30 Ağustos Zafer Bayramı’nda gerçekleşen Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde kılıçlarını çatarak Subaylık Andı’nı okuyan ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atan 5 teğmen hakkında yürütülen soruşturmanın ardından, teğmenler ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmişti.

Soruşturma kapsamında savunma yapan Alay Kıdemlisi İzzet Talip Akarsu’nun açıklamaları gündeme oturdu. Akarsu, savunmasında Harp Okulu’nda Atatürk’ün adını silmeye yönelik bazı girişimlerin olduğunu belirterek, yaşanan olaylara dikkat çekti.

“Atatürk’ün adı silinmek istendi”

İzzet Talip Akarsu, sınıf okulunda yaptığı savunmada şunları ifade etti:
"Harp Okulu’nda Atatürk’ün adının ve mirasının silinmesine yönelik girişimlere tanık olduk. Subaylık Andı’nı okurken yaptığımız kılıç çatma hareketi ve ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganı, bu girişimlere karşı duruşumuzun bir ifadesiydi. Atatürk’e ve onun ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağımıza dair sadakatimizi dile getirdik.”

HAK-İŞ’te görev değişimi HAK-İŞ’te görev değişimi

Soruşturma süreci

Soruşturma sonucunda 5 teğmen hakkında disiplin suçlaması yöneltilerek, ihraç edilme talepleriyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmesi kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı.

Törenin ardından soruşturma başlatılmıştı

Törenin ardından başlatılan soruşturmada, teğmenlerin Subaylık Andı’ndan sonra attıkları slogan ve tören sırasında sergiledikleri tutum gerekçe gösterilmişti. Savunma yapan diğer teğmenlerin ifadelerinin de benzer şekilde Atatürk’e bağlılık ve askeri değerlerin korunması vurgusunu içerdiği öğrenildi.

“MARŞLARIN YASAKLANMASI BİZİ DERİNDEN ÜZDÜ”

Aktarılan habere göre, “13 Ağustos 2024 tarihinde okula katılmamdan sonra tören provalarının başlamasının ardından başlayan süreci açıklayacağım. Tören provalarının başlaması sonrası, tören yönetmeliğinde yemin üzerindeki değişiklik üzerine arkadaşlar bu metnin tekrardan değiştirilmesinin teklifi yönünde bana telkinlerde bulundular. Ben de bunun üzerine sıralı amirlerime silsileyi atlamaksızın gerekli tekliflerde bulunmak için kendileri ile görüştüm. Sonraki süreçte taburdaki arkadaşlarımın bu konu üzerinde daha da ısrar ettiler. Bu ısrarın nedeni benim de katıldığım okulun kültür ve geleneklerinde süregelen değişiklikler ve özellikle Kurucu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün ismini değerini hafızalardan silmeye yönelik değişiklikler olduğunu düşünüyorum. Bunu açacak olursak 2019'dan itibaren eğitim-öğretim gördüğümüz Kara Harp Okulunda özellikle Atatürk ile özdeşleşmiş marşların (İzmir Marşı, Biz Atatürk Gençleriyiz Marşı, 10.Yıl Marşı vb.) ve yürüyüş kararlarının (En büyük Türk Atatürk, Sarı Saçlı Mavi Gözlü vb.) yasaklanması bizi derinden üzen ve hayal kırıklığına uğratan olayların başında gelmektedir. Bu olaylar eski Okul Komutanımız G. Y., döneminde olan olaylardan sadece birisidir.”

tegmenler.webp

ÖNLEM ALIN KOMUTANIM

Ayrıca bazı mihraklar tarafından sosyal medyada Kara Harp Okulu ve öğrencileri hakkında çıkarılan haberler ile Harp Okulu adeta bir tarikat yuvasına benzetilmekte ve biz Harbiyeliler ya birilerinin askeri ya da cemaatçi, FETÖ mensubu ya da aşırı dinci gibi yaftalar yiyorduk. Bu süreç bizi hayal kırıklığına uğratıyordu. Bunlar üzerinden çıkar peşinde koşan bazı taraflar da bizim hakkımızda yalan haberler çıkartıyorlardı. Bizler de bunların işine yarayacak bir durum yaratmamak için bu yemin meselesi üzerinde durduk. Gerekli teklifleri gereken komutanlarımıza yaptık. Tören Yönetmeliği gereği bu yeminin törende okunamayacağını bizlere söyledikten sonra ben de arkadaşlarıma bu durumu ilettim. Ayrıca Dekanlık üzerinden dilekçe ile Rektörlüğe yazılı bir şekilde soru ilettim. Lakin bu evrakın gerekli yerlere ulaşıp ulaşmadığını bilmiyorum. Bu yazımda tören yönetmeliğinde değişiklik yapılıp yapılamayacağını ve eğer yapılamayacaksa yeminin neden değiştirildiğini sormuştum. Bu belgenin akıbetini bilmiyorum. Ayrıca ben bu olayların daha kötü hale gelmesini engellemek maksadıyla tabur Komutanımız H.T.’te önlem alınması gerektiğini söyledim. Kendisi bunu kabul eder ya da etmez bilemiyorum. Ona söylediğin lafı tekrardan hatırlatmam gerekirse, ‘Ben devrem ve komutanlarım arasında her zaman kalkan vaziyetindeydim. Artık kalkan içten delinmeye başladı gereken açıklamaları yapıp önlem alın komutanım’ dedim.”

Kaynak: Haber Merkezi