Kara Harp Okulu mezuniyet töreninin ardından, "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" sloganlarıyla kılıçlı yemin töreni düzenleyen 5 teğmen, disiplin soruşturmasına tabi tutuldu. Ayrıca, bu teğmenlere ek olarak, alay komutan vekili, bölük komutanı ve tabur komutanının da ihraç talebiyle disipline sevk edildiği iddiaları gündeme geldi.
Sözcü Gazetesi'nden Saygı Öztürk'ün haberine göre, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Kanunu'nun 20/1-c maddesi ile TSK Yüksek Disiplin Kuralları Yönetmeliği'nin 9'uncu maddesinde belirtilen "disiplinsizliği oluşturabilecek" eylemler gerekçe gösterilerek, teğmenler hakkında savunma talep edildi. Bu kapsamda, TSK Disiplin Kanunu'nun 40'ıncı ve TSK Yüksek Disiplin Kuralları Yönetmeliği'nin 22'inci maddeleri doğrultusunda savunmalar alınmaya başlandı.
TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ YÜKSEK DİSİPLİN KURULLARI YÖNETMELİĞİ
Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezasını gerektiren disiplinsizlikler
MADDE 9 – (1) Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezasını gerektiren disiplinsizlikler şunlardır:
a)Aşırı borçlanma ve borçlarını ödeyememek: Nafaka, trafik kazası, doğal afet, personelin öngöremeyeceği şekilde ülke genelinde yaşanan olağanüstü ekonomik dalgalanmalar, ani devalüasyonlar, sağlık ve tedavi giderleri ile kefillik ve benzeri zorunluluk halleri hariç olmak üzere, aşırı derecede borçlanmaya düşkün olmak ve bu borçlarını ödememeyi alışkanlık haline getirmektir.b)Ahlaki zayıflık: Görevine, sosyal ve aile yaşantısına zarar verecek derecede menfaatine, içkiye, kumara düşkün olmak veya Türk Silâhlı Kuvvetlerinin itibarını sarsacak şekilde yüz kızartıcı, utanç verici veya toplumun genel ahlak yapısına aykırı fiillerde bulunmaktır.
c)Hizmete engel davranışlarda bulunmak: Devletin ve Türk Silahlı kuvvetlerinin itibarına zarar verecek nitelikte tutum ve davranışlarda veya ağır suç veya disiplinsizlik teşkil eden fiillerde bulunmaktır.
ç)Gizli bilgileri açıklamak: Yetkisi olmadığı halde, devletin güvenliği ile iç ve dış siyasi yararlarına ilişkin elde ettiği gizli bilgileri yetkisiz kişi ve kuruluşlara vermek, ulaştırmak veya açıklamaktır.
d) İdeolojik veya siyasi amaçlı faaliyetlere karışmak: Siyasi partilere girmek, ideolojik veya siyasi faaliyetlere karışmak, ideolojik veya siyasi amaçlarla disiplini bozucu tavır ve davranışlarda bulunmaktır.
e)Uzun süreli firar etmek: Geçerli bir mazereti olmaksızın kesintisiz olarak bir yıldan fazla süre ile izin süresini geçirmek veya firar halinde bulunmaktır.
f)Disiplinsizliği alışkanlık haline getirmek: Disiplini bozucu tavır ve davranışlarda bulunmayı alışkanlık haline getirmek veya aldığı disiplin cezalarına rağmen ıslah olmamaktır.
g)İffetsiz bir kimse ile evlenmek veya böyle bir kimse ile yaşamak: İffetsizliği anlaşılmış olan bir kimse ile bilerek evlenen veya evlilik bağını devam ettirmekte veya böyle bir kimseyi yanında bulundurmakta veya karı koca gibi herhangi bir kimse ile nikahsız olarak devamlı surette yaşamakta ısrar etmektir.
ğ) Gayri tabii mukarenette bulunmak: Bir kimseyle gayri tabii mukarenette bulunmak yahut bu fiili kendisine rızasıyla yaptırmaktır.
