Kurtulmuş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’la ilgili açıklamaları ve bu çerçevede Türkiye’nin terörle mücadelesi hakkında da önemli değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli'nin, terörün sona erdiğini ve PKK'nın lağvedildiğini açıklaması yönündeki önerisinin ardından, Kurtulmuş, "Bir eli silahta, bir eli sandıkta siyaset olmaz" diyerek, terörün siyasetin konusu olmaması gerektiğini vurguladı. Kurtulmuş, bu bağlamda şunları söyledi:
"Bir eli silahta, bir eli sandıkta siyaset olmaz"
"Bir eli silahta, bir eli sandıkta siyaset yapmak mümkün değildir. Siyasetin milli irade haricinde başka hiçbir iradeden talimat almaması gerekir. Bu konuda atılacak adımlar Türkiye’yi rahatlatacaktır. Bu müzakerelerin yapılacağı yer ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Burada, terörün sıfırlandığı ve siyasetle terörün bir arada konuşulmadığı bir döneme geçmeyi umuyoruz."
Terörün Ortadan Kaldırılması İçin Çaba Göstereceğiz
Kurtulmuş, Türkiye'nin terörle mücadelesinin süreceğini ve bu konuda her türlü çabanın ortaya konacağını belirtti. Türkiye’nin terörle mücadele geçmişine dikkat çeken Kurtulmuş, özellikle Irak’ın işgalinden sonra artan terör olaylarının ülkeye büyük bedeller ödettirdiğini belirtti. Ancak, bu durumun Türkiye'nin kararlılığını kırmayacağını, aksine terörle mücadele konusunda daha güçlü adımlar atacaklarını ifade etti:
"Türkiye, terörden sadece Irak’ın işgaliyle birlikte değil, ondan önce de büyük bedeller ödemiş bir ülkedir. Siyasetin görevi, bu topraklardaki terörün sıfırlanmasıdır. Terörün ortadan kalkması için her türlü çabayı ortaya koyacağız. Ya emperyalizmin kurbanı olarak herkes kendi sırasının gelmesini bekleyecek ya da hep birlikte, demokratik yöntemlerle Türkiye'de terörü ortadan kaldıracağız."
Kurtulmuş, terörle mücadelenin yalnızca güvenlik önlemleriyle değil, aynı zamanda sosyal ve siyasal bir yaklaşım gerektirdiğini vurguladı. Türkiye'nin bu konuda kararlı bir duruş sergilediğini belirten Kurtulmuş, terörle mücadelenin hem iç politikada hem de dışarıdaki stratejik hedeflerle uyum içinde olması gerektiğini ifade etti.
Yeni Anayasa Konusuna İlişkin Pozitif Beklentiler
Yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, bu sürecin zor bir yol olmasına rağmen imkansız olmadığını belirtti. Türkiye’nin çok sesli bir parlamentoya sahip olduğunu ve bu çeşitliliğin anayasa yapım sürecinde önemli bir avantaj sağladığını söyledi. Kurtulmuş, "Bu parlamentonun anayasa yapmaya çok daha yakın olduğunu düşünüyorum" diyerek, müzakerelerin başarılı olması için önyargılardan uzak bir şekilde yaklaşıldığı takdirde sonuç alınabileceğini ifade etti:
"Anayasa müzakereleri zorlu bir süreç olacak, ama imkansız değil. Bu parlamentonun, halkın yüzde 95'inin temsil edildiği ve 14 siyasi partinin yer aldığı bir yapıya sahip olması, çok büyük bir fırsattır. Partilerimiz, müzakere yöntemlerini doğru tespit eder, önyargısız yaklaşır ve ‘Ben istemem, kapıyı kapatıyorum’ demeden bu sürece katkı sunarsa, anayasa konusunda sonuç alabiliriz."
Uluslararası Adaletsizliklere Karşı Yeni Bir Küresel Mimari
Brezilya’daki zirvede Türkiye’nin gündeme getirdiği bir diğer önemli konu ise, uluslararası kuruluşların siyasal ve finansal eşitsizliklere çözüm üretememesi ve adaletsizliklerin önlenememesi oldu. Kurtulmuş, Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşların işlevselliği hakkında eleştirilerde bulunarak, dünya çapında yeni bir siyasal ve finansal mimariye ihtiyaç duyulduğunu belirtti:
"BM ve diğer uluslararası kuruluşlar, siyasal ve finansal eşitsizlikleri gidermekte yetersiz kalıyor. Barış, istikrar ve güvenliği sağlama konusunda başarılı olamıyorlar. Artık acilen yeni bir küresel, siyasal ve finansal yapıya ihtiyaç var. Bu konuda gerekli adımların atılması gerekiyor."
Brezilya’daki zirvede, Türkiye'nin bu önerilerini dile getirdiğini ve işgalci İsrail’in Birleşmiş Milletler üyeliğinin askıya alınmasını teklif ettiklerini aktaran Kurtulmuş, "BM'deki reformlar konusunda kararlı bir duruş sergilemeliyiz" dedi.
Gazze ve Orta Doğu'daki Gelişmeler: "P20 Bildirisinde Yer Almadı"
Kurtulmuş, P20 zirvesinde Orta Doğu ve Gazze’ye dair bir paragraf eklenmesi talebinin bazı üye ülkeler tarafından reddedildiğini belirtti. Orta Doğu'daki gelişmeler, Gazze’deki vahşet ve Lübnan konularına dair Türkiye'nin duyduğu endişeleri zirvede dile getirdiklerini ancak diğer ülkelerin bu tür konuların zirve bildirisine dahil edilmemesi gerektiğini savunduklarını ifade etti:
"Biz Orta Doğu’daki gelişmeler, Gazze’deki vahşet ve Lübnan konularına dair bir paragrafın bildiride yer almasını istedik, ancak bazı ülkeler bu öneriye itiraz etti. Sonuç olarak bu meseleler bildiride yer almadı."
Erken Seçim Gündemi Yok
Son olarak, Türkiye'deki erken seçim tartışmalarına da değinen Kurtulmuş, şu an için Türkiye'de erken seçim gündeminin bulunmadığını belirtti. Seçimlerin 2028 yılına kadar yapılacağına ve bu dönemde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görevde olacağına dikkat çekti:
"Türkiye'nin şu anda bir erken seçim gündemi yok. Seçilmiş bir parlamento ve Cumhurbaşkanı var. Türkiye'deki seçimler 2028 yılına kadar yapılacak. Milletin verdiği sorumluluk bu." dedi.