Konuşmasının başında, 10 Nisan’ın Türk Polis Teşkilatının kuruluşunun 180. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Arıkan, "1845’ten bugüne Türk Polis Teşkilatımız, sadece bir kolluk kuvveti değil, emniyetin sahadaki temsilcisi olarak görevini yerine getirmiştir" dedi. Arıkan, vatanın dört bir yanında zorluklara rağmen görevini yerine getiren, gerektiğinde hayatını feda eden tüm emniyet mensuplarına şükranlarını sunarak şehitleri rahmetle, gazileri ise minnetle andı.
GAZZE’DE VAHŞİ SOYKIRIM VE ŞİDDET DEVAM EDİYOR
Gazze’deki durumu da ele alan Arıkan, "Ateşkes sürecinde bile bin 391 Gazzeli şehit oldu" diyerek, Gazze’deki soykırımın boyutlarını aktardı. Resmi verilere göre 55 binden fazla masumun hayatını kaybettiğini belirten Arıkan, katledilenlerin büyük bir kısmının kadın ve çocuklardan oluştuğunu vurguladı. Arıkan, "Bundan daha vahşi bir soykırım olur mu? Bundan daha net bir savaş suçu olur mu?" diyerek, dünya kamuoyunun tepkisinin yetersiz kaldığını ifade etti.
TÜRKİYE'NİN LİDERLİĞİNDE KÜRESEL BİR BARIŞ GÜCÜ KURULMALI
Arıkan, Gazze meselesinin çözümü için küresel bir "Gazze Barış Gücü" oluşturulması gerektiğini yineleyerek, "Türkiye, bölgenin lideri olarak bu gidişata son vermelidir" dedi. Arıkan, barış gücünün yalnızca İslam ülkeleriyle sınırlı kalmayıp, Siyonizm tehdidinin farkında olan Latin Amerika, Güney Afrika ve diğer dünya ülkelerinin de katılmasını önerdi.
İNSANİ YARDIM KORİDORLARININ AÇILMASI GEREKİYOR
Arıkan, Gazze’ye yönelik insani yardımların İsrail’in inisiyatifinden kurtarılması gerektiğini belirterek, "Gazze’ye deniz, hava, kara fark etmeksizin tüm yollarla insani yardım koridorları açılmalıdır" dedi. Ayrıca, İncirlik ve Kürecik üslerinin acilen kapatılması gerektiğine dikkat çekerek, Türkiye, İran, Mısır ve Pakistan arasında saldırmazlık anlaşması imzalanmasını önerdi.