Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 2016 yılı içinde Demirtaş’ın çeşitli tarihlerde yaptığı yedi konuşma suç unsuru olarak gösterildi. Söz konusu konuşmaların içeriği tam olarak açıklanmasa da, savcılık bu konuşmaların "halkı kin ve düşmanlığa tahrik", "örgüt propagandası" gibi suçlamalar kapsamında değerlendirilebileceğini ileri sürdü. Hazırlanan iddianame, Diyarbakır 18. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İLK DURUŞMA EYLÜL AYINDA
İddianamenin kabulüyle birlikte yargı süreci de başlamış oldu. İlk duruşma tarihi 24 Eylül 2025 olarak belirlendi. Bu tarih aynı zamanda dikkat çeken bir başka gelişmeyle örtüşüyor: DEM Parti heyetinin, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yaptığı kritik görüşmeyle aynı güne denk geliyor.
SİYASİ ZEMİN TARTIŞMASI
Demirtaş’ın avukatları, açılan bu yeni davayı “hukuki değil, siyasi bir süreç” olarak yorumluyor. Avukatlar, davanın yıllar öncesine dayanan konuşmalara dayanmasına dikkat çekerek, yargılamanın siyasi atmosferden bağımsız yürütülmediğini savunuyor. Ayrıca son dönemde müvekkilleri hakkında herhangi bir olumlu yargı gelişmesinin yaşanmadığını belirten savunma ekibi, bu davayı mevcut olumsuz gidişatın devamı olarak değerlendiriyor.
AİHM KARARLARI TARTIŞMAYA NEDEN OLMUŞTU
Demirtaş, 2016 yılından bu yana tutuklu bulunuyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Demirtaş’ın serbest bırakılması yönünde karar vermiş olsa da, bu kararlar Türkiye tarafından henüz uygulanmadı. Bu durum, Türkiye’de yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü ve ifade özgürlüğü konularında ulusal ve uluslararası alanda süregelen tartışmaların merkezinde yer alıyor.
