Saadet Partisi Ankara İl Başkanlığı, "Toprağa Sahip Çık, Çiftçiye Destek Ol" temalı bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Saadet Partisi Ankara İl Başkan Yardımcısı Dr. Sabri Uyanık tarafından yapılan açıklamada, ülke tarımına ve çiftçiye yönelik desteklerin artırılması gerektiği vurgulandı. Dr. Uyanık, çiftçilerin sorunlarına dikkat çekerek tarım arazilerinin korunmasının ve yerli üretimin güçlendirilmesinin önemine değindi.
‘Toprağa sahip çık, çiftçiye destek ol’ temalı basın açıklamasında katılımcıları ve çiftçileri selamlayarak konuşmasına başlayan Saadet Partisi Ankara İl Başkanı Mehmet Sabri Uyanık "2024, Türkiye tarımı için bir “felaket yılı” olarak tarihe geçmiştir" diyerek konuşmasına başladı. Uyanık konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Yanlış tarım politikaları, yüksek maliyetler ve ürünlerin değersizleştirilmesi, ülke genelindeki çiftçileri krize sürüklemiştir.Üretici, yüksek maliyetler ve düşük alım fiyatları arasında sıkışmış, emeği hiçe sayılmıştır.
Bu hükümet, tarım politikalarıyla yalnızca çiftçiyi değil, Türkiye'nin gıda güvenliğini de tehlikeye atmış ve tarımsal üretimi çöküşe sürüklemiştir. Bugün çiftçimizin bankalara ve kredi kuruluşlarına olan borcu 1 trilyon TL'ye ulaşmıştır. Biz, faiz batağına saplanmış ve traktörleri haczedilmiş çiftçileri izliyoruz bu memlekette.Mazot, gübre ve tarım ilaçlarındaki fahiş fiyat artışları üreticiyi boğmuş, girdi maliyetlerini karşılayamayan çiftçi toprağından vazgeçme noktasına gelmiştir.
"ÇİFTÇİ GÖZ GÖRE İFLASA SÜRÜKLENMİŞTİR"
"Türkiye’nin bereketli topraklarında alın teri döken çiftçi, göz göre göre iflasa sürüklenmiştir.Gece gündüz çalışıp maliyetin altında ürün satan çiftçiler, bu hükümetin tarım politikalarının kurbanı olmuştur. Değerli Basın Mensupları; Tarım Bakanlığı'nın bir sloganı var: "Sen üret, yeter!"
Çiftçilerimiz de bu ülkenin bakanlığına güvenerek sabırla üretime devam ettiler. Fakat sonuç hüsran oldu! Ürettiler ama kendilerine bile yetmedi."
" ÇOCUĞUNA NE YEDİRECEK"
"Bugün tarladan bedavaya alınan bir ürün, işçilik, nakliye, ve ambalaj gibi temel maliyetlerle hiç bir aracı olmadan iç piyasada daha soframıza gelmeden en az 10 TL'ye yükselmektedir. Tarladan çıkan ürün, maliyetlerle birlikte uçuk rakamlara ulaşırken, halk mutfak masraflarını karşılayamaz duruma gelmiştir. Bu millet ne yiyecek. Çocuğuna ne yedirecek. Hükümet bir yandan da, yüksek enflasyonla mücadele bahanesiyle, elini uzatabildiği sektörlere baskı yapıyor. “Süt” de bundan payını aldı."
"PARAMIZ VAR Kİ İTHAL EDİYORUZ"
"Ulusal Süt Konseyi aracılığıyla çiğ süt tavsiye fiyatlarını dayatan hükümet, süt üreticisini ineklerini kestirip sektörden çıkmaya zorluyor. Bu sayede ilk aşamada kırmızı et arzını artırarak fiyatları frenlemiş, ancak uzun vadede süt ve et üretiminde büyük bir krizin kapısını açmıştır. Hayvan sayısındaki azalmanın doğal sonucu olan fiyat artışları, sektöre yeni üreticiler kazandırmak yerine hükümetin ithalat kozunu oynamasıyla sonuçlanmıştır. “Paramız var ki ithal ediyoruz” diyen hükümet, yerli üreticiye destek vermek yerine yabancı çiftçiye dolar aktarmayı tercih etmiş, yerli üreticiyi yok sayarak tarım ve hayvancılığa bir darbe daha vurmuştur."
Kimse kusura bakmasın! Biz bu Tarım Bakanlığını Fransa’dan yaptığı devasa ithalat ve aldığı şövalye madalyasından tanırız.
ÇİFTÇİDEN HAYIR DUASI ALMALIYDINIZ
Tarım Bakanlığına yüklenen Uyanık konuşmasına şöyle devam etti:
"Fransa’dan madalya değil, çiftçiden hayır duası almalıydınız. Ama çiftçiden sadece beddua aldınız.Çok temel bir ilke vardır. Eğer sütü çözemezseniz, besilik materyali sorununu da çözemezsiniz. Damızlık ihtiyacını karşılayamaz, kırmızı et arzını sürdürülebilir kılamazsınız.Bu basit gerçeği anlamayanlar, kırsalı tamamen boşaltmış, yabancı hayvancının cebini de doldurmuştur. Bizler, Tarım Bakanlığının salonlarında, süslü ve ışıklı programlarda açıklanan tüm destek paketlerinin birer şov olduğunun farkındayız. AK Parti, 2006 yılında kendi hazırladığı Tarım Kanununda tarımsal desteklerin Gayrisafi Milli Hasıla'nın %1’inden az olamayacağını açıkça yazdı. Bu maddeyi kendisi koydu. Fakat 22 yıldır hiçbir kanuna, kurala, nizama uymadıkları gibi bu kanuna da uymadılar."
