Oyuncu Levent Ülgen verdiği röportajda “Ben solcu bir adamım ama üniversitede başörtü yasaklarına karşı en ön safta mücadele ettim” dedi.Sabah gazetesi muhabiri Tuba Kalçık'a konuşan oyuncu Ülgen, tiyatroya olan bağlılığını ve tiyatronun kendisi için önemini vurguladı. Televizyon işlerine rağmen tiyatroyu bırakmamasının nedenini açıklayan Ülgen, tiyatronun oyuncular için bir er meydanı olduğunu belirterek şunları dedi: " Tiyatro oyuncunun er meydanıdır derler ama biriki defa oyuna çıkarak kimse er olmaz. Tiyatroda istikrar gerekir, yani süreklilik olmalı. Ben 40 senedir aralıksız tiyatro yapıyorum, sahneden besleniyorum. Seyircimle buluştuğum zaman kendimi iyi hissediyorum. Televizyonda da iş yapmayı seviyorum ama benim için asıl ödül seyircimin oyunuma gelip, ayakta alkışlaması” Ülgen'e sorulan “ Sanat- siyaset ilişkisini sormak istiyorum. Sanatçı olarak her kesime hitap ettiğinizi düşünüyor musunuz?” sorusuna ise “Oturduğum semtte kentsel dönüşüm var, harfiyat kamyonları beni görünce durup yol veriyor ve el sallıyor. Benim dünya görüşüm açık ve nettir. Bunu da hiç saklamadım” diye yanıt verdi."SOLCU BİR ADAMIM AMA SAĞCILARA DÜŞMAN OLDUĞUM ANLAMINA GELMEZ"“Ben solcu bir insanım ama solcu olmam sağcılara düşman olmam anlamına gelmez” diyerek görüşünü belli eden Ülgen konuşmasınında devamında ise şunları söyledi:“Benim her ideolojiye saygım var. Sana yapılmasını istemediğin hiçbir şeyi başkasına yapma. İşte bu kuralı uygularsak toplumda ayrışma da olmaz kavga da... İdeolojilerimiz farklı olabilir ama birbirimize saygıyla yaklaşırsak sorunların üstesinden geliriz. Benim her kesimden izleyicim de var. Tüm görüşlere saygım var, herkese de böyle yaklaşıyorum.""BAŞÖRTÜSÜ İÇİN MÜCADELE ETTİM"Okulda okurken o dönem başörtüsü ile okua girmenin yasak olduğunu ve bunun bir haksızlık olduğunu düşünerek mücadele ettiğine değinen Ülgen "Başörtüsü yasakları döneminde ben de başörtüsü eylemlerine destek verdim. Başörtüsünün yasaklanması büyük bir haksızlıktı. Ankara Devlet Konservatuarı'nda okurken, İlahiyat Fakültesi'nin önünde başörtüsü eylemleri yapılıyordu. Ben de konservatuardaki kız arkadaşlarıma ‘İstediğiniz gibi okula gelebiliyorsunuz. Saçınızın bir tarafını kırmızı, bir tarafını sarı boyatıp derse girme hakkına sahipsiniz ama başörtüsü taktığı için derse giremiyorlar. Bu büyük bir haksızlık’ dedim. Ve konservatuarı örgütledim ve dayanışma için, başörtüsü eylemlerine katıldık. Ben hayatım boyunca bütün haksızlıklara karşı mücadele ettim.” diye konuştu.

Kaynak: Sabah Gazetesi