TBMM’ye sunulan İklim Kanunu teklifi için toplumun her kesiminden tepki yağdı. Aralarında gazetecilerin, STK temsilcilerinin, yazarların, parti mensuplarının ve vatandaşların olduğu birçok sosyal medya kullanıcısı X'te imza kampanyası başlattı. Kullanıcılar ayrıca #iklimkanunuhanettir” etikeketiyle paylaşımlar yaparak vatandaşları geçtiğimiz yıl başlatılan imza kampanyasına davet etti.

Başlatılan imza kampanyası kapsamında TBMM dilekçe komisyonuna binlerce dilekçe sunulurken, katılıma açılan dilekçelerle 1 milyon fazla imza toplandı. Seslerini ve endişelerini sosyal medyadan duyuran vatandaşlar, milletvekillerine İklim Kanunu’nun getireceği zararları göz önünde bulundurarak kanunu reddetmeye davet etti.

Vatandaşlar kanunun içeriğinin şeffaf bir halde kamuoyuna açıklanmasını talep ederek referandum yapılması çağrısında bulundu.

İklim Kanunu’nun TBMM’ye gelmesi beklenirken Refah Partisi Kocaeli Milletvekili Mehmet Aşıla TBMM’de yaptığı açıklamalarla kanunun doğuracağı sonuçlara dikkat çekti. Aşıla, TBMM’de yaptığı açıklamada, İklim Kanunu’nun Türkiye’de doğuracağı sonuçlara dikkat çekerek özellikle küresel iklim değişikliği ve buna bağlı olarak dayatılan politikaların Türkiye’ye zarar vereceğini vurguladı.

“TÜRKİYE OLARAK BU TÜR SAHTEKÂRLARI BİR KEZ VE HERKES İÇİN YENMELİYİZ"

Aşıla, konuşmasında ABD Başkanı Donald Trump'ın, iklim değişikliği ve “iklim histerisi”ne dair eleştirilerine de değindi. Trump’ın, iklim değişikliği konusundaki ‘korku tellallığının’ Amerika'nın ekonomisine ve toplum yapısına zarar verdiğini belirten Aşıla, Türkiye'nin de aynı hataya düşmemesi gerektiğini söyledi. Aşıla, “Trump, radikal solun iklim ve geleceğimiz hakkındaki korku söylemlerinin Amerika'nın ekonomisini mahvettiğini ve toplumumuzu zayıflattığını belirtiyor. Biz de Türkiye olarak bu tür sahtekârları bir kez ve herkes için yenmeliyiz" dedi.

Mehmet Aşıla 2

“KÜRESELCİ EMPERYALİSTLERİN DAYATTIĞI HİÇBİR YIKIM PROJESİNE ONAY YOKTUR”

Mehmet Aşıla, Türkiye'nin küreselcilere karşı bağımsız bir duruş sergilemesi gerektiğini vurgulayarak, “Modern dünyanın karbon ayak izi ve sıfır karbon gibi politikalar halkımıza dayatılmamalıdır. Bizim gezegeni kurtarma masallarıyla işimiz yok. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne küreselci emperyalistlerin dayattığı hiçbir yıkım projesine onay yoktur” şeklinde konuştu.

“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAHANESİYLE TOPLUMLAR KONTROL ALTINA ALINMAK İSTENİYOR”

Aşıla, iklim değişikliğine dair yapılan tartışmalarda yer alan Bill Gates gibi isimleri de hedef aldı. “İklim değişikliği” yalanını pompalayanların aslında çevreyi tahrip etmek için planlar yaptığını söyleyen Aşıla, “İklim değişikliği bahanesiyle toplumları kontrol altına almak ve çeşitli vergilendirme yöntemleriyle halkı sömürmek amacı güdülmektedir. Bizim tek amacımız Allah için doğruları söylemektir. Şeytani planları bozmak bizim görevimizdir” dedi.

“KÜRESEL İKLİM AJANDALARINA KARŞI ÇIKIYORUZ”

Aşıla, küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi kavramların ardında gizlenen asıl amaçların, toplumları kontrol etmek olduğunu savundu. Ayrıca, pandemi dönemindeki uyarılarının doğru çıktığını belirterek, şimdi de iklim değişikliği üzerinden yürütülen oyunlara karşı halkı uyardı. “Pandemi dönemi uyarılarımız haklı çıktı. Şimdi de iklim değişikliği bahane edilerek yapılan bu kirli oyunları bozmalıyız” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Biz son 22 yıldır gençlerimize çocuklarımıza büyük yatırım yaptık Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Biz son 22 yıldır gençlerimize çocuklarımıza büyük yatırım yaptık

“İKLİM KANUNU, TÜRKİYE’YE DAYATILAN YIKIM PROJELERİNİN BİR PARÇASIDIR”

Aşıla, iklim değişikliği ile mücadele adı altında dayatılan kanun ve uluslararası sözleşmelere karşı olduğunu belirterek, “Nereden çıktı bu İklim Kanunu? Türkiye Cumhuriyeti’ne dayatılan yıkım projelerine kesinlikle onay vermeyeceğiz. Anayasamızın 90. maddesi ile yapılan değişikliklerle ülkemizin işgal edilmesine izin vermemeliyiz” dedi.

Aşıla sözlerini şöyle sürdürdü:

Modern dünyanın karbon ayak izi, sıfır karbon ,cinsiyet eşitliği gibi insan doğasına ve yaşam felsefesine uyumsuz olan bu politikaları halkına dayatmak gibi dertleri yokken; gel gör ki biz gezegeni kurtulacağız masallarıyla meşgulüz. Biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne küreselci emperyalistlerin dayattığı hiçbir yıkım projesine bu milletin onayı yoktur, olmayacaktır. Bill Gates gibi iklim değişiyor yalanını pompalayanlar küresel ısınmaya bağlı kuraklık var deyip diğer yandan ağaçları yok etme planları yapanların İslam ile, bilim ile, insanlık ve çevre duyarlılığı ile zerre alakaları yoktur.