TEĞMENLERİN SAVUNMALARI İSTENDİ
13 Kasım’da Teğmenlerin, “Disiplin Soruşturması Sonuç Raporu” tamamlanmıştı. 15 Kasım’da, bazı teğmenlere “Üç gün içinde savunma yapmaları” için bulundukları sınıf okullarında tebligatları yapılmıştı. Teğmenlerin, TSK Disiplin Kanunu’nun 40’ıncı ve TSK Yüksek Disiplin Kuralları Yönetmeliğinin 22’inci maddeleri gereğince savunması istendi.
Söz konusu maddeler ise şöyle:
Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu
Savunma hakkı
MADDE 40 – (1) Bu Kanunun 13 üncü maddesinin altıncı fıkrasında düzenlenen
istisna haricinde disiplin amirleri veya disiplin kurulları tarafından savunma alınmadan
disiplin cezası verilemez.(2) (Değişik: 22/1/2015-6586/105 md.) İsnat olunan hususlar ile savunma için verilen
süre açıkça ve yazılı olarak ilgiliye bildirilir. Yüksek disiplin kurulunun görevine giren
disiplinsizliklerde verilecek savunma süresi üç iş gününden, diğer disiplinsizliklerde ise iki iş
gününden az ve her hâlde beş iş gününden fazla olamaz. Savunması istenen kişinin talebi
hâlinde ilave savunma süresi verilebilir. Ancak, ilk verilen savunma süresi ile ilave verilen
savunma süresinin toplamı beş iş gününü geçemez. Verilen süre içinde savunmasını
yapmayan personel savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.Türk Silahlı Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kuralları Yönetmeliği
Savunma hakkı
MADDE 22 – (1) Savunma alınmadan personel hakkında Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası verilemez. Ancak, firar ve izin tecavüzü gibi ilgilinin bulunamaması nedeniyle savunma almayı imkânsız hale getiren zorunlu hallerde savunma alınmaz.
(2) Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezasının verilmesine ilişkin sürecin disiplin amirlerinin teklifi ile başlatılması halinde, süreci başlatan disiplin amiri tarafından; diğer durumlarda ise yetkili komutanlıklar vasıtası ile yüksek disiplin kurulları tarafından hakkında karar verilecek personelin savunması alınır.
(3) Disiplin soruşturması kapsamında alınan ifade, bu madde kapsamında savunma yerine geçmez. Personelin disiplin soruşturması esnasında ifadesi alınmış olsa dahi ayrıca savunması alınır.
(4) Yazılı savunmalarda, isnat olunan hususlar ile savunma için verilen süre açıkça ve yazılı olarak ilgiliye tebliğ edilir. İstirahat, hava değişimi, izin gibi nedenlerle görevde bulunmayan personele 19/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre tebligat yapılır. Üç iş gününden az ve on iş gününden fazla olmamak üzere verilecek süre içinde savunmasını yapmayan personel savunma hakkından vazgeçmiş sayılır. Savunması istenen kişinin yazılı talebi halinde, toplamda on iş gününü geçmeyecek şekilde savunma için ilave süre verilebilir.
(5) Yazılı savunma haricinde, yüksek disiplin kurulu tarafından gerek görülmesi veya personelin talepte bulunması halinde personel sözlü olarak da ifade vermeye çağrılabilir. Bu kapsamda:
a) Kurulda durumu görüşülecek personele toplantı tarihinden en az on iş günü önce tebligat yapılır.
b) Durumu görüşülecek personel, kurul toplantısından en az üç iş günü önce sözlü ifade vermek isteyip istemediğini bir dilekçe ile kurula bildirir. Bu dilekçe kurul dosyasında muhafaza edilir. Bu süre içerisinde dilekçe ile başvuruda bulunmayanların, dilekçe ile başvuruda bulunmasına veya kurul tarafından ifadeye çağrılmasına rağmen ifade vermeyenlerin bu hakkından vazgeçtiği kabul edilir.