Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Balıkesir'deki yaralılara moral ziyareti Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Balıkesir'deki yaralılara moral ziyareti

Ankara’da İlim Yayma Cemiyeti tarafından organize edilen Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’un manevi mirasını yeniden hatırlattı. 26 Aralık tarihinde Melike Hatun Camii Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa özellikle gençler ve akademisyenler yoğun ilgi gösterdi. Etkinlik kapsamında Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü ve Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Mehmet Akif Ersoy’un eserleri ve düşüncelerinin bugünkü toplum için taşıdığı önemi değerlendirdi.

Musa Kazım Arıcan Ankara (1)

Asım’ın Nesli ve Yüz Yıllık Bir Miras

Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan Ankara Net Haber Muhabiri Cansel Yıldız'a yaptığı açıklamada, Mehmet Akif’in en önemli eserlerinden biri olan Safahat’ın altıncı kitabı Asımın yazılışının yüzüncü yılına ulaştığını belirtti. “Asım, Mehmet Akif’in yeni kurulan cumhuriyet için önerdiği ideal insan modelidir” diyen Arıcan, bu modelin sadece Türkiye’ye değil, tüm insanlığa ışık tuttuğunu vurguladı.

“Asım” modelinin özelliklerini açıklayan Arıcan, şu ifadeleri kullandı:

“Asım Mehmet Akif'in yeni kurulan genç cumhuriyet için ideal bir insan modeli olarak önermiş olduğu, hem maddi ilimleri öğrenen, hem de maneviyatını, geleneğini, kültürünü güçlü bir şekilde temsil eden, yaşatan insan modeli. Tabii bu modeli sadece ülkemiz için değil, tüm coğrafya için, belki tüm İnsanlık için bir model olarak düşünülebilir ve gelinen noktada aslında Mehmet Akif'in ne kadar isabetli bir yaklaşım ortaya koyduğunu görüyoruz.

Ayrıca Asım’ın özelliklerini vurgulayan Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan şu sözleri ekledi:

“Asım, yalnızca bilimsel olarak gelişmiş bir birey değil, aynı zamanda ahlaki değerlerle donatılmış bir insandır. Mehmet Akif, bu modelle milletimizin kültürel ve manevi değerlerini yüceltecek bir nesil tasavvur etmiştir.”

Asım: Maneviyat ve Bilimin Harmanı

Konferansta, Tevfik Fikret'in öz oğlu Haluk ve Mehmet Akif Ersoy'un hayal ettiği ve ruhunda canlandırdığı Asım üzerine de vurgu yapıldı. Haluk’un, Tevfik Fikret'in öz oğlu  olarak tanımlanan bir figür olduğunu belirten Arıcan, bu modelin Batı’ya özenti sebebiyle iflas ettiğini ifade etti. Haluk’un Batı’ya ilim tahsiline gittiğini ancak Batı’nın inancını benimseyerek papaz olduğunu söyleyen Arıcan, Akif’in bu durumu bir milletin hayal kırıklığı olarak gördüğünü belirtti.

musa-kazım-arıcanArıcan’ın bu konudaki açıklamaları şöyle devam etti:

“Akif'in Asım olarak tanımladığı aslında bir millet mefkuresi ve bu milletin tarihten o şuurunu, inançlarını, değerlerini fikirlerini, ilmini temsil edecek ve çağın bilgisini kuşanacak marifet bir fazilet. İki kuvvet lazım diyordu Akif böyle bir donanımda insan olarak yetişmeli ve dünyaya huzur, adalet, barış getirmeli ve bu modelin Türkiye Cumhuriyeti'mizin yüzüncü yılına geldiğimizde başarılı olduğunu görüyoruz. Birçok Asım'lar ve Asımeler yetiştiğini görüyoruz. Belki her biri Asım adını almadı ama bu millet belki de evlatlarına en çok Asım ismini koydu. Asım ve Asime'ler bugün Mehmet Akif'in o çizmiş olduğu ideal doğrultusunda hareket ediyor. Ben bunun Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle "Türkiye yüzyılında" daha güçlü bir şekilde devam edeceğini düşünüyorum.

Asım modelinin hem Türkiye hem de dünya için bir örnek olduğunu ifade eden rektör Arıcan," Asım modelinin bundan sonrasında daha fazla ihtiyaçla hissedilen ve sadece ülkemizde değil, kültür ve gönül coğrafyalarımızda, yeniden kurulan Suriye'de daha çok hayata geçeceğini düşünüyorum. Mehmet Akif'e bize böyle bir ideal ortaya koyduğu için şükranlarımızı sunuyor, Cemil Meriç'ler, Sezai Karakoç'lar, Mehmet Doğan'ları da rahmetle ve minnetle anıyoruz. Nice n Asımlar ve Asımeler yetişmesini temenni ediyorum" şeklinde konuştu.

Gençlere Çağrı: Asım’lar Yetiştirin

Konferans sonunda gençlere seslenen Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, gençlere ve ebeveynlere seslenerek, “Asım’lar yetiştirin” çağrısında bulundu. Mehmet Akif Ersoy’un ışığında yetişen yeni nesillerin, insanlık için barış ve huzurun temsili olacağına olan inancını dile getirerek Manevi değerlere sahip çıkan bir neslin, Türkiye’nin geleceğine damga vuracağını belirtti.

Kaynak: Cansel Yıldız