Mersin’de, nesli tükenme tehlikesi altında bulunan Akdeniz foku türüne ait bir yavru, bitkin bir halde bulunarak tedavi edilip, tekrar doğal yaşam alanına salındı. Türkiye kıyılarında 120’nin üzerinde Akdeniz foku bulunduğu tespit edilirken, bu yavruya ise "Yağmur" ismi verildi.
Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) kriterlerine göre nesli kritik derecede tehdit altında olan Akdeniz foklarının, tüm dünyada yaklaşık bin bireyi bulunuyor. Türkiye kıyılarında ise bu sayı 120’nin üzerinde.
Yaklaşık 10 gün önce Doğa Koruma ve Milli Parklar Şubesi ekipleri tarafından bitkin halde bulunan yavru fok, veteriner hekim gözetiminde Hatay DKMP Müdürlüğü’ne bağlı Mustafa Kemal Üniversitesi Yaban Hayvanı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezine nakledildi. Burada sağlığına kavuşturulan yavruya "Yağmur" ismi verildi ve tedavi sürecinin ardından tekrar Mersin’e geri getirildi.
Yavru fok, DKMP Müdürlüğü ekipleri, ODTÜ Erdemli Deniz Bilimleri Enstitüsü, Sualtı Araştırmaları Derneği ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli ile dalgıçların katılımı ile yapılan çalışma sonucu doğal yaşam alanına salındı.
Mersin’de 25, Doğu Akdeniz’de ise 50’nin üzerinde Akdeniz foku bulunduğu belirtildi.
Akdeniz fokları ile ilgili çalışmalar yapan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Görevlisi Dr. Meltem Ok geçtiğimiz aylarda bu konuda bilgiler vermişti.
Türkiye kıyılarında bulunan foklarla ilgili konuşan Dr. Ok, "Bu konuda ODTÜ, 1994 yılından beri Türkiye kıyılarında çalışmalara devam ediyor. Özellikle Mersin, Antalya ve Hatay Antakya kıyılarında çalışıyoruz. Mersin kıyıları özellikle önemli, zaten Doğu Akdeniz’deki çalışmalar Mersin kıyılarında başladı. Alanı yıllar içerisinde genişlettik. Şu anda Mersin kıyılarında 25’in üzerinde bireyimiz var. Doğu Akdeniz’deki bizim çalışma alanımız içerisinde ise 50’nin üzerinde tanımlı bireyimiz var. Bunların yuvalarında tam zamanlı olarak foto kapanla takibini yapıyoruz. Bunun yanı sıra Türkiye kıyılarında ise 120’in üzerinde birey var. Kıyılarımızda böyle nadir Akdeniz foklarının barınıyor olması sevindirici ve çok önemli" demişti.