Ankara'nın en önemli sulak alanlarından biri olan ve Türkiye'nin 7 kuş cennetinden biri olarak bilinen Nallıhan Kuş Cenneti, ciddi bir ekolojik krizle karşı karşıya. Son dönemde suların çekilmesi ve kuş sayısının azalması, bu önemli doğal alanın geleceği hakkında endişeleri artırıyor.
Nallıhan Kuş Cenneti, Yeşilbaş, angıt, elmabaş patka, sakarmeke, karabatak, kızıl şahin, bahri, kerkenez, tepeli toygar ve sarı kuyruksallayan gibi birçok kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Ancak bu cennet, şimdi ciddi bir tehdit altında.
Nallıhan Kuş Cenneti’ne su sağlayan en önemli kaynaklardan biri Sarıyar Barajı. Ancak yapılan araştırmalar, barajdaki kirlilik durumunun endişe verici boyutlara ulaştığını gösteriyor. Barajın hemen yakınında bulunan Çayırhan Termik Santrali, bu kirlilikte önemli bir rol oynuyor. Santral, soğutma suyu ihtiyacını Sarıyar Barajı'ndan karşılıyor ve tesisin çevreye saldığı gazlar havayı, atık suları ise baraj suyunu kirletme riski taşıyor. Bu durum, Nallıhan Kuş Cenneti'nin ekosistemi üzerinde büyük bir tehdit oluşturuyor.
ORGANİK KİRLİLİK ARTTI
Yapılan su analizleri, "Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği"ne göre değerlendirildi ve sonuçlar endişe verici. Analizler, göl suyundaki kimyasal oksijen ihtiyacı (KOİ) ve biyolojik oksijen ihtiyacının (BOİ) normal değerlerin üzerinde olduğunu gösterdi. Bu, gölde yüksek seviyede organik kirlilik bulunduğunu ortaya koyuyor. Organik kirlilik, kuş cennetinin su kaynaklarına ulaşarak, burada yaşayan kuş türlerinin yaşam alanlarını olumsuz etkiliyor.
Nallıhan Kuş Cenneti'nde bugüne kadar 191 kuş türü kaydedildi, ancak organik kirliliğin artması bu türlerin varlığını tehlikeye sokuyor. Çayırhan Termik Santrali'nin faaliyetleri, kuş cenneti için büyük bir risk oluşturuyor. Ancak bu tehdidin arkasındaki tek neden santral değil; insan faaliyetleri de ekosisteme zarar veriyor. Organik kirliliğin temel sebepleri arasında, insanın çevreye duyarsızca müdahalesi ve doğa tahribatı bulunuyor.
Bu durum, Nallıhan Kuş Cenneti’nin geleceğini tehdit ediyor. Suların çekilmesi ve kuş popülasyonunun azalması, bu alanın ekolojik dengesinin bozulduğunu gösteriyor. Eğer gerekli önlemler alınmazsa, bu değerli sulak alanın ve barındırdığı kuş türlerinin yok olma riski artacak.