Fatih'te yaşayan 23 yaşındaki Dilek Çiçek, 29 Eylül'de kimyasal zehirlenme şikâyetiyle hastaneye kaldırılan 2 yaşındaki oğlu Yunus Emre Çiçek’in yaklaşık 1.5 ay süren tedaviye rağmen 14 Kasım'da yaşamını yitirmesinin ardından gözaltına alındı. Polis sorgusunda verdiği ifadeler kan dondurdu. Çocuğunun biberonuna tiner koyduğunu ve çorbasına çamaşır suyu eklediğini soğukkanlılıkla itiraf eden Çiçek, "Ailem çocuğu istemiyordu. Çok fazla bunalıma girdim. Çocuğu darp edip oraya buraya atıyorlardı. Ben de biberonuna tiner koydum. Çorba yapmıştım, içine çamaşır suyu koyup verdim" dedi.
Evlilik dışı ilişkiden doğmuştu
Polis ve savcılık soruşturmasında, Yunus Emre Çiçek’in evlilik dışı ilişki sonucu dünyaya geldiği tespit edildi. Annenin birlikte olduğu Y.E. (46) isimli erkekle olan ilişkisinden doğan çocuğun, ailenin baskısı nedeniyle istenmediği ve bu durumun Dilek Çiçek üzerinde büyük bir stres oluşturduğu belirlendi.
Anne tutuklandı, baba serbest kaldı
Dilek Çiçek çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilirken, baba Y.E. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturma kapsamında annenin verdiği detaylı ifadeler ve olayın arka planına dair yeni bulguların da değerlendirilmekte olduğu öğrenildi.
Somut deliller sonucu itiraf geldi
Anne Çiçek'in ilk sorgularda olayı inkâr ettiği, ancak çocuğun ölüm sebebinin kimyasal maddelerle zehirlenme olduğunun kesinleşmesi üzerine baskılara dayanamayarak gerçeği itiraf ettiği belirtildi. Çiçek, verdiği ifadede çocuğunun darp edildiğini ve ailesinin çocuğu sürekli reddettiğini öne sürdü.