Tuncer Bakırhan, grup toplantısında yaptığı konuşmanın bazı bölümlerinin farklı yorumlandığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"'O zaman buyurun bu ortamı sağlayın. Sayın Öcalan'ın partisini kuracağı, kongresine katılacağı mekanizmayı bir zahmet kurun' şeklinde ifade ettiğim sözler dil sürçmesinden kaynaklıdır. Esasen ifade etmek istediğim husus Sayın Öcalan’ın partisinin yapacağı fesih kongresine katılacağı şartların ve mekanizmaların oluşturulmasına yöneliktir."
"BU BİLGİLER GERÇEĞİ YANSITMAMAKTADIR"
Açıklamasında barış ve çözüm sürecine vurguda bulunan Bakırhan, medyanın ve diğer siyasi aktörlerin sorumluluğuna dikkat çekerek şunları ekledi:
"Bugünkü konuşmama dayandırılarak Sayın Öcalan’ın parti kuracağı ve başına geçeceği şeklindeki bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır. Konuşmamın tamamından da böyle bir anlam çıkmamaktadır. Attığımız her adımı ve sürece karşı duyduğumuz sorumluluğun gereği olarak hassasiyetle atarken, başta medya kuruluşları olmak üzere tüm kesimleri, barış ve diyalog zeminine katkı verecek özeni göstermeye davet ediyorum. Bizler demokratik ve barışçıl bir çözüm için çalışıyoruz. Farklı siyasi görüşlerimiz olsa da 40 yılı aşan çatışmalı sürecin sonlanmasını hedefleyen her türlü çabaya hassasiyetle yaklaşmak herkesin ortak sorumluluğu olmalı. Bu konuda özellikle medya kuruluşlarına, siyasetçilere ve hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir."
NE OLMUŞTU?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "terör eylemlerine son verilerek PKK'nın lağvedilmesi" yönündeki çağrısının ardından, Abdullah Öcalan da PKK’nın kendini feshetmesi ve silahların bırakılması gerektirdiğini belirten bir çağrıda bulunmuştu. Öcalan’ın mesajında şu ifadeler yer almıştı:
"Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı'nın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihî sorumluluğunu üstleniyorum. Devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın. Bu perspektifi ortaya koyarken, şüphesiz, pratikte silahların bırakılması ve PKK'nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir."
PKK Yürütme Komitesi de Öcalan'ın çağrısını desteklediklerini ve gereken adımları atacaklarını açıkladı. 1 Mart itibariyle ateşkes ilan edildiği ve silahlı gücün herhangi bir saldırı olmadığı sürece eylem gerçekleştirmeyeceği duyuruldu.
