Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümü öğrencisi olan Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024 tarihinde yurttan ayrıldıktan sonra bir daha geri dönmedi. Ailesi ve arkadaşlarının endişeli arayışları, 15 Ekim’de Van Gölü kıyısında Tuşba ilçesi Mollakasım Mahallesi'nde cesedinin bulunmasıyla son buldu.

Cenazesi Diyarbakır’da toprağa verilen Rojin’in ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan ek rapor, olayın seyrini etkileyebilecek detayları gözler önüne serdi.

"Travmatik Etki Yok"

Adli Tıp Kurumu’nun raporuna göre yapılan incelemelerde şu bulgular elde edildi:

  • Vücudunda darp, cebir, kesici ya da ateşli silah yaralanmasına ait herhangi bir iz bulunmadı.
  • Kafatası kırığı, beyin kanaması veya iç organ ve damar hasarı gibi ölümcül bulgulara rastlanmadı.
  • Zehirlenme şüphesine karşı yapılan toksikoloji testlerinde, ölüm nedenini açıklayacak herhangi bir maddeye rastlanmadı.
  • Cesetten tespit edilen roküronyum maddesinin ise, 11 Eylül'de geçirdiği ameliyat sırasında kullanılan anestezik bir ilaç olduğu ve vücutta iki aya kadar kalabileceği ifade edildi.

Raporda, mevcut bulgular doğrultusunda ölüm nedeninin “suda boğulma” olduğu vurgulandı. Ancak boğulmanın intihar mı, kaza mı yoksa bir müdahale sonucu mu meydana geldiğinin netlik kazanmadığı, bu soruların adli soruşturma ile yanıtlanabileceği belirtildi.

Farklı DNA İzleri Bulundu

Raporun bir diğer çarpıcı detayı ise DNA incelemesinde ortaya çıktı.

DEM'li Belediye Başkanına soruşturma: Eslem'i öldüren köpekler mi, ihmaller mi? DEM'li Belediye Başkanına soruşturma: Eslem'i öldüren köpekler mi, ihmaller mi?
  • Rojin’den alınan 79 eküvyon ve tırnak altı örneği incelendi.
  • İki farklı örnekte, Rojin’in DNA’sının yanı sıra başka bir erkeğe ait DNA tiplemesi tespit edildi.

Uzmanlar, bu durumun kontaminasyon (bulaşma) olabileceğine dikkat çekerek, Adli Tıp sürecinde kontaminasyon riskinin en aza indirildiğini ifade etti. Ancak cesedin olay yerinden otopsi merkezine nakil sürecinde tam anlamıyla kontaminasyon ihtimalinin bertaraf edilemediği de raporda vurgulandı.

DNA örneklerinin şüphelilerle karşılaştırılabileceği belirtilirken, soruşturmanın bu yönde genişletilmesi gerektiği ifade edildi.

Kritik Tarih 27 Eylül

Raporda, Rojin Kabaiş’in ölüm zamanıyla ilgili önemli bir değerlendirme yer aldı. Yapılan incelemelere göre Kabaiş’in ölümünün, kaybolduğu gün olan 27 Eylül 2024 tarihinde gerçekleşmiş olabileceği belirtildi. Ayrıca cesedin, o tarihten itibaren su içinde kaldığının değerlendirildiği kaydedildi.

Kaynak: Haber Merkezi