Bunların bir tek amacı vardır:  İklim değişikliği gibi suni krizler üreterek toplumları kontrol altına almak, karbon gibi çeşitli vergilendirme yöntemleriyle toplumları sömürmek ve ceplerine doldurmak.

Bizim de bir tek amacımız var.: Allah için doğruları söylemek, şeytana esir olanların şeytani plan yapanların kirli oyunlarını bozmak. Pandemi dönemindeki uyarılarımızın ne kadar haklı olduğunu bugün herkes tarafından ifade ediliyor. Şimdi de iklim değişikliğinin arka planlarındakiler ile ilgili uyarılarımızı yapıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne küreselci emperyalist oligarşinin dayattığı hiçbir yıkım politikasına Türk milletinin onayı yoktur ve olmayacaktır. Milletin sesine kulak verin.

“ALLAH’A SAVAŞ AÇAN KAYBEDER”

Aşıla, konuşmasında son olarak İslam’ın ve bilimsel bakış açısının da iklim değişikliği tartışmalarındaki yanlış bilgilendirmeleri reddettiğini belirterek, Fatır Suresi’nin 41. ayetini hatırlatarak, “Allah gökleri ve yeri hiçbir zaman hiçbir arzuya meydan vermeden korur. Allah’a savaş açan kaybeder. Allah vaadinden asla dönmez. "İklim değişikliği var, göklerin ayarı bozuldu, biz de bunu tamir edeceğiz" diyen inkârcı, satanist, siyonist, küreselci, emperyalistlerin tüm ajandalarını neden bu halka dayatıyorsunuz?" şeklinde konuştu.

ÇEVRE DUYARLILIĞI KILIFIYLA HAZIRLANMIŞ BİR PROJE

İklim Kanunu, küresel emperyalist ve Siyonist odakların doğa ve yeşili korumak kılıfıyla “küresel ısınma ve iklim krizi” adı altında ülkelere imzalattıkları Paris İklim Anlaşması ile Türkiye başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerin tarımına, ekonomisine, sanayisine, hayvancılığına, gıda üretimine, su kaynaklarına doğrudan müdahale ve kontrol amacı taşıyor.

“Sıfır Karbon” sloganıyla, başta büyükbaş hayvanlar olmak üzere karbon salınımına sebep olan tüm canlıların yok edilmesi gerektiğini savunan küresel elitler, dünya nüfusunu azaltma, tüm inançları yok etme, insanlığı tam kontrol ve köleleştirme hedefiyle hareket ediyor.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VAR MI?

Kuantum mekaniği üzerine yaptığı çalışmalarla 2022 Nobel Fizik Ödülü'nü kazanan John F. Clauser ve yine Nobel Ödülü sahibi, Dr. Ivar Giaever başta olmak üzere bin 600 bilim adamı meselenin aslında böyle olmadığına dair bir deklarasyon yayınladı.Bu bilim adamları Karbondioksitin son 150 yıldaki ısınmaya büyük ya da küçük katkısı olduğuna dair tek bir bilimsel kanıtın olmadığını ifade ediyor.

Ancak Birleşmiş Milletler(BM )ve Dünya Ekonomik Forumu(WEF) gibi “büyük sıfırlamacı” elitler gelişmekte olan ülkeleri iklim kanunu çıkarmaya zorluyor.

TÜRKİYE, KARBON SALINIMINDA ALT SIRALARDA

İklim Kanunu ile karbon salınımını azaltmak için İklim Kanunu hazırlığında olan Türkiye diğer birçok ülkeye göre karbon salınımında alt sıralarda yer alıyor. Çin, AB ve ABD toplam küresel emisyonların yüzde 41,5’ine sebep oluyorken listenin alt sıralarındaki 100 ülke yalnızca yüzde 3,6’lık bir paya sahip. Türkiye’de ise yüzde 1,5 karbon salınımı ile listenin en alt sıralarında yer alıyor.

İKLİM KANUNU TEKLİFİ MECLİSE SUNULDU

Geçen hafta TBMM Başkanlığı'na sunulan Türkiye'nin ilk "İklim Kanunu" teklifi ile iklim değişikliğiyle mücadelede genel ilkeler belirlendi. 20 madde, 2 geçici madde ve 3 farklı kanunda değişiklik içeren kanun teklifi ile İklim Değişikliği Başkanlığı'nın görev ve sorumlulukları belirlendi.

Teklife göre, eşitlik, iklim adaleti, ihtiyatlılık, katılım, entegrasyon, sürdürülebilirlik, şeffaflık, adil geçiş ve ilerleme yaklaşımları esas alınacak. Kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler, kamu yararı gözetilerek alınacak tedbirlere ve düzenlemelere süresinde uymakla ve bunları uygulamakla yükümlü olacak. .

Teklifte İklim Değişikliği Başkanlığı'nın görev ve sorumlulukları da netleştirildi. Kurumlar arası koordinasyon, faaliyetler ve standartlar başkanlıkça belirlenecek. Başkanlık, sera gazı emisyonlarının azaltımı ve iklim değişikliğine uyum faaliyetlerine ilişkin ilerlemeleri izleyecek.

Karbon fiyatlandırmasına ilişkin piyasaya dayalı mekanizmaları düzenlemek de Başkanlığın yetkisinde olacak. Emisyon Ticaret Sistemi (ETS), Başkanlık tarafından kurulacak ve bu kapsamda tahsisatların dağıtımı yapılacak.

Kaynak: FATMA DOĞANAY