baskı kurularak işten çıkarıldım," dedi.
Baskılar karşısında işten ayrıldığını belirten R.Ö., "Ciro düşüşü, müşteri memnuniyeti gibi bahanelerle üzerimde baskı kurdular. Hissem olmadığı gibi sistemden dışlandım. Bana vaat edilen yüzde 5 hisse de tamamen gayri resmi bir anlaşmaydı," ifadelerini kullandı.
FETÖ’NÜN "YÜZDE 5 KONTROL MEKANİZMASI"
Örgütün restoran zincirinde ortaklık modelini nasıl kurguladığı da açığa çıktı. Hisse sahipliği kesin kurallarla sınırlandırılırken, ortaklara asla yüzde 5'in üzerinde pay verilmediği öğrenildi. R.Ö., "Bu yöntemle şirket üzerindeki kontrolü kaybetmemek için tek bir mağazada yüzde 5’in üzerine çıkılmıyordu. Resmiyette ise mağazaların sahipleri yine FETÖ ile bağlantılı kişilerdi," dedi.
OPERASYONUN PERDE ARKASINDA NELER VAR
Bakan Ali Yerlikaya’nın açıklamalarına göre, FETÖ’nün finans kaynağı olarak kullandığı restoran zincirine yönelik kapsamlı bir takip yürütüldü. CİMER’e yapılan ihbar sonrası başlatılan soruşturma, örgütün iç yapısını ve finansman ağını deşifre etti.
21 Şubat’ta yapılan operasyonla birlikte 31 ilde eş zamanlı baskınlar düzenlendi ve 353 şüpheli gözaltına alındı. Kamu personeli de dahil olmak üzere birçok kişinin örgüt adına faaliyet yürüttüğü belirlendi.
