Sözcü TV’de yayınlanan "Başka Bir Söz" programında konuşan Görür, "6 Şubat depremleri de o bölgeye enerji transfer etti. Bu ülkede yakın bir zamanda deprem olacaksa burada olma ihtimali fazla. İhtimali fazla olan yeri insanıma ben anlatmak zorundayım" dedi.
"HİÇBİR DEPREM BİRBİRİYLE BENZEMİYOR"
Deprem tahmini konusunda bilim insanlarının farklı yöntemler kullandığını belirten Görür, riskin ciddiyetini vurguladı:
"Bilim adamları depremi önceden kestirme hususunda çok değişik yöntemler kullandılar. Hiçbir depremin birbiriyle benzer yönü yok. Karakteristikleriyle genellikle diğeri benzemiyor. İstanbul geliyorum diye bağıran bir deprem diye bilim dünyasında kıyaslanıyor. Bu belirtilerin hiçbiri Çin'de, Afrika'da yok"
"DEPREM ÜRETMEYE GEBE BURASI"
Prof. Dr. Görür, bilimsel verilere dayanarak şu ifadeleri kullandı:
"Bilim insanlarında deprem dirençlilik öne çıktı. Türkiye'de ben de başka yer bilimci arkadaşlarımız da Erzincan ile Karlıova arasında Yedisu Fayı'nın o bölgede deprem üreteceğinden çok ciddi endişe ediyoruz. Kehanete falan lüzum yok. Yedisu Fayı'nda deprem tekerrür etme periyodu doldu. 250 senede bir üretiyor. En son deprem 1790'lardan bugünlere geldik. Deprem üretmeye gebe burası."
GEÇMİŞ UYARILAR GÖZ ARDI EDİLDİ:
Görür, geçmişte yaptığı uyarılara da değinerek, şu cümleleri kullandı:
"1939 Erzincan depremi olduğu zaman bu kesim kırılmamış. Kırılmaya hazır, daha tehlikeli hale geldi. 6 Şubat depremleri de o bölgeye enerji transfer etti. Bu ülkede yakın bir zamanda deprem olacaksa burada olma ihtimali fazla. İhtimali fazla olan yeri insanıma ben anlatmak zorundayım. Senelerce Maraş'a, Malatya'ya, Hatay'a dikkat edin diye bağırdık, deprem geliyor diye. Bütün orada yaşayan insanlar bilirler. Hiç kimse bunu dikkate almadı. Akla gelen her devlet yetkilisine bu raporları yazdık. Biz bilim dünyası olarak ne yapalım?"