NEREDE SÜSLÜ VAATLERİ
2006’da tarıma ayrılan pay Gayrisafi Milli Hasıla’nın %0,60’ı iken, bu oran
2023'te %0,25'e,
2024 yılı için ise %0,22’ye kadar düşmüştür.
2025’te ise %0,20’lerin altına düşecek.
Soruyoruz nerede bu %1? Nerede süslü destek vaatleri?
Elbette yanan yine çiftçi! Emeği zayi olan yine çiftçi! İcralık olan yine çiftçi.
Saadet Partisi Ankara İl Başkanlığı, Türkiye'deki tarımsal sorunlara çözüm üretmek ve çiftçilere destek sağlamak amacıyla "Toprağa Sahip Çık, Çiftçiye Destek Ol" temalı bir basın açıklaması düzenledi. Saadet Partisi Ankara İl Başkan Yardımcısı Dr. Sabri Uyanık'ın gerçekleştirdiği açıklamada, özellikle Tarım Bakanlığı bütçesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşüldüğü bu dönemde, tarıma ayrılan desteğin artırılması gerektiği ifade edildi. Uyanık, hükümetin yıllardır çiftçilere yönelik sadece sözde destek sağladığını vurgulayarak, çiftçilerin yaşadığı finansal zorluklara dair etkili çözümler sundu.
"Tarımda Destek Sözde Kalmamalı, Alın Terine Sahip Çıkılmalı"
Dr. Uyanık, konuşmasında tarım sektöründe yaşanan sorunlara çözüm olabilecek önerileri dile getirerek şunları söyledi: “Bu bütçede çiftçimize ne kadar destek verileceği tartışılıyor ama yine sözde kalan desteklerle üreticinin alın teri gasp ediliyor!” diye belirten Uyanık, tarımda adaletli bir destek sisteminin hayata geçirilmesi için hükümete çağrıda bulundu.
Saadet Partisi’nden 6 Maddelik Çözüm Önerisi
Dr. Sabri Uyanık, tarımda yaşanan sorunları gidermek adına şu çözüm önerilerini sıraladı:
-
Tarım Desteği Artırılmalı: Tarım Kanunu'nun uygulanarak tarımsal destek miktarının mevcut 135 milyar TL’den 600 milyar TL’ye çıkarılması gerektiğini belirten Uyanık, “Bu durumda icralık çiftçi ve haczedilen traktör kalmaz” dedi.
-
Hasat Öncesi Fiyat Garantisi: Her ürün için hasat öncesinde minimum fiyat garantisi verilmesi gerektiğini ifade eden Uyanık, çiftçilerin ürünlerini zarar etmeden satabilmeleri için bu garantinin önemine vurgu yaptı.
-
Faizsiz Finansman ve Borç Erteleme: Çiftçilerin mevcut borçlarının en az 2 yıl süreyle faizsiz olarak ertelenmesi gerektiğini belirten Uyanık, bu uygulamanın ülke tarımında bolluk ve bereket sağlayacağını söyledi.
-
Et ve Sütte Bağımsızlık: Et ve süt sektöründe dışa bağımlılığı bitirmek adına küçük aile işletmelerine destek verilmesi ve süt fiyatlarının 1 litre süte 1,5 kg süt yem karşılığında sabitlenmesi önerisinde bulundu.
-
Hal Yasası Revizyonu: Üreticiyi ve tüketiciyi koruyacak yeni bir hal yasasının çıkarılması gerektiğini dile getiren Uyanık, simsarları koruyan mevcut uygulamaların sona ermesi gerektiğini belirtti.
-
Milli Tarım Reformu: Tarım sektöründe kapsamlı bir yerli ve milli tarım reformunun başlatılması gerektiğini vurgulayan Uyanık, “Bu iktidarın sistemi artık yürümüyor, çiftçi adeta köleleştirildi" şeklinde konuştu.
“Bu Hikaye Açlığın ve Sefaletin Hikayesidir”
Saadet Partisi Ankara İl Başkan Yardımcısı Dr. Sabri Uyanık, hükümetin uygulamalarının yalnızca çiftçiyi değil tüm milleti gıda krizine sürüklediğini ifade etti. “Bu milletin çiftçisi, tarihin hiçbir döneminde bu kadar yalnız ve sahipsiz bırakılmamıştı. Bu hikaye, ‘Adaletin ve Kalkınmanın’ değil, ‘Açlığın ve Sefaletin’ hikayesidir,” diyerek çiftçilerin zor duruma düşmesinde iktidarın politikalarının etkili olduğunu savundu.
“Toprağımızı Rantçılara Teslim Etmeyeceğiz”
Dr. Uyanık, Saadet Partisi olarak, çiftçinin alın terini çalanların peşini bırakmayacaklarını ve Türkiye’nin bereketli topraklarının rantçılara teslim edilmesine karşı duracaklarını söyledi. “Saadet Partisi, iktidara geldiğinde çiftçilerimizle birlikte ülkemizi müreffeh bir geleceğe taşıyacak ve tüm sorunlara kalıcı çözümler üretecek" ifadelerini kullandı.